Güncelleme Tarihi:
Esenyurt 5. Etap Konutları'nın satışa sunulması dolayısıyla düzenlenen basın toplantısının ardından soruları yanıtlayan Topbaş, İGDAŞ'ın özelleştirmesinde işçilerin akıbetinin ne olacağına ilişkin olarak, özelleştirmede işçilerin düşünüleceğini, onların mağdur olmaması için gerekli çalışmaların yapılacağını, satış içerisinde onun da değerlendirileceğini söyledi.
Kadir Topbaş, “İGDAŞ'ın bugünkü seviyeye gelmesinde orada çalışan personelin katkısı var. İGDAŞ'ı bu duruma getiren çok ciddi bir ekibimiz var. Hatta İGDAŞ'ın elemanları başka firmalar tarafından kapışılıyor. İGDAŞ adeta okul gibi. Yurt dışında da İGDAŞ iş yapmakta, danışmanlık yapmakta. Böyle bir şirketin elemanlarını da zayi etmeme, değerlendirme noktasındayız. Şu anda personel açısından bu kadar büyük alanda hizmet veren bir kuruluşun eleman sayısı da çok fazla değil. Biz bunu satışa çıktığımız zaman inanıyorum ki bunu alacak firma dahi yeni elemanlar almak zorunda kalacak” diye konuştu.
Sendika yetkililerinin, “Başkan halka arz şeklinde söyledi, niye arkasında durmuyor” diye bahsettiklerini ifade eden Topbaş, o dönemde küresel ekonomik kriz olduğunu, satışa hazırlanma noktasında geldiklerinde blok satışın çok cazip görülmediğini, o dönemdeki değerlemenin böyle olduğunu söyledi.
10 milyar dolar gibi rakam telaffuz edildiğinin sorulması üzerine Topbaş, hiç bir zaman rakam telaffuz edilmediğini belirterek, “Öyle bir rakamı keşke verseler. Tabii ki 10 milyarın üzerinde para bekleriz, böyle bir para gelirse bu şehirde ciddi işimiz var. Deprem dönüşümle ilgili altyapıda ciddi yatırım yapacağız” diye konuştu.
“GYO ŞEKLİNDE BİR ŞİRKET DÜŞÜNCEMİZ VAR”
Topbaş, başka bir soruya karşılık da Kiptaş'ı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) şekline dönüştürme çalışması yapmadıklarını, ayrıca GYO şeklinde bir şirket düşünceleri bulunduğunu bildirdi.
İstanbul'un kendi kaynağını İstanbul'a kullandırmaya çalıştığını belirten Topbaş, “İstanbul Boğazı'nın iki yakasını birbirine bağlayan bir su tüneli yapılmakta şu anda... 11 metre çapında, deniz seviyesinden 135 metre dipten geçiyor bu, barajları birbirine bağlayacak, Melen barajının da suyunu aktaracak önemli bir su hattı. Onun tam orta noktasından, eksi 135'den çıkan kazılardaki kayalardan bir bölümünü kayıtlı olarak depoladık, bunlardan tasarımcılara takılar yaptırmak suretiyle bunu biz İstanbul'un böyle bir noktasının değeri olarak Yenikapı'daki metro istasyonumuzda, oradaki arkeolojik bulguların sergileneceği müzede satışa sunacağız” şeklinde konuştu.
Kuzey Irak'ta ciddi bir yapılanma olduğunu, Başbakan yardımcılarından bir ziyaret aldıklarını, Bağdat Belediye Başkanı ile geçenlerde bir görüşmeleri olduğunu, yarın tekrar geleceklerini ifade eden Topbaş, şunları kaydetti:
“Oradaki yapılanmada İstanbul'u model olarak almak istediklerinden bahsettiler. Bizim şirketlerimizden brifing alıyorlar. Biz de şirketlerimizle onlara altyapıda, diğer alanlarda yardımcı olacağımızı söyledik. Bunlar bir danışmanlık ölçeği şeklinde olur diye söyledik. Gidip orada şirketlerimiz müteahhit olarak iş almaları zor olabilir, onu da tam netleştirmedik ama öncülük yapabiliriz, o konuda destek verebiliriz diye bahsettik. Kiptaş'ı da bu meyanda yaptığı çalışmalar ve kaliteli inşaat üretiminden dolayı böyle bir değerleme yaptıklarını söylediler. Kiptaş da gerekirse inşaat alabilir. O inşaatları aynı şekilde bizim kaliteli taşeronlarımızı da oraya taşımak suretiyle bu yapılanmada pay alabiliriz diye düşünüyorum.”
Kiptaş'ın da diğer şirketlerin de ileride yasa gereği zaten özelleşmesi gerektiğini belirten Topbaş, şehir hatlarını kabotajdan dolayı sistemin içinden ayırmak zorunda kaldıklarını, şehir hatlarında halka arzı yapabileceklerini söyledi.
Topbaş, “Para lazım oldukça satıyoruz... Belki öyle görülebilir ama bize şu eleştiriler de geldi (her şeyi satıyor başkan, satacak bir şey kalmayınca ne yapacak) diye, ben de şunu söylüyorum, evet bazı kaynakları değerlendirmek için böyle bir satış yapıyoruz, buradan gelecek kaynakları İstanbul'a harcıyoruz. O zaman İstanbul'da yapacak iş kalmayacak. Gelen kaynakları da sosyal projelerde harcarız diye düşünüyorum” dedi.
