Güncelleme Tarihi:
Adana'nın Toroslar üzerine kurulu küçük ilçelerinden Feke'ye 30 kilometre uzaklıkta bir dağ köyünde oturan genç Sümeyye, “benim için imkansız yok” parolası ile verdiği yaşam mücadelesinde kendisi, ailesi, yaşadığı köyün yanında tüm Toroslardaki dağ köylerinin makus talihini yenmeye çalışıyor.
Yaşam şartlarının oldukça zor olduğu, gelir düzeyinin aylık 100-200 lirayı geçmediği Toroslardaki dağ ve orman köylerinde köyden kente göçü engellemek, köy kültürünü yaşatmak amacıyla başlatılan “Farsak Projesi” meyvelerini vermeye başladı.
Doğup büyüdüğü köyden ayrıldıktan sonra uçak mühendisi olan, Türkiye ile İtalya arasında kurduğu ticari köprülerle İstanbul'da ayakkabı imalat sektörünün kurulmasına önderlik eden Tuncer Gültang tarafından başlatılan projeye, köyün “Toros güzeli” olarak nitelenen 20 yaşındaki Sümeyye Gedik, genç yaşına rağmen bilgi birikimi, güzel Türkçesi, diksiyonu ve girişimciliği ile kısa sürede önder oldu.
Telefon rehberi şimdiden proje kapsamında kardeş aile olan vali yardımcısı, emniyet müdürü, bürokrat, akademisyen, askeri personel ile dolan genç kız, liseyi yatılı okuduktan sonra, dağlar arasına sıkışan köyünde, dışarı ile irtibatsız, kıt olanaklarla yaşamak yerine kendilerine sunulan proje ile tüm Toros köylerinin kötü talihini yenmeye koşullandığını bildirdi.
Sümeyye Gedik, projenin köylerinde üretilen farsak kahvesi, keçi peyniri, farsak kırması olarak adlandırılan bir tür pestil, kendi üretimleri şampuan, organik meyve-sebzeyi ilk etapta kardeş ailelere hediye olarak gönderdiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Bunlar bizim zenginliklerimiz. Az da olsa bu ürünleri kentlerde yaşayanlarla paylaşarak, arada bir köprü oluşturduk. Bizleri telefonla aramaları teşekkür etmeleri bile yetti. Burada yalnız olmadığımızı, istenildiği zaman en üst düzeydeki kişilerle bile iletişim kurulacağını tespit ettik. Bu bize özgüven verdi, cesaretimiz arttı. Ardından yatılı lisede okuyan iki kardeşime bu ailelerden inanılmaz büyük destek geldi. Şimdi geleceğe aile olarak daha güvenle bakıyoruz.”
Proje koordinatörü Tuncer Gültang, köyü ziyaret eden Feke kaymakamı Bünyamin Kuş'a projeyi anlatırken Sümeyye'nin genç kızların küçük yaşlarda evlendirilmesine karşı çıkması, kendi geleceklerini kurabilmeleri için bu projeye adeta baş koyduğunu, girişimciliği ile kısa sürede çok sayıda önemli kişinin gönlüne taht kurduğunu belirtti. Gültang, “Onun için imkansız diye bir şey yok. Keşke her köyde bir Sümeyye olsa” dedi.
UFRAD DESTEKLİYOR
Gültang, Farsak projesinin Türk Franchasing Derneği (UFRAD) tarafından desteklendiğini anımsatarak, bu projenin adı ile özdeşleşen kahve ile sınırlı kalmadığını, asıl markalaşmanın peynir ile gerçekleşeceğini kaydetti.
Bu yörede yetişen keçilerin tamamen doğal ve ilaç kalıntısı olmayan otlarla beslendiği için sütlerinin de farklı olduğunu dile getiren Gültang, “Sümeyye eğitim aldıktan sonra, projeye destek veren Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden biri ile Fransa'nın Rokfor peynirinden daha kalitelisini yapacağız. Bu ürün ile markalaşıp, projenin en önemli silahını üreteceğiz” dedi.