Torumtay’ı unutmayın

Güncelleme Tarihi:

Torumtay’ı unutmayın
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2003 00:00

BAZIbakanlar -örneğin E. Yalçınbayır- hükümet tezkeresini hem imzalıyorlar sonra da ‘‘Tezkereye Meclis'te hayır diyeceğim’’ diyorlar.Bu kadar gayrı ciddi bir yaklaşım olabilir mi? Eğer bu tezkereye karşı iseniz Bakanlar Kurulu'nda sonuna kadar karşı çıkarsınız. Eğer Başbakan imzalamanızı rica ederse ya imzalarsınız ya da istifa edersiniz. Bu durum sayın Yalçınbayır'ı, siyasi ve tarihi sorumluluktan kurtarır mı?Ülkemizin bugünlerde E. Orgeneral Necip Torumtay'ın göstermiş olduğu duyarlığa ve sorumluluğa şiddetle ihtiyacı var. 1. Körfez Savaşı'nda, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa etmekle o günün ve bugünün siyasilerine çok önemli bir ders vermiştir. Tabii anlayana. Ertuğrul SEVİMBİKE-GEBZEKAPUSUZA ÇAĞRIAKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'a diyorum ki: Eğer sakalını kesip, Amerikan traşı olup, Amerikan blujini giyerseniz ben de bundan sonra savaşa evet diyeceğim, tezkeresine evet oyu vereceğim.Muharrem İNCE- CHP Yalova Milletvekili52 trilyonu kim Hazineye ödeyecekİSTANBUL 13. Asliye Ceza Mahkemesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığı beraat ettirdi. Yargıç Melek Kasar, AKP'den milletvekili seçilen Erdoğan'ın ekibinden İdris Naim Şahin'in dosyasının ise dokunulmazlığı nedeniyle dosyası ayırdı.Müfettişlerin raporunda billboard ihalesinde belediyenin 50 trilyon 7 milyar 457 milyon lira gelir kaybına uğradığı kaydediliyordu. Savcı Rasim Işıkaltın, sanıkların beraatlerini istedi. Peki bu durumda İçişleri Bakanlığı'nın Sayıştay'a yolladığı 52 trilyonluk zimmeti kim ödeyecek?Yine bizler mi ödeyeceğiz bunu...Öğretmenin feryadı (2)BOSTANCI'daki Hayrullah Kefeoğlu Lisesi edebiyat öğretmeni Ferit Aksöz, öğrencileri adına duygularını bir yıl sonra yeniden aktarıyor:‘‘Lisemizin tiyatro salonu tam 11.5 yıla girerken de teslim edilemedi. Halbuki salonun %98'i bitti diye görüyoruz. Sayın İstanbul Milli Eğitim Müdürümüz Ömer Balıbey geçen yıl mart ayında yaptığı açıklamada; inşaat için %25.2 keşif artış oranının uygun görülmesi halinde salonun tamamlanacağını söylemişti.’’Balıbey halledemediğine göre ciddi sorun sürüyor demek ki. Bu durumda sorun İl Bayındırlık Müdürlüğü'nden kaynaklanıyor. Ancak yeni müdür, kendisine daha geniş bir makam odası hazırladıktan sonra belki bu işlere bakma olanağı bulacaktır.Tarihten dersler‘BUGÜN ABD nasıl kuzeyden bir cephe açmak için Türkiye'ye baskı yapıyorsa, o günlerde de Almanya benzer baskılar yapıyordu. 2.8.1914'te gizli bir ittifak anlaşması yapıldı. Çünkü Osmanlı herhangi bir savaş durumunda tarafsız kalacağını ilan etmişti.Anlaşma görüşmeleri sırasında bugünküne benzer tartışmalar yaşandı. Herhangi bir savaş durumunda Türk topraklarının savunulmasında Almanya'nın yardımı ve komutanın kimde olacağı konusunda anlaşmazlık çıktı. Sonuçta askeri komuta konusunda Türkiye'nin istediği oldu. Alman Harp Heyeti, Türkiye'nin emrine bırakılacaktı. Bir tehdit olduğunda ise Almanya 'icap ederse' Osmanlı arazisini silahla savunacaktı. Dört yıllığına yürürlükte olacak antlaşma bir ay bile geçmeden geçersizleşti. Türk donanması Alman Amirali Souchan'ın eline bırakıldı. Hatta bir ara 1. Ordu Komutanlığı'na Limon Von Sanders getirildi.VAH ENVER PAŞA...Almanya'ya güvenilmeyeceği Balkan Savaşları'ndan beri belliydi. Ama Osmanlı bu savaşta Almanya'nın yanında yer olarak kaybettiği toprakları ele geçirebileceği hayaline kapıldı. Almanlar başta Enver Paşa olmak üzere yönlendirdikleri devlet adamları ve aydınlarla birlikte bu havayı yarattılar. Jön Türkler içinde Alman etkisi o kadar belirgindi ki, cemiyetin Selanik şubesi Almanların elindeydi.Elbette tek başına kaybedilen toprakların geri alınacağı beklentisi yeterli olmuyordu. Ülkenin ekonomisi kötü durumdaydı. Şiddetli para sıkıntısı çekiliyordu. Almanya'ya yapılan başvurudan sonra 5 milyon Osmanlı parası borç temin edildi. Bunun karşılığında ise Enver Paşa, hükümeti, Almanya'nın yanında savaşa girmeye ikna etti.Bugün de aynı pazarlıklar yapılmıyor mu?’’Bunları 'Türk Solu' Dergisi'nde yazan Özgür Billur; İstanbul Üniversitesi 'Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans öğrencisi ve aynı zamanda Atatürk Düşünce Kulüpleri Federasyonu Başkanı...Billur, o günkü basının