Güncelleme Tarihi:
İSRAİL’İN AMACI İRAN’I İŞGAL DEĞİL
Emekli Tümgeneral Erdoğan Karakuş: “İran ve İsrail topyekûn bir savaş yapamaz. Çünkü sınır komşusu değiller. İsrail, ABD’nin de desteğiyle güçlü bir hava saldırısıyla İran’ı vurmaya çalışabilir. Amaç zaten İran’a asker çıkarmak, işgal etmek değil. Becerebilirlerse Irak’a havadan yaptıkları gibi İran’ı da felç etmek, bunun yanı sıra da nükleer mevzilerini vurmak, nükleer yeteneğini yok etmek. Ayrıca o İsrail’e düşen süpersonik füzelerin mevzilerini de vurmaya çalışacaklar. Iran pek bir şey yapamaz. Hava gücü çok zayıf. Attığı füzelerin çoğu da engellendi. İsrail’in hava kuvvetleri güçlü.”
SURİYE’YE YAYILMA OLASILIĞI YÜKSEK
Emekli Tuğgeneral Özgür Tör: “Geleneksel anlamda topyekûn bir savaş olmaz. Ama İsrail ve ABD havadan İran’ın stratejik tesislerini vurmaya çalışabilir. Daha önce başlayan vekâlet savaşları da yoğunluğu artarak devam edecektir. Bölgesel bir savaş zaten başladı. Zaman içinde bu savaşın Suriye’ye yayılma ihtimali yüksek. Kısa süre de olmasa da orta ve uzun vadede bunu görebiliriz. İran liman ve askeri tesisleri ateş altına almaya çalışacaktır. Aynı şekilde İsrail de kendi hava kuvvetleri ve müttefiklerinin uçaklarıyla İran’ın askeri ve stratejik tesislerini vurmaya çabalayacaktır.”
VEKİL GÜÇLER ÇARPIŞIYOR
Prof. Dr. Aylin Ünver Noi: “İsrail ve İran’ın birbiriyle kara sınırı yok. Dolayısıyla kara savaşı bu coğrafi gerçeklikte mümkün değil. O yüzden Iran, Lübnan’da Hizbullah ve Suriye’de milisleri yani vekilleri ile kara savaşı yürütebiliyor. İki ülke balistik füzelerle de savaşabilir. Nitekim sınırlı da olsa bunu yapabildiklerini gösterdiler. Bu füze saldırıları sürecin çok hızlı bir şekilde kapsamlı bir savaşa dönüşebileceğini de gösteriyor. Lübnan, Yemen, Filistin, Suriye vekil gruplardan dolayı bu savaşın içinde.”
KARA SAVAŞI UZAK İHTİMAL
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu: “Mesafe itibarıyla birbirlerine yakın değiller. O bakımdan kara savaşı uzak bir ihtimal. Ne İsrail karadan İran’a gidebilir ne İran kalkıp oraya gelebilir. Havadan uçaklarla ve karşılıklı füzelerle bir mücadele olacaktır. İsrail, İran’ın nükleer tesislerini hedef alır. Petrol tesislerini, kuyularını vurur. İran’ın ekonomisine böylece darbe vurmaya çalışır. İran da İsrail’in öncelikle askeri üslerine zarar vermeye çalışacaktır. İran’ın hava kuvvetleri İsrail’e göre zayıf. O yüzden füzelerle saldırmayı tercih edecektir. İntihar saldırıları da ön plana çıkabilir. İsrail’in kara kuvvetleri ve milli güç unsurları Gazze, Lübnan, Suriye, İran gibi geniş bir sahada muharebe yürütmeye imkân vermez. En önemli mesele bu.”
ÖNEMLİ TESİSLERE HAVA SALDIRILARI
Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe: “İran ve İsrail arasında mevcut koşullarda kara harekâtı ihtimali yok. Kara ve deniz hedeflerine yönelik, askeri tesisler ile ekonomik tesislere hava saldırıları beklenebilir. İsrail, İran’ın nükleer silah üretim tesislerine ve Hürmüz Boğazı’ndaki İran Deniz Kuvvetleri’ne yönelik saldırılar yapabilir. İran rejiminin önemli isimleri de hedef alınabilir. İran ise Mossad başta olmak üzere İsrail’in askeri ve siyasi aktörlerine karşı suikastlar ile ekonomik tesislere yönelik sabotaj ve askeri tesislerine yönelik füze saldırıları yapabilir.”
İRAN’IN ‘SABIR’ STRATEJİSİ
Mete Sohtaoğlu (Ortadoğu uzmanı): “İsrail, İran’dan bin 500 kilometre uzakta. Ancak İsrail, İran’ın kalbine ulaşabilecek gelişmiş askeri araçlara sahip. İran ise söz konusu uzaklığı Yemen’den Gazze’ye, Irak’tan Suriye ve Lübnan’a uzanan bir vekil güçler ağı ile telafi ediyor. Lübnan bu ağın ağırlık merkezi. İsrail caydırıcılık, erken uyarı ve hızlı çözüm üçgenine dayalı bir stratejik doktrin benimsiyor. İran ise stratejik sabır ilkesini benimsiyor. Başka bir deyişle, ‘güçlenene kadar bekle’ prensibini uyguluyor.”
NÜKLEER TESİSLER VURULABİLİR
Gülru Gezer (Emekli diplomat): “Topyekûn bir savaş beklemiyorum. İran’ın böyle bir gücü yok. İsrail nükleer tesisleri ve petrol rafinelerini vurabilir. Üst düzey isimlere suikastlara da devam edebilir. İsrail’in Lübnan’a girmesiyle savaş bölgesel hale çoktan geldi. Oradan da Suriye’ye sirayet edecektir. Ardından da belki İran’a sıçrama olabilir. Hizbullah’ın gücünün bölgede zayıflamasının sadece Lübnan’da değil Suriye ve Irak’ta da yani bütün Şii hilalinde olumsuz yansımaları olacaktır.”
KARŞILIKLI FÜZE ATMAYA DEVAM
Dr. Çağatay Balcı (İran araştırmacısı): “Topyekûn bir savaş ihtimali çok düşük. Bu, gerek küresel aktörlerin bu sürece müdahale edecek olması gerekse iki ülkenin fayda-maliyet hesaplamaları ve savaşın yıkıcılık düzeyi dolayısıyla böyle bir süreci başlatmaktan çekinecek olmalarından ileri geliyor. Aralarında fiziki sınırların bulunmaması, hava gücü odaklı stratejilerin kullanımını bir anlamda zorunlu kılıyor. Dolayısıyla, konvansiyonel çatışma açısından ele aldığımızda füzelerin, savaş uçaklarının, dron’ların kullanılacağı bir çatışma biçimini görmek daha büyük bir ihtimal.”