Güncelleme Tarihi:
TBMM'de basın mensupları için oluşturulan “açık ofis”in açılışını yapan Toptan, mekanda görev yapacak basın mensuplarının biraz daha rahat edeceğini söyledi. “TBMM'nin basına ayrılan bölümü gönlümüzün istediği gibi değil. Çok sıkışık alanlarda, çok zor şartlar altında basın mensupları görev yapmaktadır” diyen Toptan, ancak mekanın elverdiği imkan ve şartların herkes tarafından yakinen bilindiğini ifade etti.
Kendilerinin mevcuttan en verimli şekilde yararlanabilmek için gazetecilerin ve Parlamento Muhabirleri Derneğinin (PMD) önerileri doğrultusunda imkanları sonuna kadar zorlayarak şartları iyileştirmeye çalıştıklarını bildiren Toptan, mekanın bu düşünce ve gayretin sonucu ortaya çıktığını vurguladı. Toptan, “Elbette parlamentolarda her gün güzel şeyler olmayabilir. Ama ben yine de buranın hep güzel haberlerle dolu olması dileğini sizinle paylaşmak istiyorum” dedi.
Toptan, Meclis çalışanlarıyla ilgili sürekli iyileştirme gayretleri olduğunu belirterek, “Meclisimizin çalışanları, kamunun diğer çalışanlarına bakıldığında biraz daha yüksek ücret almaktadır. Bu, zaman zaman eleştiri konusu yapılmaktadır. Ama basın mensupları gibi Parlamentoda çalışanlar da mesai mefhumuna bağlı olmaksızın hizmet vermektedir. O nedenle biz de imkanları ölçüsünde onların durumunu iyeleştirecek önlemler alıyoruz' diye konuştu.
Mecliste 4C kapsamında çalışanların durumlarının iyileştirilmesi için geçen bir yıl içinde önemli kararlar alıp yürürlüğe koyduklarını hatırlatan Toptan, “4C kapsamındaki personelimizin sağlık yardımlarından sadece kendileri yararlanıyordu. Bakmakla yükümlü oldukları yakınları başka hastanelere gidip tedavi olabiliyordu. Bunun doğru olmadığını düşündük. Sağlık birimindeki arkadaşlarla konuşarak bize göre haksız olan bu durumu giderdik ve yılbaşından itibaren bu personelimizin çocukları, yakınları da buradan yararlanabilecek” ifadesini kullandı.
Toptan, meclis çalışanlarının maaşlarıyla ilgili 3 trilyon lira civarında promosyon aldıklarını, bunun önemli bölümünü kendilerine dağıttıklarına işaret ederek, kalan 600 milyar lirayı da “personelin acil durumu” için tuttuklarını anlattı. Toptan, ancak böyle bir ihtiyacın ortadan kalktığını, bu nedenle nemalanarak 750 milyar liraya ulaşan parayı, personele eşit olarak dağıtacaklarını bildirdi.
“YEMEK FİYATLARINA İLİŞKİN HABERLER...”
Toptan, zaman zaman meclis lokantasıyla ilgili yayınlarda “haksızlık yapıldığına” işaret ederek, şöyle konuştu:
“Çorbanın, kuru fasulyenin fiyatı, kamunun diğer yerlerinde olanlardan daha ucuz değil. Burada günde ortalama 3 bin kişi yemek yiyor. Bunun çok az sayısı milletvekilidir. Milletvekilleri de genellikle misafirleriyle yemek yiyor. Sizden bu konularda biraz daha hassas olmanızı rica ediyorum. 3 bin kişinin yemek yediği bir yerde, daha iyi hizmet vermek için bir gayret içindeyiz, çalışıyoruz. Ama zaman zaman buranın bu şekilde dillendirilmesi hoş olmamaktadır. Sizden ricam, bu gibi konularda haber yapma ihtiyacı hissetmeden önce bu durumu bizimle paylaşmanızdır. Biz size daha doğru bilgi verme imkanı buluruz. Sizin verdiğiniz haberler de daha sağlıklı olur.