Almanların yanında yer almamız gerektiğinin propagandasını yaptığını, (Rus kaynaklarına göre) Tanin'e 2.000, Tasvir-i Efkár'a ve İkdam'a 1.500, Sabah'a 1.000, Tercüman-ı Hakikat'e 500 Osmanlı Lirası verildiğini belirterek daha sonra şöyle diyor:‘‘Gazeteler, Almanya'nın ekonomik desteğini abartarak verirken, Türkiye'nin savaşa girmesi ihtimalini zayıflatacak Almanların, Marn (Paris yakınlarında) yenilgisini gizliyordu. Hatta Alman zaferinin yakın olduğunu ve bir an önce savaşa girmemiz gerektiğini yazıyorlardı.NASIL YANILDILARDahiliye Nazırı Talat Paşa, Almanlarla ittifak imzalandıktan sonra ‘‘Bizim düşüncemiz umumi bir harbin çıkmayacağı ve bizim de bu ittifaka girmekle devletimizi her türlü tehlikeden korumuş olacağımız idi’’ diyor.Ne kadar yanıldıklarını tarih gösterdi.Bugün de benzer şeyler öne sürülmüyor mu?1. Dünya Savaşı başladıktan sonra Osmanlı tarafsızlığını ilan eder. Ancak İngilizlerden kaçan iki Alman gemisi (Goeben ve Breslau) Çanakkale Boğazı'na sığınır. Gemilerin Boğaz’a girmesine Enver Paşa izin verir. Ne sadrazamın, ne de hükümetin bu durumdan haberi vardır. Sonrası malum, Yavuz ve Midilli adlarını alan gemiler, Odessa'yı bombalarlar. Bu saldırıdan sonra Rusya, Osmanlı'ya savaş açar. Sevr ile sonuçlanacak felaket başlar.SÖYLEV’İ OKUMAKTürk subayları içinde yalnızca Mustafa Kemal, Almanya'nın yanında savaşmamıza karşı çıkar.. O ne İngilizci, ne Almancıydı. Yabancı bir devlete dayanmayı onursuzluk olarak görüyordu.’’Mustafa Kemal'in Irak cephesinde kendisinden Alman generalin emrinde komuta kademesinde yer alması istendiğinde ne söylediğini de 'Türk Solu'nda okuyun...Bu nedenle bugünlerde tüm milletvekillerinin Atatürk'ün 'Söylev'ini (Nutuk) okuyup dersler çıkarması gerekiyor. Çünkü gerçekler ve doğrular orada gösteriliyor.Paloğlu’na teşekkürlerESKİ Sıvas milletvekili ve eski TBMM Başkan Vekili Mustafa Kemal Paloğlu'nun dün köşemizde yer alan 'Tarihi Uyarı' başlıklı yazı büyük yankı uyandırdı.Av. Sabri Erdal Güngör, ‘‘Arınç'a gönderdiği mektubu gurur duyarak okudum ve göğsüm kabardı’’ derken, bu sözler Paloğlu ve bize çok sayıda gelen teşekkür mesajlarının topluca bir özetiydi sanki.Yazı herhalde TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı etkilemiş olmalı ki, tezkeredeki konuları iki ayrı maddeye bölmek için teşebbüse geçti...Hukuki meşruiyet eleştirileri AKP'lileri endişeyi mi sevk etti acaba?Paloğlu ‘‘Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına asla imkán tanınmamasını’’ istiyor ve şöyle diyordu yazısında:‘‘Bu bu konuda beklenen hükümet talebinin, Anayasa'nın 92. maddesine aykırı olacağı açıktır. Zira yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin talebi ve yetkisi ancak milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde mümkündür. Ve teklif edilebilmesi bile o şarta bağlıdır.’’Kadıköy'den Tülin Ermen, şu notu iletmiş:‘‘Türkiye için hayati olan bir konuda MGK görüş ve kararına gerek duyuluyorsa, bu açık açık MGK'nın Türkiye için önem derecesi ve gerekliliğinin kanıtıdır. Tabii aksini düşünenler için bir kanıt... Keşke basında bu konuya işaret eden olsa. Hem de altını çizerek ileride bu kanıta çok ihtiyacımız olacağına inanıyorum.’’Dünkü gelişmeleri izleyince Aydın Candabak'ın yeni çıkan 'İncir Çekirdeği' (Çatı Yayınları) kitabında ‘‘Yılanla dost olan bir gün ısırılmayı göze almış demektir’’ ve ‘‘Adaletsiz barış, yeni bir savaşın habercisidir’’ duvar sözlerini anımsadık.İşte kamuoyuAMERİKAN askerlerinin Türkiye'den geçerek Kuzey Irak'a girmelerine izin verilmeli midir?Hayır % 82.73Evet % 16.26Fikri yok % 1.01.(Sonar'ın, Türkiye Tüccar ve Sanayiciler Eğitim ve Kültür Vakfı için yaptığı 'Irak Savaşı ve Türkiye' anketinden)MESAJ TÜRKİYE Çevre Kozası'nın (0217-414 90 25), orman vasfını yitirdiği iddia edilen alanların Hazine'ye devri, Formula 1 yarışmasının yapılacağı yer ve Boğazların durumu gibi konuların tartışılacağı şubat ayı toplantısı Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ev sahipliğinde Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu'nun katılımıyla bugün 18.00'de Taksim Nippon Otel'inde yapılıyor.İSTANBUL Belediyesi şehiriçi ulaşımında başlattığı tramvay çalışmalarına tarihi Üsküdarımızın da dahil edilmesini, 1960'lardaki Kadıköy hattının kurulmasını istiyoruz. Mehmet ERDEM-ÜSKÜDAR
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!