Töre cinayetinin anatomisi
Güncelleme Tarihi:
Murat TOSUN/FRANKFURT
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2005 01:54
Dava dosyasına göre, 7 Şubat 2005'te işlenen cinayetten iki gün önce, üç kardeş Berlin Görlitz Meydanı’nda silahla atış talimi yaptı.
23 yaşındaki Hatun Sürücü, 7 ay önce Berlin’de kardeşleri tarafından öldürüldü. Dava dosyasına göre üç kardeş, 7 Şubat 2005 günü işlenen cinayetten iki gün önce, Berlin Görlitz Meydanı’nda atış talimi yaptı. Silahı en büyük ağabey Mutlu getirdi. Cinayeti küçük kardeş Ayhan işlerken ortanca kardeş Alpaslan izledi.
ALMANYA ve Türkiye’yi sarsan cinayetin perdesini ilk kez Hürriyet açıyor.
7 Şubat 2005 tarihinde Berlin’de sokak ortasında kardeşi Ayhan Sürücü (19) tarafından öldürülen ve töre cinayetlerini gündeme getiren Hatun Sürücü (23) davasıyla ilgili bütün ayrıntıları açıklıyoruz.
PİŞMAN MISIN?
Berlin Savcılığı’nın iddianamesinde, ablasını vurduğu idida edilen Ayhan Sürücü’nün kurdukları plan çerçevesinde, ablasını otobüs durağına çağırdığı ve kendisine ‘İşlediğin günahlardan pişmanlık duydun mu?’ diye sorduğu belirtiliyor. Ayhan’la birlikte tutuklu olan Mutlu ve Alparslan isimli kardeşler ise ifadelerinde ‘geleneklere pek dikkat etmeyen’ Hatun Sürücü’nün ‘özgür yaşam tarzı’ ve çok sayıda erkekle yaptığı arkadaşlıklar nedeniyle ‘aile gururlarını incittiğini’ söylediler.
SİLAH AĞABEYDEN
İddianamere sanıklardan en büyüğü olan Mutlu’nun cinayetten iki gün önce 7.65 çapında tabanca temin ettiği ve üç kardeşin daha sonra eve giderek plan yaptığı iddia edildi.
İddianamede, katil zanlısı Ayhan Sürücü’nün ablası Hatun’u öldürmeden iki gün önce, 5 Şubat 2005’te Görlitzer Park’ta atış talimi yaptığı, taşlara ve çöp kutularına ateş ettiği belirtiliyor. Ağabeyi Mutlu’nun temin ettiği silahla ablasını öldüren Ayhan Sürücü’nün, olan biteni sevgilisi Melek A’ya anlattığı da ifade edilen iddianamede, Hatun Sürücü’nün 15 yaşındayken erkek kardeşlerinden biri tarafından cinsel tacize, ‘belki de tecavüze uğradığı’ ileri sürülüyor.
DELİL YETERSİZLİĞİ
Ayhan Sürücü’nün, sevgilisi Melek A’ya karşı ablası Hatun’u ‘silah tüccarları’ ve ‘uyuşturucu bağımlılarıyla’ ilişkisi olan ‘orospu’ olarak nitelendirdiği ve ondan utandığını söylediği de belirtiliyor.
İddianamede baba Kerem Sürücü ile anne Hanım Sürücü’nün kızlarının yaşam tarzı nedeniyle ‘aile meclisi kararıyla’ öldürülmesini kararlaştırmış olabileceklerine de dikkat çekildi. Ancak dava açmaya yeterli derecede delil bulunamadığı için soruşturma durduruldu.
TECAVÜZ İDDİASI
Savcı, Hatun’a tecavüze yeltenenin ağabeylerden biri olabileceğini de iddia etti. Hatun Sürücü’nün bu olayı T.S, G.A, İ.A. ve H.K’ye anlattığı da bildirildi. Sosyal danışman Sage-Hutopp’un Hatun Sürücü’nün kendisine yaptığı açıklamalardan, ağabeylerinden birinin tecavüzüne uğradığını çıkarttığı da öne sürülüyor. Ama bu sadece bir iddia olarak kalıyor. Tecavüz olayıyla ilgili olarak Mutlu, Alpaslan, Engin ve Emrah Sürücü hakkında soruşturma başlatıldığı, ancak henüz somut bilgiler elde edilemediği kaydedildi. Bu soruşturma kapsamında bir DNA testinin yapıldığı ve çocuğun kardeşlerden birinden olmadığı belirlendi.
