Toplumsal barış için kaygılıyız

Güncelleme Tarihi:

Toplumsal barış için kaygılıyız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2013 00:00

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, “Demokrasi, Hukuk ve Toplumsal Barış için CHP’nin Önerileri ve Öncelikleri” adını verdiği Tutum Belgesi’ni dün gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin katıldığı basın toplantısıyla açıkladı.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan’ın “Çözüm Süreci” olarak nitelediği müzakere sürecinde CHP’nin neden yer almadığını anlatan, ‘12 soru 12 yanıt’ formatında hazırlanmış metni okuyan Kılıçdaroğlu, “Bu topraklarda huzur, demokrasi ve barış isteyen herkese çağrımızdır” başlığıyla 19 maddelik ‘Özgürlük ve Barış Bildirisi’ni de paylaştı. “Toplumsal barış için kaygılıyız” diyen Kılıçdaroğlu’nun mesajları özetle şöyle:

ÇÖZÜMÜN ADRESİ TBMM’DİR

“CHP çözüm arayışından, toplumsal barış ve dayanışmadan yanadır. Tüm yurttaşlarımızın huzur, güven, birlik ve dayanışma içinde eşit olarak yaşamalarını istemektedir. Fakat AKP tarafından yürütülen ve içeriği açıklanmayan ‘pazarlıklar süreci’ hakkında halkımızın da paylaştığı ciddi kaygılarımız vardır. CHP, kalıcı bir toplumsal barış istemektedir. AKP ise Kürt yurttaşlarımızın hassasiyetlerini kendi siyasi emellerine alet etmek istemektedir. CHP, ülkemizin coğrafi ve ulusal bütünlüğü ile güvenliğini koruyarak demokratik, sosyal, sürdürülebilir bir çözüm arayışı içindedir. AKP ise ülke bütünlüğünü ve güvenliğini tehlikeye düşürecek maceraperest arayış ve taahhütler altına girmektedir. CHP’ye göre çözümün adresi TBMM’dir. AKP’ye göre ise çözümün adresi Öcalan’dır.

Haberin Devamı

CHP’Yİ NEDEN ORTAK İSTESİN

Başbakan Erdoğan başta olmak üzere süreç konusunda açıklama yapan tüm AKP yetkilileri, ‘Öcalan’la pazarlık yapılmadığını, PKK’ya ödün verilmediğini, sürecin çok iyi gittiğini, halkın da durumdan memnun olduğunu’ ısrarla ileri sürmektedirler. Süreç bu kadar başarıyla devam ediyorsa AKP, bu başarıya CHP’yi neden ortak etmek istesin? AKP, tek taraflı olarak yürüttüğü bu süreçte, CHP’nin katılmasıyla bugün yapamadığı hangi işi yapacaktır?
- AKP, Kürt sorunuyla ilgili girişimlerini gizli tuttuğu, halkımızdan ve CHP’den sakladığı sürece, CHP sürecin hangi aşamasına, nasıl dâhil olacaktır? Bir bilinmeze ve maceraya ortak olmak, CHP’nin sorumluluk ve görev anlayışıyla bağdaşmaz. AKP’nin CHP’yi süreçle ilişkilendirme çabasının iki amacı vardır:
1. Hukuksuzluğa meşruiyet kazandırma isteği.
2. Olası bir başarısızlıkta, suçlayacağı bir günah keçisi yaratma ihtiyacı.

Haberin Devamı

PKK’YA MEŞRUİYET KAZANDIRILDI

Meclis çatısı altındaki siyasi partilerle görüşmek yerine AKP, Öcalan’ı muhatap almayı tercih etmiştir. AKP, PKK’ya geri dönülmez biçimde meşruiyet kazandırırken, Öcalan’ı da Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi muhatabı haline getirmiş ve yabancı devletlerin ve uluslararası kuruluşların PKK’yı terör örgütü olarak nitelendirmelerinin gerekçesini ortadan kaldırmıştır.