Parlamentonun itibarı elbette bizimle kaim değil, hepimiz buralarda gelip geçiciyiz. İleride başkaları bu mevkileri işgal edecek. Önemli olan bu kurumun itibarının korunmasıdır. Orada bizlerin de milletvekilleri de elbette yanlışlıkları, eksiklikleri olabilir. Bunların dile getirilmesi kadar haklı bir şey olamaz. Gazetecilik bu anlamda önem ifade etmektedir. Sizler yazacaksınız, bizler de yanlışları düzelteceğiz. Doğruya kimsenin bir şey diyeceği olamaz. Diyaloğu ve istişareyi sürekli tutabilirsek, hep konuşabilirsek, hem size daha sağlıklı ve doğru haber vermeye bizim de katkımız olur hem de Parlamentomuz haksız yere yara almamış olur. Hepimiz buradayız. Sizler gazeteci, bizler milletvekili olarak görev yapıyoruz. Aramızda çok fark yok. Hepimiz kamu görevi yapıyoruz, hepimiz birbirimizden besleniyoruz. Basınsız siyaset, siyasetsiz basın çok zor olur. Dünyanın demokratik ülkelerinde basın-siyasetçi ilişkilerinde tatsızlıklar olabiliyor ama neticede bu iki kurum birbirinden vazgeçemez. Halka dönük bir şey yapıyoruz. O nedenle ne kadar çok diyalog içinde olursak, birbirimize anlamaya çalışırsak, o kadar yararlı hizmet yapmış oluruz.”
MECLİS ARAÇLARI...
Toptan, Mecliste satın alınan arabaların iki yıl içinde çok masraflı kullanılabilir hale geldiğini belirterek, “Bu araçlarda çok fazla arıza, zaman zaman kazalar yapılmaktadır. 2 yıl içinde 200-250 bin kilometreye kadar çıkan arabalarımız olmaktadır. Bunun yerine, araba kiralama yönteminin daha ekonomik olduğu sonucuna vardık. Artık biz kazalardan, eskimeler ve kaskolardan sorumlu olmayacağız” dedi.
Yeni yöntemle 3 yıllık sözleşme yapılacağını, parasal büyüklüğünün satın almadan çok daha ucuza mal olacağına dikkati çeken Toptan, basın mensuplarının bu konudaki haberlerinde de daha dikkatli olmalarını istedi.
Toptan, meclis araçlarının siyasi faaliyetlerde kullanılmasının önlenebilip önlenemeyeceğine dönük soruyu yanıtlarken, ilgili yasada düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, makam araçları ile hizmete tahsis edilen araçlar arasında ayırım olduğunu, makam araçlarının bu amaçla kullanılması önünde engel olmadığını söyledi. Toptan, “Yasa o imkanı veriyor, doğru mu değil mi o tartışılır. Almanya'da Cem Özdemir bu konuda özür dilemek zorunda kaldı. Bizim bu işi kültür haline getirmemiz için biraz daha zamana ihtiyacımız var, öyle anlaşılıyor” diye konuştu.
Bir gazetecinin “Meclis Kanunu değiştirilebilir” demesi üzerine Toptan, gülerek, “Burası Meclis diye ben her istediğimi nasıl yaparım” karşılığın verdi.
“LAF ATMALAR PARLAMENTONUN RENGİDİR”
Toptan, bir gazetecinin “Dün bütçe görüşmelerinde biraz gerildiniz galiba...” demesi üzerine, gülerek, “Parlamentoların rengidir, laf atmalar...Ama zaman zaman incitici oluyor. Benim oradaki zorluğum; sürekli laf atmalarla Sayın Başbakan'ın sözü çok fazla kesildi. Öyle olunca Başbakan'ın konuşmasının uzatılması zorunluluğu ortaya çıktı. Hiç kimsenin söz süresini uzatmadık. Ama Başbakan'ın süresini uzatmak zorunda kaldık. Keşke ona ihtiyaç kalmasaydı. Laf atmalar olmasaydı, Başbakan da süresi içinde konuşmasını bitirseydi, iyi oldu” karşılığını verdi.
