A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2007 02:17
Avukat Vildan Yirmibeşoğlu'nun, töre ve namus gerekçesiyle işlenen cinayetleri bir araya topladığı “Toprağa Düşen Sevdalar” kitabı, kokteylle tanıtıldı.
Maslak Parkorman'daki kokteylde konuşan Yirmibeşoğlu, Türkiye'de namus bahanesiyle cinayet işleyenlerin yıllarca yasalardaki uygulamalarla sırtlarının sıvazlandığını savunarak, “Şimdi yasalar değişti, ancak değişmeyen zihniyet ortada” dedi.
İnsan yaşamının kutsallığı, dokunulmazlığı, kadının erkek kadar insan olduğu anlayışının topluma yerleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yirmibeşoğlu, “Ben bu yolda topyekun bir seferberlik, insani bir kampanya daveti yapıyorum. Hepimizi, Meclis'teki saygıdeğer milletvekillerini, özellikle içlerinde 60 civarında aşiret temsilcisi olan Güneydoğu bölgesi milletvekillerini davet ediyorum” diye konuştu.
Tanıtım kokteyline, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, Prof. Dr. Toktamış Ateş ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
-TOPRAĞA DÜŞEN SEVDALAR-
Hürriyet Yayınlarından çıkan “Toprağa Düşen Sevdalar” adlı kitabında, 1995-2000 yılları arasında Güneydoğu'da, özellikle Mardin ve Batman'da meydana gelen 300 namus cinayeti dosyasını inceleyen Yirmibeşoğlu, hukukçular, failler, azmettiriciler ve polislerle görüştüğünü belirtiyor.
Yezidi, Müslüman Kürt, Müslüman Arap, Süryani kökenli Türk vatandaşları ve ailelerinde namus cinayetlerinin bir analizini yaptığını kaydeden Yirmibeşoğlu, araştırmalarının, bu cinayetlerin medyaya yansımaları ve cinayetlere devletin bakışı ve sorumluluğu üzerine odaklandığını söylüyor.
Kitabında yer verdiği 300'ü aşkın olay ile Yirmibeşoğlu, “Namus cinayetleri neden işlenir ve toplum neden bu cinayetleri hoşgörüyle karşılar? Yasal düzenlemeler ve yargılamada karşılaşılan sorunlar nelerdir? Bu tür cinayetleri işleyen alt sosyal katmanlara mensup bir insan ile kanun koyucu ve yasa uygulayıcıları arasında, namus kavramına bakış açısından bir fark var mıdır? Kadınlar çaresiz midir?” gibi sorulara yanıt arıyor.
Vildan Yirmibeşoğlu, 13 yılını geçirdiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, illerde tanık olduğu ve sevdalarını yaşamları ile ödeyen kadınlarına olan gönül borcunu ödediğini belirtiyor.
Kitabında yer verdiği, kardeşi tarafından boğazı kesilerek öldürülen Sevda Gök ve kocası tarafından öldürülen Kilisli Şenel Habeş gibi kadınlara tanıklık borcu olduğunu ifade eden Yirmibeşoğlu, “Adliye arşivlerinde boğazıma düğümlenen birer hıçkırık olarak kalan nice kadının kısacık yaşamına tanıklık borcum vardı” diyor.
Bilgi Üniversitesinde 5 yıl devrim tarihi dersleri veren ve aynı zamanda İstanbul Valiliğinin resmi hukukçusu olarak İnsan Hakları İl Başkanı görevinde bulunan Vildan Yirmibeşoğlu'nun yaşamında, töre cinayetleri, kadın ve insan hakları konuları ayrılmaz bir yer tutuyor.
Yirmibeşoğlu, araştırmalar sonucu elde ettiği bulguları tek bir kitaba sığdıramayacağını belirterek, ikinci eş zamanlı çalışmasının da yayına hazırlanma aşamasında olduğunu söylüyor.