Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2007 00:00
ABD merkezli petrol arama ve üretim şirketi Toreador Turkey Ltd. Genel Müdürü Roy Barker, Akçakoca’da ortaklarıyla beraber şimdiye kadar toplam 350 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirterek "Bugün itibarıyla gaz üretimi ile satışına başlayabiliriz" dedi.
ABD merkezli petrol arama ve üretim şirketi Toreador Turkey Ltd. Genel Müdürü Roy Barker, Akçakoca’da ortaklarıyla (TPAO ve Stratic) beraber şimdiye kadar toplam 350 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ve bugün itibarıyla gaz üretimi ile satışına başlayabilecek durumda olduklarını açıkladı. Amerikan Şirketler Derneği (ABFT-American Business Forum in Turkey) tarafından yaptırılan "Türkiye’deki İş ve Yatırım İklimi" konulu anket sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan Barker, Türkiye’de petrol ve gaz potansiyeliyle ilgilendiklerini, özellikle Karadeniz’de çok büyük potansiyel bulunduğuna inandıklarını vurguladı.
BÜROKRASİ ÖTELİYOR: İyi sonuçlar elde edeceklerine inanarak yatırımlar yaptıklarını dile getiren Barker, Türkiye’deki ekonomik ve siyasi istikrar ile kalkınmaya ilişkin hiçbir tereddüt taşımadıklarını vurguladı. Karadeniz’de 2004’te çalışmaya başladıklarını belirten Barker, şunları söyledi: "Akçakoca’da ortaklarla beraber şimdiye kadar toplam 350 milyon dolarlık yatırım yaptık. Bugün itibarıyla gaz üretim ve satışına başlayabiliriz. Ancak, Botaş ve alıcı firmalar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle bu birkaç hafta daha sürecek. Üretime başlanması halinde, Türkiye’de mevcut doğal gaz üretimini ikiye katlayacak bir miktar söz konusu. Ama maalesef yapamıyoruz. Bürokratik engeller nedeniyle üretime başlayamıyoruz. Bu kadar yüksek tutarda yatırımı, bürokrasi nedeniyle ötelemenin Türkiye’ye menfaati olmaz."
MİLYONLARCA DOLARI GÖMERİZ: İğneada açıklarında 3-4 ay içinde denizde sondaj çalışmalarına başlayacaklarını belirten Barker, 7 adet ruhsatlarının bulunduğu İstanbul Boğazı’ndan İğneada’ya kadar oldukça iyi bir sismik program yapıldığını, petrol ya da gaz tespit edilmesi durumunda İğneada’da yapılacak yatırım tutarının 300-400 milyon doları bulabileceğini söyledi. Akçakoca’da bugüne kadar 20 milyar metreküpe yakın doğal gaz potansiyeli tespit edildiğini, İğneada bölgesinde buradan daha büyük rezerv bulunabileceğini aktaran Barker, "Ancak delip de tabakaların durumunu görmeden net birşey söylemek doğru olmaz. Yine de milyonlarca doları oraya gömecek kadar umutluyuz" diye konuştu. Yeni Petrol Yasasına da değinen Barker, 1954 tarihli mevcut kanunun denizde petrol aramada çok yetersiz kaldığını belirterek, "Ben Türkiye’deki şirketin yöneticisi olarak merkeze hálá niye üretime başlayamadığımızı ve kanunun neden çıkmadığını anlatmakta zorlanıyorum" dedi.
ABD’li yöneticilerin yüzde 96’sı Türkiye’nin potansiyeline inanıyor ABFT’nin "Türkiye’deki İş ve Yatırım İklimi" anketine göre, Türkiye’de faaliyet gösteren ABD sermayeli şirketlerin üst düzey yöneticileri arasında yapılan ankete katılanların yüzde 96’sının Türkiye’nin önemli bir pazar potansiyeline sahip olduğuna inanıyor. Global ciroları 2.5 trilyon doların üzerinde olan 70 Amerikan şirketini temsil eden ABFT’nin Başkanı Galip Sukaya tarafından açıklanan sonuçlara göre, yöneticilerin yüzde 77’si enflasyonun denetim altında olduğunu düşünüyor. Yüzde 69’una göre döviz kurları olması gereken seviyede değil. Anketi GfK Türkiye 51 üst düzey yöneticiyle on-line görüşerek gerçekleştirdi.
Türkiye’yi Merck S harp&Dohme’un Ar-Ge merkezi yapmak istiyoruzMERKEZİ ABD’de bulunan ilaç şirketi Merck Sharp&Dohme İlaçları’nın Dış İlişkiler Direktörü Jeffrey Kemprecos’un Türkiye’yi gelecekte Ar-Ge merkezi yapmak istediklerini bildirerek, "Bunun için AB’ye uyum sürecinin hızlanması lazım" dedi. 1992’den buyana Türkiye’de faaliyet gösterdiklerini ve Türkiye’ye uzun vadeli baktıklarını dile getiren Kemprecos, ilaç sanayi alanında bölgede üretim üssü olabilecek Türkiye’de üretim kararlarının izlenecek politikalara bağlı olduğunu vurguladı. Dünyadaki bütün ilaç şirketlerinin her yıl küresel olarak 60 milyar dolardan fazla Ar-Ge harcaması yaptığına dikkati çeken Kemprecos, şunları söyledi: "Türkiye, büyük potansiyeline rağmen geçen yıl ancak 30 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımı yaptı. Demek ki küresel anlamda bu alanda Ar-Ge harcamalarının yüzde 1’ini bile alamıyor. İlaç sanayi olarak bunu artırmak istiyoruz. Parlak beyinleriniz var. Türkiye’den göç eden bilim adamları, doktorlar ABD’de mucizeler yaratıyor. Bu işi Türkiye’de de yapabiliriz. Türkiye, ilaçta küresel Ar-Ge akışının yüzde 1’ini alabilirse 500-600 milyon dolarlık yatırım yapılabilir. O zaman dünyanın Ar-Ge akışının bir parçası olabilirsiniz."
Hükümete yakın grupların başarı şansı daha fazlaÇALIŞMANIN genel iş ortamı hakkındaki yorumlar bölümünde Türkiye’de asıl sorun bürokrası olarak gösterildi. Daha fazla şeffaflık ve doğruluğun gerektiği görüşünün yer aldığı yorumlar içinde ayrıca "Çok fazla rekabet var. Hükümete yakın grupların başarı şansı daha fazla" görüşü de dile getirildi. Ayrıca şu yorum da yer aldı: "AKP’nin 2007’de liderlik edebilecek güçlü bir ekibi var. Doğru ve yerinde politikalarla Türkiye’nin Çin veya Hindistan’dakine yakın, daha yüksek büyüme oranları yakalayabileceğine inanıyoruz. Buradaki pazar derin olmadığından yabancı pazarlar,
seçimler ve benzeri ikincil olması gereken konular makro ekonomik koşulları normalden daha fazla etkilemektedir."