Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2007 14:30
İZMİR'in Çınarlı semtinde kürtaj sonrası kızı Fatma Bozyel'i (21) hastanede bırakıp ayrılan damadı Şükrü Bozyel (25) ve dünürü Mehmet Bozyel'i (54), pompalı tüfekle öldürüp damadın kızkardeşi Dilek Yalçın'ı (31) yaraladığı iddiasıyla tutuklanan Enver İrtem (57) hakkında üç kez müebbet hapis cezası istemiyle 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya başlandı.
İrtem, “Torunumu kucağımda sevmek isterdim. Kavanozda cenini görünce kan beynime sıçradı. Şimdi çok pişmanım” dedi.
Olay, 30 Mart 2007'de Anadolu Caddesi, Özel Çınarlı Hastanesi karşısındaki otoparkta meydana geldi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencisi olan Fatma Bozyel, ailesinin karşı çıkmasına rağmen kaçarak hayatını Kütahya'da beyaz eşya mağazası bulunan Şükrü Bozyel'le birleştirdi.
Genç çift arasında kısa süre sonra başlayan şiddetli kavgalar ikiliyi ayrılma noktasına getirdi. Kayınvalidesi tarafından dövüldüğünü öne sürülen Fatma Bozyel, hastaneye kaldırılıp beş gün tedavi gördü. Burada yapılan kontrolde genç kızın hamile olduğu ortaya çıktı. Fatma Bozyel, eşini terk edip, babasının oturduğu Ödemiş İlçesi'ne döndü. Ailelerin kararının ardından Fatma Bozyel, sabah saatlerinde eşi Şükrü Bozyel, kayınpederi Mehmet Bozyel, eşinin ablası Dilek Yalçın, kendi babası Enver İrtem ve yakınlarıyla Özel Çınarlı Hastanesi'ne geldi. Kürtaj yapılmasının ardından iddiaya göre, damat Şükrü Bozyel ve yakınları hastaneyi terketti.
Hastane içinde yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından dışarıya çıkıp otoparktaki araçlarına yönelen damat ve dünürünün peşinden giden emekli tekel işçisi Enver İrtem, görgü tanıklarının ifadelerine göre yaptıklarının kendisine ve kızına büyük saygısızlık olduğunu söyledi. Bu sırada otoparkta yaşanan ikinci tartışmada Enver İrtem, otomobilindeki ruhsatlı pompalı tüfeğini alıp peşpeşe ateşledi. Enver İrtem'in tüfeğinden çıkan saçmaların yüzüne isabet ettiği damat Şükrü Bozyel olay yerinde hayatını kaybeti. Ağır yaralanan baba Mehmet Bozyel ve Dilek Yalçın da Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Mehmet Bozyel, acil servisteki müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından Enver İrtem tüfeği olay yerinde bırakarak Ödemiş'te polise teslim oldu.
Bugün 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘İki insanı kasten öldürmek. Bir insanı kasten öldürmeye teşebbüs etmek’ suçlarından üç kez müebbet hapis cezası istemiyle ilk kez hakim karşısına çıkan Enver İrtem, verdiği ifadesinde damat tarafının kızına zorla kürtaj yaptırdığını öne sürüp şunları söyledi:
“Kütahya Dumlupınar Üniversite'ne giden kızım, olaydan yaklaşık 7 ay önce bizim karşı çıkmasına rağmen kaçarak Şükrü Bozyel'le evlendi. Düğünlerini bile ben yaptım. Evin eşyalarını hepsini, ben ve damadın dayısı düzdü. Kısa süre sonra aralarında şiddetli kavgalar başladı. Kızımı kayınvalidesi dövmüş. Hastanede hamile olduğunu öğrenince, kocası kürtaj olması konusunda kızıma baskı yaptı. Kızım yanımıza gelip sığındı. Olay günü zorla kürtaj yaptırdıkları için damadım ve ailesine çıkışıp, ‘Mübarek kandil günü kürtaj olmaz. Yapmayın’ dedim. Kürtajın ardından evlerimize gitmek için aşağıya indik. Torunumu kucağımda sevmek isterdim. Ama ceninini kavanozda görünce şok oldum. Damadıma ‘Hani birbirinizi deliler gibi seviyordunuz ne oldu beş ayda sevginiz bitti’ dedim. Kendisi bana ‘Beş ay zevkin bedeli olan 750 YTL ödüyorum. Mutlu ve huzurluyum. Pazartesi boşanma davası açacağım. Kızını da al git’ diye cevap verdi. Kendisine ‘Kızımı beş ay kullanma karşılığında parasını ödedin mi?’ demek istiyorsun diye sordum. Bana ‘Evet ’ diye cevap verdi. Bu lafları beni şok etti. Kan beynime sıçradı. Kızımın kayınpederi, otomobilin torpido gözünü açmış bir şey yapıyordu. O an kızımın ‘Şükrü'nün ruhsatsız silahı var. Seni öldürecek’ sözü aklıma geldi. Otomobilin bagajından tüfeği alıp ateş etmeye başladım. Ablası, gelip tüfeği almak istedi. Kabzayla başına vurdum yere düştü. Yerde yaralı yatıyordu. Onu da öldürmek için ateş etmek istedim. Fakat fişek bittiği için öldüremedim. Tüfeğin kundağıyla vurmaya devam ettim. Tüfek parçalandı. Hangi baba olsa bunu yapardı. Böyle olmasını ben de istemezdim. Çocukların mutlu olması için elimden geleni yaptım. Şimdi pişmanım. Ama iş işten geçti. Benim amacım ikisini barıştırıp, bebeği kurtarmaktı.”
Duruşma eksik evrakların tamamlanması ve gelmeyen tanıkların dinlenmesi için ertelendi.