Kardeşleri hakkındaki iddialar
İdianamede töre cinayetine kurban giden Hatun Sürücü’nün kardeşleriyle ilgili şu bilgiler yer aldı:
Ayhan Sürücü: 11 Eylül 2001’de ABD’ye karşı girişilen terör eylemlerinden sonra, devam ettiği okulda saldırılardan ‘kafirleri’ ve ‘Yahudileri’ sorumlu tuttuğu el ilanları dağıttı. Metin Kaplan’ın ‘Kaplancılar’ örgütüyle ilişkisi olduğunu söylüyor. Berlin Tiergarten Asliye Mahkemesi’nde hakkında dört ayrı dolandırıcılık suçundan dava açıldı, ancak uyarıldı ve dosya kapatıldı. 1 Mayıs 2001’de 1 Mayıs gösterileri sırasında polise kaldırım taşı attı, 14 Şubat 2002’de hakkında ‘adam yaralamaya teşebbüs’ ve ‘kamu düzenini bozma’ nedeniyle yine dava açıldı. Dava dosyalarından birinde Ayhan’ın ‘Ben de PKK’lıyım’ başlıklı açıklamasının bulunduğu belirtiliyor.
Alpaslan Sürücü: 2 Mayıs 2004’te polise hakaretten mahkum oldu ve haksız yere ‘ırkçı’, ‘Nazi’ gibi suçlamalarda bulunmaktan toplam 450 Euro para cezasına çarptırıldı. Alpaslan Sürücü hakkında bir de gasp davasının sürüyor. Karar henüz bilinmiyor.
Mutlu Sürücü: Daha önceden bir sabıkası yok. Ancak evi arandığında Kaplancıların ‘Hilafet Devleti’ örgütüne ait propaganda malzemesi bulundu.
HATUN’UN HAYATI
İddianamede, Hatun’un henüz 17 yaşındayken ilk evliliğini yaptığı, hamileyken eşi İsmail Aslan tarafından dövüldüğü için Berlin’e geri geldiği belirtiliyor. 8 Mayıs 1999’da Can adını koyduğu bir erkek bebek dünyaya getiren Hatun, Mayıs 2000’de Sadık A’yla evleniyor ve ikinci kocasından da Haziran 2002’de ayrılıyor. 13 Ağustos 2003 tarihinde de, 1999 yılından bu yana tanıdığı Cem K. ile evleniyor. İddianamede bu evliliğin büyük ihtimalle Cem K’ya oturma izni sağlamak amacıyla yapıldığı şüphesi dile getiriliyor.
2001’de çocuk aldıran Hatun’un 2002’de psikolojik tedavi görmeye başladığı, ailesinin tüm baskısına rağmen de çocuğunun babasıyla evlenmeye yanaşmadığı kaydediliyor. Hatun’un ailesi tarafından eve geri çağrıldığı, ancak Hatun bu çağrıya kulak asmayınca, günün birinde evinin kapısının önünde elinde bıçak olan babasını gördüğü, bir gün de otobüste Mutlu Sürücü tarafından tokatlandığı kaydedildi. Hatun’un ‘serbest yaşam tarzı’ ile kardeşlerinin ve ailesinin tepkisini çektiği ve kendilerini bağlı gördükleri geleneklere uymadığı kaydediliyor. Kardeşlerin, Hatun’un başörtüsü takmama ve çok sayıda erkek arkadaşları nedeniyle de tepki gösterdiği belirtiliyor.
ALMANYA ve Türkiye’yi sarsan cinayetin perdesini ilk kez Hürriyet açıyor.
7 Şubat 2005 tarihinde Berlin’de sokak ortasında kardeşi Ayhan Sürücü (19) tarafından öldürülen ve töre cinayetlerini gündeme getiren Hatun Sürücü (23) davasıyla ilgili bütün ayrıntıları açıklıyoruz.
PİŞMAN MISIN?
Berlin Savcılığı’nın iddianamesinde, ablasını vurduğu idida edilen Ayhan Sürücü’nün kurdukları plan çerçevesinde, ablasını otobüs durağına çağırdığı ve kendisine ‘İşlediğin günahlardan pişmanlık duydun mu?’ diye sorduğu belirtiliyor. Ayhan’la birlikte tutuklu olan Mutlu ve Alparslan isimli kardeşler ise ifadelerinde ‘geleneklere pek dikkat etmeyen’ Hatun Sürücü’nün ‘özgür yaşam tarzı’ ve çok sayıda erkekle yaptığı arkadaşlıklar nedeniyle ‘aile gururlarını incittiğini’ söylediler.
SİLAH AĞABEYDEN
İddianamere sanıklardan en büyüğü olan Mutlu’nun cinayetten iki gün önce 7.65 çapında tabanca temin ettiği ve üç kardeşin daha sonra eve giderek plan yaptığı iddia edildi.
İddianamede, katil zanlısı Ayhan Sürücü’nün ablası Hatun’u öldürmeden iki gün önce, 5 Şubat 2005’te Görlitzer Park’ta atış talimi yaptığı, taşlara ve çöp kutularına ateş ettiği belirtiliyor. Ağabeyi Mutlu’nun temin ettiği silahla ablasını öldüren Ayhan Sürücü’nün, olan biteni sevgilisi Melek A’ya anlattığı da ifade edilen iddianamede, Hatun Sürücü’nün 15 yaşındayken erkek kardeşlerinden biri tarafından cinsel tacize, ‘belki de tecavüze uğradığı’ ileri sürülüyor.
