Kadir SABUNCUOĞU/ERZURUM, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2008 13:12
ERZURUM’un Tortum İlçesi'ndeki Tortumkale Deresi'nin kısmen boru içine alınarak özel Esendurak Hidroelektrik Santrali'ni (HES) kurma çalışmalarının başlatılması, doğa cenneti vadideki 5 köyün halkını tedirgin etti. Kazandere ve Yağcılar köylüleri, Dumlubaba yaylasından doğan derenin kurutulması halinde köylerde hayatın biteceğini, büyük kentlere göç etmek zorunda kalacaklarını söyledi.
Buz gibi ve içilebilir özelliği bulunan suyun aktığı derede kırmızı benekli doğal alabalıklar yetiştiğine dikkat çeken Kazandare Köyü Muhtarı Ahmet Kamacı, “Köylerimizin içinden geçen akarsu alınırsa sadece alabalıklar değil, biz de karaya vururuz” dedi.
Erzurum- Artvin karayonunun 57’nci kilometresindeki tarihi Tortumkale Köyü'nden başlayarak vadi boyunca Esendurak, Alapınar, Yağcılar ve Kazandere Köyleri'nden geçen dere, Erzurum’un kuzeyinde bulunan Dumlubaba Yaylası'ndan doğuyor. Kileseler, Koçan ve Orman dereleri Tortumkale’de birleşerek Tortum Çağlayanı'ndan sonra Çoruh Nehri ile buluşuyor.
Dere boyunda yaşayan ve meyvecilik ile hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan 5 köy halkı, dağları delen iş makineleri ve stabilize yolu tozu dumana katarak gidip- gelen büyük tonajlı kamyonların çalışmalarından rahatsız olduklarını dile getirdi. Çoğu Rizeli olan ve yaklaşık 150 nüfusun yaşadığı Yağcılar Köyü'nün Muhtarı Hicabi Uzunlu, kamyonların, iş makinelerinin kime ait olduğu, ne yaptıkları konusunda iki yıldan beri hiçbir yetkilinin kendilerine bilgi vermediğini söyledi. Yağcılar’dan 75 yaşındaki Ali Polat, dere suyunun kesilmesi halinde mağdur olacaklarını vurguladı. 69 yaşındaki Necmettin
Aslan ise su veremediği için 500 ağacının kuruduğunu iddia ederken, Yaşar Öz, “Dere akmazsa bu köyde durulmaz. O zaman köyü terkederiz” dedi. Köyün gençlerinden 19 yaşındaki Soner Gedik, “Devlet, vatandaşa sormadan suyunu elinden alıyor. Şehirde iş yok. Köyün içinden geçen dere akmazsa biz ne yaparız? Geleceğimiz tehlikeye girdi. Su giderse, hayat ve geleceğimiz de biter” diye konuştu.
‘YEŞİL VADİ ÇÖL OLACAK’Su kaynağına en yakın olan Kazandere Köyü'nün Muhtarı Ahmet Kamacı ise ekolojik dengenin bozulmaya başladığını, hayvanların artık yaylalara çıkamaz olduğunu belirtti. Doğal değerlerin kaylbolmasıyla göçün hızlanacağını anlatan 550 nüfuslu Kazandere Köyü Mutarı Ahmet Kamacı, şunları söyledi:
“Dumlu Dağı eteklerinde yaklaşık 1950 rakımda yaşıyoruz. Tek geçim kaynağımız var o da büyükbaş hayvan yetiştiriciliği. Aşağıdaki köylerde ise sebze ve meyvecilik yapılıyor. Aynı vadi üzerinde bulunan 5 köyde 2- 3 bin nüfus barınıyor. Asırlardan beri yaşadığımız köyün içinden geçen akarsu, bize hiç sorulmadan enerji üretmesi için 49 yıllığına kiraya veriliyor. Geçen yıl dere boyunda ölçüm yaptılar. Birkaç ay önce de gelip şantiye kurdular. Şimdi, yollarımızı, dağlarımızı delip deşiyorlar. Hiç kimse de bir şey anlatma gereği duymuyor. 3 ayrı koldan gelen akarsu, dev borular içine alınacak ve dağa çıkarılacak. Sonra o sudan elektrik üretilecek. Ya bu 5 köyde yaşayanlar ne olacak? Onların hak ve hukukları yok mu? Köylerin içinden geçen dere kurutulursa sadece alabalıklar değil, biz de karaya vururuz. Bahçemiz, çayırımız kuruyacak. Su olmazsa yeşil vadi çöl olacak. O zaman da buralarda yaşanmaz. Devlet baba, madem burada elektrik üretecek, bizim için yeni yerleşim birimleri oluştursun.”
‘SU AKAR TÜRK BAKAR’ DÖNEMİ BİTTİ’
Öte yandan DSİ Bölge Müdürlüğü yetkilileri, HES’lerle ilgili düzenlemeyi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) yaptığını kaydetti. bİR yetkili şöyle konuştu:
“Tortumkalesi üzerinde kurulacak Esendurak HES, EPDK kararıyla, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Cansu Elektrik Üretim A.Ş.’ye verildi. 2006’dan itibaren 49 yıl süreyle kiraya verilen ve önümüzdeki yıllarda devreye girmesi planlanan Esendurak HES’te kurulu güç 5.62 MW, ortalama üretim 30 GWh olacak. Artık ‘Su akar Türk bakar’ dönemi bitti. Endişe edilecek bir durum yok. Esendurak HES’te akarsu, borularla alınarak belirli bir yüksekliğe çıkarılacak. Su, o yükseklikten bırakılarak enerji elde edecek. Ancak bunlar yapılırken, mevcut doğal hayatın devamı için can suyu bırakılacak. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun hazırlanması, verilecek su miktarını belirlemek için anlaşma yapılması gerekir.”