Güncelleme Tarihi:
Topbaş, Yenikapı'daki İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş (İDO) Genel Müdürlüğü önünde, rüşvet iddiasına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İnsanın hiç tahmin etmeyeceği, hayatta beklemeyeceği, siyasetin bu kadar kirlenmesinin akla gelmeyeceği bir sürece girildiğini belirten Topbaş, “Her şey adeta mubah olmuş. Akla hayale gelmeyecek boyutlara ulaşmış ve siyasetin bu kadar kirlenmesi ülke adına güzel bir şey değil” dedi.
Seçime 2 gün kala böyle bir manipülasyonun kendileri üzerinde birtakım soru işaretleri oluşturma adına olduğunu ve bundan üzüntü duyduğunu dile getiren Topbaş, “Ahmet İlbar, Halk Ekmek'te Genel Müdür Yardımcımız. Diğer şahsı bilmeyiz, tanımayız” diye konuştu.
Basına yansıyan şekliyle olaya baktığı zaman hayretler içinde kaldığını belirten Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avukatımı çağırdım ve bugün her ikisi hakkında suç duyurusunda bulunulması talimatını verdim. Ayrıca kurum içinde soruşturma açtırıyorum. Orada bahsedilen yakıtlarla ilgili ne İDO, ne de İETT, direkt yakıtlara karıştırılacak katkı malzemesi almazlar, alamazlar. Neden? Deniz otobüslerimizin, feribotlarımızın, gemilerimizin diğer taraftan İETT'nin aldığı otobüslerin her birinin garanti süreleri var. Katkı malzemelerini kullanabilmek gibi veya tercih etmek gibi kurumlarımızın böyle bir tercihleri olamaz. Ancak ilgili firmalar bu işi uygun görürlerse kendileri bunu tavsiye ederler. İETT, bugüne kadar bir katkı maddesi kullanmadığını da ifade ediyor.
Her nasılsa burada gündeme getirilen çok çirkin. Seçime 2 gün kala, siyasetin en kirli boyutuyla, bir manipülasyonun ve suçlamanın getirildiğini üzüntüyle öğrendim. Yargı önünde gerekli cezaları alacaklardır. Arkasını asla bırakmayacağız. Bu iş o kadar kolay ve basit kapanmaz, bitmez. Bunu kim, hangi maksatla, nasıl, niçin yaptılarsa gerekli cezaları alırlar ve gerekli takibatı da yapılacaktır.”
Topbaş, bir gazetecinin, “Telefon mesajında 250 bin dolarda sizin adınız da geçiyor. Buna bir açıklık getirebilir misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Mantık işletirseniz böyle bir işlem yapacak olan kişi başkanın bizzat ismini vermez. Bu isim veriliyorsa demek ki burada çok hassas ve bilinçli bir şekilde bir işlem yapıldığının anlaşıldığı ortaya çıkıyor. Yoksa gizli kapaklı böyle bir işlem olsa bile, gizli kapaklı farklı şifreler kullanırlar. Şifre kullanmadan direkt başkanın ismini veriyorsa, demek ki bu bilinçli ve bilgili olarak yapılmış ve getirilmiş. Bununla ilgili avukatlarımız çalışmalar yapıyor. Sonuçları birlikte göreceğiz. Ne kadar çirkin siyaset yaparlarsa yapsınlar, çamur atsalar bile bizde izi kalmaz ama maalesef bu hiç akla gelemeyecek boyutta, farklı bir tavır, bir tarz, bir yöntem. İş buraya kadar getirildiyse Türk siyasi hayatı için kaygı verici olduğunu ifade etmek istiyorum.”
Topbaş, “Genel Müdür Yardımcısı için ne gibi bir işlem yapacaksınız?” sorusu üzerine de gerekli soruşturmanın başlatılması talimatını verdiğini, her ikisi hakkında savcılığa suç duyurusu için dosya verileceğini söyledi.
Her şeyin açıklığa kavuşacağını ifade eden Topbaş, “Arkasını bırakmayacağız. Pes doğrusu dedirtecek boyutta. Nasıl becermişler bu işi gerçekten merak ediyorum. Telefonu bir yerde mi bıraktı? Birisi mi aldı kullandı, nasıl bir manipülasyon hayret verici. Siyaset bu kadar kirletilmemeli. Siyaset adına bu yapılmamalı” dedi.
YAZICIOĞLU'NU TAŞIYAN HELİKOPTERİN DÜŞMESİ
Topbaş ayrıca, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düşmesi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve büyük bir üzüntü duyduklarını belirtti.
Güzel bir haber almayı beklediklerini ve Yazıcıoğlu'nu tekrar görmeyi umut ettiğini söyleyen Topbaş, “Üzücü ve sıkıntılı bir olayla karşılaştık. Sevilen bir insan. Allah, milletimize, ailesine ve kendi siyasi partisinin mensuplarına bağışlasın. Yapılan çalışmalar var. İnşallah sonuçları güzel olur. Tüm siyasi partiler gibi biz de seçim çalışmalarımıza ara verdik” dedi.