DELİL YETERSİZLİĞİ
Ayhan Sürücü’nün, sevgilisi Melek A’ya karşı ablası Hatun’u ‘silah tüccarları’ ve ‘uyuşturucu bağımlılarıyla’ ilişkisi olan ‘orospu’ olarak nitelendirdiği ve ondan utandığını söylediği de belirtiliyor.
İddianamede baba Kerem Sürücü ile anne Hanım Sürücü’nün kızlarının yaşam tarzı nedeniyle ‘aile meclisi kararıyla’ öldürülmesini kararlaştırmış olabileceklerine de dikkat çekildi. Ancak dava açmaya yeterli derecede delil bulunamadığı için soruşturma durduruldu.
TECAVÜZ İDDİASI
Savcı, Hatun’a tecavüze yeltenenin ağabeylerden biri olabileceğini de iddia etti. Hatun Sürücü’nün bu olayı T.S, G.A, İ.A. ve H.K’ye anlattığı da bildirildi. Sosyal danışman Sage-Hutopp’un Hatun Sürücü’nün kendisine yaptığı açıklamalardan, ağabeylerinden birinin tecavüzüne uğradığını çıkarttığı da öne sürülüyor. Ama bu sadece bir iddia olarak kalıyor. Tecavüz olayıyla ilgili olarak Mutlu, Alpaslan, Engin ve Emrah Sürücü hakkında soruşturma başlatıldığı, ancak henüz somut bilgiler elde edilemediği kaydedildi. Bu soruşturma kapsamında bir DNA testinin yapıldığı ve çocuğun kardeşlerden birinden olmadığı belirlendi.
Kardeşleri hakkındaki iddialar
İdianamede töre cinayetine kurban giden Hatun Sürücü’nün kardeşleriyle ilgili şu bilgiler yer aldı:
Ayhan Sürücü: 11 Eylül 2001’de ABD’ye karşı girişilen terör eylemlerinden sonra, devam ettiği okulda saldırılardan ‘kafirleri’ ve ‘Yahudileri’ sorumlu tuttuğu el ilanları dağıttı. Metin Kaplan’ın ‘Kaplancılar’ örgütüyle ilişkisi olduğunu söylüyor. Berlin Tiergarten Asliye Mahkemesi’nde hakkında dört ayrı dolandırıcılık suçundan dava açıldı, ancak uyarıldı ve dosya kapatıldı. 1 Mayıs 2001’de 1 Mayıs gösterileri sırasında polise kaldırım taşı attı, 14 Şubat 2002’de hakkında ‘adam yaralamaya teşebbüs’ ve ‘kamu düzenini bozma’ nedeniyle yine dava açıldı. Dava dosyalarından birinde Ayhan’ın ‘Ben de PKK’lıyım’ başlıklı açıklamasının bulunduğu belirtiliyor.
Alpaslan Sürücü: 2 Mayıs 2004’te polise hakaretten mahkum oldu ve haksız yere ‘ırkçı’, ‘Nazi’ gibi suçlamalarda bulunmaktan toplam 450 Euro para cezasına çarptırıldı. Alpaslan Sürücü hakkında bir de gasp davasının sürüyor. Karar henüz bilinmiyor.
Mutlu Sürücü: Daha önceden bir sabıkası yok. Ancak evi arandığında Kaplancıların ‘Hilafet Devleti’ örgütüne ait propaganda malzemesi bulundu.
HATUN’UN HAYATI
İddianamede, Hatun’un henüz 17 yaşındayken ilk evliliğini yaptığı, hamileyken eşi İsmail Aslan tarafından dövüldüğü için Berlin’e geri geldiği belirtiliyor. 8 Mayıs 1999’da Can adını koyduğu bir erkek bebek dünyaya getiren Hatun, Mayıs 2000’de Sadık A’yla evleniyor ve ikinci kocasından da Haziran 2002’de ayrılıyor. 13 Ağustos 2003 tarihinde de, 1999 yılından bu yana tanıdığı Cem K. ile evleniyor. İddianamede bu evliliğin büyük ihtimalle Cem K’ya oturma izni sağlamak amacıyla yapıldığı şüphesi dile getiriliyor.
2001’de çocuk aldıran Hatun’un 2002’de psikolojik tedavi görmeye başladığı, ailesinin tüm baskısına rağmen de çocuğunun babasıyla evlenmeye yanaşmadığı kaydediliyor. Hatun’un ailesi tarafından eve geri çağrıldığı, ancak Hatun bu çağrıya kulak asmayınca, günün birinde evinin kapısının önünde elinde bıçak olan babasını gördüğü, bir gün de otobüste Mutlu Sürücü tarafından tokatlandığı kaydedildi. Hatun’un ‘serbest yaşam tarzı’ ile kardeşlerinin ve ailesinin tepkisini çektiği ve kendilerini bağlı gördükleri geleneklere uymadığı kaydediliyor. Kardeşlerin, Hatun’un başörtüsü takmama ve çok sayıda erkek arkadaşları nedeniyle de tepki gösterdiği belirtiliyor.