Celal ÖZCAN/MÜNİH
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2006 00:00
Münih Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Dr. Aydın Fındıkçı, töre cinayetleriyle ilgili araştırmasının sonuçlarını 27 Ağustos’ta Avusturya’daki toplantıda açıklayacak. Dr. Fındıkçı, "Araştırmalar açıkça şunu gösteriyor: Töre cinayetleri Kürt kültürünün bir parçası ve yazılı olmayan bir yasası" dedi.
AVUSTURYA’da her yıl düzenlenen ünlü "Europaeisches Forum Alpbach" adlı bilimsel forumun 27 Ağustos tarihli oturumunda töre cinayetleri ele alınacak. Forumun "Laik Demokrasi ve Siyasetin Dinileştirilmesi" konulu oturumunda Münih Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Aydın Fındıkçı, töre cinayetleri üzerine uzun süredir yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklayacak.
Dr. Fındıkçı, sorunu çözmek için önce töre cinayetlerinin kaynağını tespit etmek gerektiğini söyledi. Dr. Fındıkçı şöyle dedi:
"Türkiye’de 2000-2005 yılları arasında 1091 töre cinayeti işlendi. Bu cinayetlerin yüzde 17’si Güneydoğu Anadolu, yüzde 19’u Doğu Anadolu bölgesinde yaşandı. Türkiye’nin Batı bölgelerinde işlenen töre cinayetlerinde cinayeti işleyenlerin yüzde 24’ü Güneydoğu Anadolu, yüzde 21’i ise Doğu Anadolu kökenli."
Dr. Aydın Fındıkçı, Almanya’daki töre cinayetlerinin yüzde 90’ının Kürt kökenli insanlarca gerçekleştirildiğini belirtti. Dr. Fındıkçı şunları söyledi:
"Almanya’nın Hessen Eyaleti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı araştırma sonuçlarına göre 1999-2004 yılları arasında Almanya’da 45 töre ve namus cinayeti işlendi. Cinayeti işleyen ve cinayet kurbanlarının yüzde 90’ından fazlası Kürt kökenli. Yapılan araştırmalar çok açıkça şunu gösteriyor: Töre ve namus cinayetleri Kürt kültürünün bir parçası ve yazılı olmayan bir yasası."
Avrupa, cinayetlere Türk geleneği diyor
Dr. Aydın Fındıkçı, kendisinin de doğu kökenli olduğu belirterek Avrupa’nın bu konudaki "çifte standart"ına dikkat çekti. Dr. Fındıkçı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de doğu kökenliyim, Kars doğumluyum. Hem Türkiye hem de Avrupa’da işlenen töre cinayetleri ve zorla evliliklerin kaynağı Güneydoğu’nun köhne yapısından kaynaklanıyor. Akraba evliliği, aile kararıyla evlilikler bir süre sonra eşler arasında çatışmaya ve şiddete dönüşüyor. Almanya’daki Güneydoğu kökenli aileler, kardeşinin kızını ya da oğlunu Almanya’ya getirmek için kendi çocuklarıyla evlendiriyor. İki taraf da kültür şoku yaşıyor ve bu bir süre sonra patlak veriyor. Güneydoğu’da birden fazla evlilikler çok yaygın. Ahmet Türk de çok eşli. Bunları söylemek ırkçılık değil, bilimsel bir tespit. Ancak Avrupa, töre ve namus cinayetlerini, zorla evlilikleri Türklere özgü bir gelenek olarak gösteriyor. Avrupa, bir yandan Türk-Kürt ayrımı yapıyor, ama öte yandan bu tür olayların hepsini Türk geleneği olarak gösteriyor. Bu da Avrupa’da Türk karşıtlığını körüklüyor."