BİLANÇOLAR ŞEFFAF
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 19 milyar lira civarında bir konsolide bütçesi olduğunu anımsatan Topbaş, şunları kaydetti:
“Seçimlerde hep üzerimize gelindi, dendi ki şirketlerin bilançoları niye açıklanmıyor... (Açıklamazsanız biz açıklayacağız) dediler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan sayın Kılıçdaroğlu bunu çokça söyledi. Açıklayacağız dediği bilançolar bizim Büyükşehir Belediyesi Meclisine sunduğumuz dosyalardaki bilançolar. Oradan kopyaladıkları bilançolardan bahsettiler. Biz de ne yaptık bütün şirketlerimizin bilançolarını şu anda sitelerinde yayınlıyoruz. Ben buradan da sesleniyorum, bu kadar hassasiyeti olan sayın Genel Başkan, ana muhalefet genel başkanı kendi büyükşehirleriniz İzmir ve Antalya başta olmak üzere biralardaki belediyenize ait şirketlerin bilançolarından bir tanesini, şirketinizin bir tanesini sitelerinde yayınlatın. Böyle düşüncesi olan kişi kendi yönetiminde olan bütün belediyelerinde bunu yaptırırdı. Bakın ben yaptırıyorum. Bu büyükşehir belediyelerine ait şirketlerin bilançolarını sitelerinde yayınlatsın bakalım. Buyursun, bizi itham ediyordu, genel başkan, yapması lazım, medyamızın da bunu takip etmesi, sorgulaması lazım. Bizim şu anda şirketlerimizin bilançoları sitelerde yayınlanmakta.”
METRO HATTI
İstanbul metrosuyla ilgili olarak da Topbaş, şu anda 45 kilometre civarında metro inşaatları olduğunu, Kartal hattı olsun, İkitelli hattı olsun, bu hatlardaki inşaatların büyük bölümünün bittiğini, 2011'de açılacağını, ödemelerde de büyük bölümün bittiğini söyledi.
Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunları alacaklar mı almayacaklar mı bunda henüz net değiliz. Bunları borçlarıyla birlikte alırlar mı? 2028'e kadar uzanan borçlar var. Yeni hat ihaleleri yapmaz zorundayız. Bunlardan bir tanesi Üsküdar, Ümraniye, Altunizade, Tepeüstü hattı ile ilgili 3 ihaleli... Onu düşünüyoruz. 3 ihaleli düşündüğümüz hat için 500 milyon avroluk kredisi hazır durumda. Bir o kadar daha lazım oraya, onu da bir şekilde tedarik ederiz. Onun belki ihalesi yapılmış şekilde devri mümkün olabilir. Diğer hattımız, şu anda ihale hazırlıkları yaptırdığımız Beşiktaş, Mecidiyeköy, Çağlayan adliyesi, Kağıthane, Alibeyköy, Gaziosmanpaşa, Tekstilkent ve Mahmutbey metro istasyonuna giden bir hat var. Burası 24 kilometre. Bu da öncelikli hatlardan bir tanesi. Şu anda çok ciddi yoğunluk taşımakta, daha da uzanması isteniyor. Bahçelievlerden itibaren, Avcılar birinci etap, Beylikdüzü ikinci etap, Büyükçekmece ve Silivri'ye doğru gidecek olan üçüncü hattın 25 kilometrelik bölümünün ihale hazırlıkları yapılmakta... Bunu da inşallah bu dönem içinde hazırlıklarını yaptım ve ihalesini yapmış olacağız. Şu anda görüşmeler devam ediyor ama işi durdurmamız mümkün değil.”
19 yıldan beri Haliç metro köprüsü geçişiyle ilgili karasızlıkların hep sürdüğünü, kendilerinin şu anda bir karar verdiğini ama UNESCO'nun çevreye bir etkileşim olup olmadığının tarafsız bir kurum tarafından değerlendirilmesini istediğini ifade eden Topbaş, bu konuda böyle bir çalışma yaptırdıklarını, bunun bir takım çevrelerin, mahalle baskısı yapanların dediği gibi etkilemeyeceğini, bilakis daha uygun düşeceğini savunduklarını, 2012 yılına varmadan veya içinde Yenikapı'ya inmek zorunda olduklarını kaydetti.
GÜRÜLTÜYE SİNİRLENDİ
Kadir Topbaş, konuşması sırasında salondan gürültü gelmesi üzerine, “Konuşacaklar dışarı çıksın lütfen asabımı bozuyorlar. Biz burada sizinleyiz, orada konuşuyorlar. Benden başkası da bu işe müdahale etmiyor görüyorsunuz. Başkan her şeyi yapmak zorunda kalıyor. Bazen kızacak bazen tepki koyacak. Yanımızda bir sürü adam var, hepsi bana bakıyor ama şurayı susturamıyor. Oradakilerin hepsini dışarı çıkartsın. Burası sohbet yeri değil” diyerek tepki gösterdi.