AKDENİZ’DE DENGELER DEĞİŞECEK

Süreç, Öcalan’ın belirlediği yol haritasına göre ilerlemektedir. Türkiye dışına çekilecek silahlı unsurların Suriye’de rejime karşı savaşmak üzere cepheye sürüleceğine dair ciddi şüpheler vardır. AKP, Bağdat hükümetini dışlayarak ve Bağdat’ın bütün itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesel Yönetimiyle yakın ilişkiler kurmakta ve Kuzey Irak’ın Türkiye’yle bütünleşmesi sürecini hızlandırmaktadır. PYD’nin Suriye’nin kuzeyini kontrol etme eylemleri karşısında AKP sessiz kalmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde kontrol sağlandıktan sonra, Irak ve Suriye’nin kuzeyini ele geçiren güçlerin Akdeniz’e çıkış elde etmeleri bölgesel dengeleri değiştirecektir.”

Haberin Devamı

ANADİLDE EĞİTİM AYRIŞTIRICI UNSUR

Kılıçdaroğlu, toplantının kameralara kapalı bölümünde de genel yayın yönetmenlerinin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, 19 maddelik bildirgede “Kürt” sözcüğünün geçmemesi ile anadilde eğitim ile Kürt kimliğinin anayasal statüye kavuşturulması tartışmaları kapsamında bir ifadenin bulunmaması eleştirisine ise şu karşılığı verdi: “Biz Türkçe dışında anadilde eğitimi ayrıştırıcı bir unsur olarak görüyoruz, kabul etmiyoruz. Kimlik siyasetini ise kabul etmiyoruz. Ancak bir kişi kimliğinden dolayı ikinci sınıf yurttaş konumunda oluyorsa bu duruma da karşıyız. Biz herkesi kimliğinin şerefi olduğunu söylemiş bir partiyiz. Anayasaya kimlikler tek tek yazılsın deniliyorsa, atladığınız bir kimlik olursa, ne olacak?”    

Haberin Devamı

Milletvekillerine ayrıcalık olmaz

KILIÇDAROĞLU, milletvekillerinin özlük haklarını yönelik kamuoyunun tepkisini çeken düzenlemeye ilişkin şöyle konuştu: “Milletvekillerinin özlük hakları ayrı bir yasa ile düzenleniyor. O yasanın maddelerinin büyük bir kısmı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş. İptal edildiği için yeni bir yasal düzenlemenin yapılmış olması gerekiyor. Benim şahsi kanaatim ise öteden beri milletvekillerine özel ayrıcalıklar getirilmemesi yönündedir. Bunu arkadaşlarıma da ifade ettim. Genel Kurul’da görüşülürken nasıl bir sonuç çıkacak, bakacağız. Düzenleme yapılırken toplumun duyarlılığının dikkate alınması gerekir.”

Özgürlük ve Barış Bildirisi

Haberin Devamı

1) Yüzde 10 seçim barajını kaldıralım.
2) Milletin vekillerini liderler değil, millet seçsin.
3) Düşünceyi ifade ve inanç özgürlüğünü güvence altına alalım.
4) Toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü bir haktır, güçlendirelim.
5) Din ve vicdan özgürlüğü tartışılamaz. İnançlar arası farklılık gözetilemez. Bunu gerçekleştirelim.
6) Demokrasi ve insan haklarının önündeki engelleri temizleyelim.
7) Basın hürdür, sansür edilemez. İletişim özgürlüğü esastır. Bunu sağlayalım.
8) Tutuklu siyasetçi, bilim adamı, gazeteci ve öğrenci ayıbına son verelim.
9) Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım.
10) Özel yetkili mahkemelerin 2005 yılından bu yana verdikleri kararlar için yeniden yargılama yolunu açalım.
11) Milletin iradesi hapsedilemez. Meclis, milletvekillerinin tutukluluğuna son verecek yolu açmalıdır.
12) Faili meçhuller, yargısız infazlar cezasız bırakılamaz. Zaman aşımı engellenmelidir.
13) Gizli tanık ve yasadışı dinlemelerle yargılama olmaz, adalet dağıtılmaz. Türkiye bu yanlıştan kurtulmalıdır.
14) Uludere’nin hesabı verilmelidir.
15) Diyarbakır’a cezaevi değil, Diyarbakır Cezaevi demokrasi müzesi yapılmalıdır.
16) Mayınlı araziler temizlenip, topraksız köylüye verilmelidir.
17) Nevruz resmi bayram ilan edilmelidir.
18) Üretim ve yaratıcılık eşitlikçi ve demokratik bir anlayışla desteklenmelidir.
 19) Toplumsal yaşamın bütün alanlarında tüm yurttaşlara fırsat ve olanak eşitliği sağlanmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!