Topbaş: Tekin kendi derdiyle uğraşsın

SEL BİR CAN ALDI, EVLER VE ARABALAR SULAR ALTINDA KALDI

Özellikle Kadıköy ve Ataşehir belediye başkanlarının ilçelerinde meydana gelen dere taşkınlarından İstanbul Büyükşehir Belediyesini sorumlu tutmalarını eleştiren Topbaş, şunları kaydetti:
“Bu arkadaşlarımız maalesef mensup olduklarını siyasi partinin anlayışından bir türlü kurtulamıyor. Onlar bu tip üzücü hadiselerden hemen siyasi bir rant bekliyor ve siyaset yapmaya kalkıyorlar. Yıllardır sizin zihniyetiniz bu şehri yönetti. Şehir çöpten geçilemiyordu, bu şehirde hava kirliliği vardı, bu şehirde hiç sular akmıyordu. Bu şehrin nüfusu altı-yedi milyonlardayken bunları insanlara yaşattı bunlar. Şu anda on dört milyonluk bir şehirden bahsediyoruz ve birçok dere ıslahı yapılmış ve hala yatırımlar devam ediyor. 'Biz dedik, biz bunu söylemiştik' diye konuşuyorlar. Bunların ufukları yetmez. Bunları algılamaya güçleri yetmez esasında ama siyaset olsun diye konuşuyorlar. Biz işimize devam ediyoruz. Çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Onlar kendi ilçelerinde arka sokaklara bir gidip baksınlar. Arka sokakları ne halde onu görsünler. İlçe belediye başkanlığı görevini doğru yapsınlar. On beş-yirmi yıldan beri orada görev yapanların, orada neler yapıp yapmadıklarını gidip de arka sokaklarda basın olarak sizler de izleyiniz, bakınız. Onlar bizim muhatabımız değil. Bizim İstanbul'u ne hale getirdiğimiz, İstanbul'un ne kadar geliştiği ortada.”

METRE KAREYE DÜŞEN YAĞIŞ MİKTARI

Topbaş, “Kurbağalıdere'nin Kadıköy Belediyesi ile bir inatlaşma sonucu mu ıslah edilmediğine” ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:
“O Kurbağalıdere dediğiniz yer bir bölüm. Önce o Kurbağalıdere'yi oluşturan bütün vadilere baktığımızda kilometrelerce mesafe oluşan bir alan görmekteyiz. Bu alanlar etrafında yerleşimlerin, gecekonduların hangi dönemlerde yapıldığını biz sorgulamıyoruz. Bu derelerin nasıl yok edildiğini, derelerin nasıl kapatıldığını, dereleri nasıl sıkıntıya soktuklarından bahsetmek istemiyorum. Meteoroloji uyarı yaptı, okullar tatil edildi, yarım saatte metre kareye kırk beş kilogram yağış düştü. Bir afet olacağı söylendi. Buna benzer afet boyutunda yağışlar Amerika'da da Avrupa'da da hatta metro istasyonlarını basacak seviyede oluşmakta. Bizim bu konuda çalışmalarımız sürüyor.
Afet boyutuna taşıdığınız zaman, içeriğini bilmediğiniz ölçekte gelecek bir yağmur ki İstanbul'a son altı yılın Haziran aylarının toplam yağışı kadar yağmur iki günde düşmüşse ona göre değerlendirmek lazım. Hele yarım saatte kırk beş kilogram düşmüşse bunu düşünmek, buna göre bakmak lazım. Sıkıntıları biz İzmir'de gördük kaç kez, Antalya'da gördük kaç kez. Edirne'de gördük kaç kez. Biz kalkıp bunlar üzerinden siyaset yapmak istemiyoruz. Bunlara afetler, doğa üstü hadiseler olarak bakmak lazım.”