Dünkü bütçe tartışmalarından çok mutlu olduğunu, kürsüden güzel fikirlerin ortaya konulduğunu ve bunlara karşı fikirlerin söylendiğine işaret eden Toptan, “Öyle umut ediyorum ki bütçe uygulayıcıları dünkü konuşmalardan yararlanacak. Olaya bence böyle bakmak lazım. Belki de son yıllarda arzulanan bütçe geneli üzerindeki tartışmayı hep beraber yaşadık. Geneliyle bakıldığında dünkü müzakereler çok iyi ve çok verimliydi” ifadesini kullandı.
“BİZİMKİ DOST SÖZLERİDİR”
Bir gazetecinin, “Bir grup milletvekilinin Meclis dışında da milletvekilliğine uygun olmayan davranışlarına ilişkin herhangi bir girişimi olup olmayacağı” sorusuna karşılık Toptan, şunları söyledi:
“Hayır, onlarla ilgili parlamento dışı eylemleri ve sözleriyle ilgili bizim yapacağımız çok fazla bir şey yok. Konuyla ilgili devletin birimleri, herhalde çalışıyorlardır. Şundan anlıyoruz, bu arkadaşlarımızla (DTP'li milletvekilleri) ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılması tezkereleri geliyor. Ben de bunları Karma Komisyona havale ediyorum. Benim burada söyleyebileceğim, bir meclis başkanı, ama onunda ötesinde bir ağabey olarak sözlerime kulak vermeleridir. Ben onların Parlamentoda bulunuşunu Türkiye için çok önemli bir şans, çok önemli bir çeşitlilik unsuru olarak sayıyorum. Onların Parlamento çalışmalarında daha yararlı ve verimli olabilmeleri için her şeyi yapıyoruz. 338 kişilik AK Parti Grubuna tanıdığımız imkanları onlara da olabildiği kadar tanımaya çalışıyoruz. Bizim sözlerimiz dost sözleridir, onlara kulak vermelerini salık veririm.”
MİLLETVEKİLLERİNE SİGARA İÇME MEKANI...
Toptan, milletvekillerinin dışarıda sigara içmeleri için mekan hazırlığının bitmek üzere olduğunu belirterek, bugüne kadar yasayı ihlal eden 7 milletvekili hakkında tutanak tutulduğunu bildirdi.
Gazetecilerin, “Milletvekilleri isyan ediyor yasaya” denmesi üzerine Toptan, “Olur mu? Bütün uygar ülkelerde bu yasak çok daha sert şekilde uygulanıyor. Sadece geri kalmış ülkelerde kaldı. Sizin de bu konunun üzerine gitmeniz lazım. Bakın bu konuda RTÜK görevini yapmıyor. Hala şifreli kanallarda sigara içilen görüntüler yer alıyor” dedi.
Kurban Bayramında kızını görmek Japonya'ya gittiğini hatırlatan Toptan, Bayram Namazını bu ülkede yaşayan Türklerle birlikte Tokyo Camisi'nde kıldığını söyledi. Cami imamının hutbeyi Türkçe, İngilizce, Japonca ve Arapça verdiğini, kendisini çok başarılı bulduğunu ve bu nedenle görev süresinin uzatılmasını isteyeceğini anlatan Toptan, namazın ardından “Türkiye'de olduğu gibi” bayramlaştıklarını ve birlikte kahvaltı yaptıklarını anlattı.
Japonyada yaşayan 5 yaşındaki torunu Batuhan'ın kreşine de gittiğini ifade eden Toptan, “Kreşe gittim, şaşırdım. Japon çocuklara Türkçe öğretmiş...” diye konuştu.
PMD Başkanı Göksel Bozkurt da açık ofisin hizmete girmesi nedeniyle Toptan'a teşekkür ederek, Parlamento muhabirlerinin fiziki darlığının bir ölçüde ortadan kaldırıldığını belirtti. Özellikle bahçeden yayın yapan televizyon muhabirlerinin iklim koşulları nedeniyle yaşadığı sıkıntıların yeni mekanla giderilmiş olacağını kaydeden Bozkurt, “Bu mekan, sokaktaki insan adına denetim görevimizi biraz daha kolaylaştırdı” dedi.