Töre cinayetinde sevgili izi

Güncelleme Tarihi:

Töre cinayetinde sevgili izi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2010 16:53

DİYARBAKIR'ın Hani İlçesi'nde evden kaçtığı ve erkeklerle görüştüğü için 18 yaşındaki Tuba K’yi töre gereği boğazını keserek öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan baba M.K ve amcası A.K, olay yerinde bulunan sigara izmaritindeki tükürük örneklerinin Tuba’nın sevgili H.K’nın DNA’sı ile uyuşması üzerine tahliye edildi. H.K ise tutuklandı.

Haberin Devamı

Diyarbakır’ın Hani İlçesi Kırım Köyü yakınlarında 12 Ekim 2008 tarihinde köylülerin boğazı kesilerek öldürülmüş bulduğu 18 yaşındaki Tuba K'nın töre cinayetine kurban gittiği ileri sürüldü. Tuba K cinayetinde, Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan baba M.K ve amca A.K’nın tutukluluğu, olay yerinde bulunan sigara izmaritinden alınan örneklerinin kızın sevgilisi H.K’nın DNA’sı ile uyuşması üzerine son buldu.


SEVGİLİSİ ‘BENİ KAÇIR’ TEKLİFİNİ REDDETMİŞ


Olay, Hani’nin Kırım Köyü yakınlarında bir mermer ocağında boğazı kesilerek öldürülen Tuba K’nın cesedinin bulunmasıyla başladı. Tuğba K, annesine ait telefonu alarak kimseye haber vermeden evden ayrıldıktan sonra cesedi bulundu.


Olaydan sonra, kızlarının kaybolmasına rağmen aramayan ve güvenlik güçlerine haber vermeyen aile bireylerinin töre gereği kızı öldürdükleri şüphesi üzerine, baba M.K ve amca A.K tutuklandı. Soruşturma kapsamında, Tuba’nın fındık toplamaya gittikleri Adapazarı’nda, yakınlaşan ve sevgili oldukları öğrenilen H.K’nın ifadesi alındı. Tuba K’nın cesedinin bulunmadan önce son görüştüğü H.K. ilk ifadesinde, “Sesi çok tedirgin geliyordu. Evde olduğunu söyledi. Sanki birinin kendisini telefonda konuşurken görmesinden çekiniyormuş gibi bir tavır sergiliyordu. Acele ediyordu. Bana birlikte kaçmayı teklif ederek, ‘yoksa beni öldürecekler’ dedi. Ben söylediklerine inanmayarak teklifini kabul etmedim. Daha önce de bana kaçıp İstanbul’da yaşamayı teklif etmişti kabul etmedim” dedi.

Haberin Devamı

 

Cinayet iddiasıyla tutuklanan baba M.K. ve amca A.K. hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, baba M.K.’nın kızının kaybolmasına rağmen yöre halkının bilinen tavrının aksine ilgisiz davrandığı, kahvede oyun oynadığı belirtildi.


TANIK OLARAK DİNLENMİŞ


Davanın ilk duruşmasında olay yerinde bulunan deliller üzerinde sanık avukatlarının, DNA testi yapılması isteğiyle ilgili mahkeme tarafından karar verilmezken, ikinci duruşmada öldürülen Tuba K’nın sevgilisi H.K tanık olarak dinlendi. Savcılık ifadesini tekrarlayan H.K. cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.

Haberin Devamı


Deliller üzerinde DNA testi yapılması yönündeki talebin bir sonraki duruşmada kabul edilmesinden sonra davanın seyri değişti. Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi, Tuba Kılıç’ın cesedinin yanında bulunan sigara izmariti üzerindeki tükürük örneklerinden aldığı örneklerin, sevgilisi H.K ile benzer olduğunu geçen hafta Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne bildirdi.


BABA VE AMCAYA TAHLİYE


Raporda aile bireylerinden alınan örneklerin ise uyuşmadığı bildirildi. Raporun mahkemeye ulaşması üzerine, yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan ve kızını töre gereği öldürmekle suçlanan baba M.K ve amcası A.K'yı geçen hafta tahliye eden mahkeme, Hani Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevgili H.K. hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığın, cinayet şüphelisi olarak hakkında işlem başlattığı H.K ise, geçen hafta tutuklandı. Tutuklanan H.K. suçlamaları reddetti.

Haberin Devamı


FEZLEKE VE SORUŞTURMA EVRAKI AYNI TARİHLİ


Öte yandan, Hani Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı fezlekede ve iddianamede de yer bulan, ailenin ‘kızlarının kayıp olmasına rağmen, katilin ortaya çıkması için arayışa girmedikleri, kolluk güçlerine bilgi vermedikleri’ iddialarının aksine, Tuba’nın annesi K.K’nın, kızının sevgilisi H.K hakkında şikayetçi olduğu; ancak Hani Cumhuriyet Savcılığı’nın ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı aldığı ortaya çıktı.


Savcılığın ‘kovuşturmaya yer yok’ kararıyla, Hani Cumhuriyet Savcılığı’nın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği fezlekenin de 30 Haziran 2009 tarihli olduğu dikkati çekti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!