Topbaş, Ayamama Deresi ile ilgili de 1/5000 ölçekli plan çalışmalarının son değerlendirmesini yaptıklarını, Bahçelievler ve Küçükçekmece belediyelerinin de bu konuda katkılarının olduğunu, Yenibosna İşadamları Derneğinin de devreye girdiğini, katılımcı bir anlayışla burada yeni bir düzenleme yaptıklarını bildirdi.

GÜRSEL TEKİN'E CEVAP

CHP Parti Meclisi Üyesi Gürsel Tekin'in, kurutulan ve üzerine rezidans inşa edilen Bostancı Deresi'ne işaret ettiği hatırlatılan Topbaş, “Gürsel Tekin kendi derdiyle uğraşsın. Bunlara o da yetmez, onun fikri de yetmez” dedi.
Topbaş, “Bostancı'da dere üzerine yapılan kompleksin çevresine zararı olabilir mi?” şeklindeki soru üzerine de “Bu tip kararlar meclisimizden geçmeden önce İmar Komisyonundan geçiyor. İmar Komisyonunda CHP'li üyeler de var. İtirazları olan hiçbir şeye, benim üzerinde durduğum bir konudur hiçbir şeyin komisyona rağmen geçmemesi çok iyi irdelenmesi ve değerlendirilmesini istemişizdir. Ancak maalesef böyle siyaset yapıp gündeme gelmeye çalışıyorlar. Kendi sorunlarını önce halletsinler, sonra İstanbul'u bir kere tanısınlar. Bir kere bunların ufukları yetmez” diye konuştu.

GÜRSEL TEKİN NE DEMİŞTİ?

CHP Parti Meclisi üyesi Gürsel Tekin, Kurbağalıdere'nin koruma bandı olması gereken alanlarının bir süredir toprak döküm sahası olarak kullanıldığını belirterek, bir işçinin kaybolduğu su taşkınından, dere kenarlarında koruma bantlarının yok edilmesine göz yuman ve yeşil alanları imara açanların birinci derece sorumlu olduklarını öne sürmüştü.

Tekin, yaptığı yazılı açıklamada, Kurbağalıdere'nin olduğu bölgenin, “milyonlarca liralık rantın döndüğü bir bölgeye çevrildiğini” ifade ederek, şöyle devam etmişti:

“Ümraniye'den Kadıköy'e uzanan bu bölgede kimlere toprak döküm izni verildi? Derenin doğal yatağı hangi imar müdahaleleri yüzünden bozuldu? Yetkililer bunun hesabını vermeyecek mi? Mevlüt Coşkun adlı işçinin su baskınında kaybolması 'kader'le açıklanamaz. Biz aylar önce Ayamama Deresi'nde kaybettiğimiz yurttaşlarımızın ardından bir çağrı yapmış ve dere kenarlarına inşaat izni verilmesin, koruma bantları mutlaka muhafaza edilsin demiştik. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise (Derelerin intikamı ağır olur) diyerek yurttaşları suçlamıştı. Oysa dere kenarına inşaat izni verenler ve selin oluşmasına yol açanlar da kendileri. Aylar önce yaptığımız uyarılara rağmen AKP'li yetkililer bunları görmezden geldi. Kurbağalıdere'nin koruma bandı olması gereken alanları bir süredir toprak döküm sahası olarak kullanılmaktadır. Dere kenarlarında koruma bantlarının yok edilmesine göz yuman ve yeşil alanları imara açanlar birinci derece sorumludur.”

Aynı tehlikenin Bostancı Deresi için de geçerli olduğunu belirten Tekin, açıklamasında, “Derenin sağında ve solunda 25 metrelik boşluk olması gerekir ama ne yazık ki bu alan bir inşaat şirketine satıldı. Devletin en üst düzey yöneticilerinden birinin akrabası olan bu şirketin sahipleri yeşil alana çok katlı binalar dikti. Bu bölgelere inşaatlar yapıldığı takdirde, yağmur suları kendisine akacak mecra bulamaz” ifadesine yer vermişti.