Top diplomasisi

Güncelleme Tarihi:

Top diplomasisi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 14, 2008 12:35

Türkiye'nin 2009/2010 yılı için BM Güvenlik Konseyi üyeliğine aday olması, bugüne kadar adını bile bilmediğimiz ülkelerle "tanışmamıza", hatta karşılıklı üst düzey ziyaretlere başlamamıza neden oldu.

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün,Türkiye nüfusunun yüzde 99 unun adını bile bilmediği bir ülkenin, St Vincent ve Grenadines'in Başbakanı Ralph Gonsalves'i ağırladı. Karayiplerdeki minik ada devletlerinden biri olan St Vincent ve Grenadines'in nüfusu da sadece 19 bin. Ancak Türkiye'nin hem BM Güvenlik Konseyi, hem de Expo 2015'in İzmir'de yapılması için olan adaylığı nedeniyle, "bir oy, bir oydur" felsefesi içinde, bu küçük ülkelerin tümünün Başbakanları Türkiye'de ağırlanıyor. Başbakan Erdoğan, dün Ankara'da "resmi yemekli, marşlı-karşılamalı, basın toplantılı" tam bir programla ağırladığı Gonsalves'e bir başka jest daha yaparak, kendisini bugün de İzmir'e Ata uçağı ile gönderdi.

 

Haberin Devamı

Ancak St. Vincent ve Grenadines, Türkiye'nin "oy için kapısını çaldığı" tek ülke değil;

 

"BM Güvenlik Konseyi'ne adayız. Oyunuzu istiyoruz. Buna karşılık, biz de size her türlü yardım ve desteğe hazırız..."

 

Yaklaşık üç senedir tüm dünyayı, ellerinde önceleri 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, bugünlerde de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ünmzasını taşıyan mektuplarla dolaşan Türk Büyükelçiler, hep bu mesajı veriyorlar.

 

Amaç; Türkiye'nin 2009/2010 dönemi için aday olduğu BM Güvenlik Konseyi'ne seçilebilmek. Türkiye'nin içinde bulunduğu Avrupa grubunda, aynı dönem için üye olan diğer ülkeler Avusturya ve İrlanda.

 

Avusturya, AB ülkelerinin desteğini almış durumda. Ada ülkesi İzlanda ise, BM'de onlarcası bulunan minicik Ada ülkelerinin "dayanışma ruhuna" güveniyor. Türkiye'ye ise kala kala, kapı kapı dolaşıp oy istemek kalıyor.

 

Tabii, herşeyin bir bedeli var; BM Genel Kurulu'nda kullanılacak oyların bile. İş büyük ülkelere gelince bedel, başka e üyelik ya da herhangi bir zirveye evsahipliği konusan karşılıklı destek vermek oluyor. Örneğin, herhangi bir zirveye ev sahipliği yapmak isteyen Fransa, ya da Türkiye'nin de üye olduğu uluslararası örgütlerden birinde bir vatandaşının üst düzey yönetime gelmesini isteyen Kazakistan, Ankara'nın bu konularda vereceği desteğe karşılık, BM'de Türkiye lehine oy kullanmayı vaadediyorlar.

 

Haberin Devamı

Ancak iş, nüfusu 10-20 bin kişilik küçücük ülkelere gelince iş değişiyor. Bu ülkelerin Türkiye'den beklentileri, "futbol topuna" ya da "ahır inşaatına" kadar düşebiliyor.

 

Son örnek, minicik bir ada ülkesi olan Tuvalu;

 

Tuvalu yöneticileri, kapılarını çalan Türk temsilcilerin "neye ihtiyacınız var" sorusuna son derece ilginç bir yanıt verdiler;

"Bizim çocuklar futbol oynamayı seviyor. Ancak nizami top pek yok..."

Ankara hemen hareketlendi, Tuvalu'ya en yakın ülkedeki Türk Büyükelçiliği'ne talimat verildi; "çabuk topları temin edin. Bir de yanına pompa koyup, gönderin..."

 

İstek "top" gibi sıradışı birşey olunca, espriler Dışişleri kulislerine yayılmakta gecikmedi. Diplomatlar koridorlarda şimdilerde birbirlerine "Ya Tuvalu bize oy vermezse ne yaparız?" soruları soruyorlar. Yanıtlar muhtelif; kimi "Gizli bir MİT operasyonuyla pompayı çalarız" diyor, kimi "Türk Milli Takımı'nı gönderir, Fatih Hoca'nın çocuklarıyla adamları perişan ederiz" diyor. Ancak herhalde en ilginç öneri, "Tuvalu'ya elinde bir bıçakla bir Türkiye Cumhuriyeti Özel Temsilcisi göndermek.."

 

Haberin Devamı

Hayır hayır; Aklınıza geldiği gibi değil; Türkiye barışçı ülke. Bıcak asla Türkiye'ye oy vermeyen Tuvalu'nun hükümet yöneticilerine karşı kullanılmayacak. Daha önce verilmiş topların "kesilmesi" için kullanılacak...

 

Tuvalu'dan başladık, yine oradan devam edelim. Bu küçücük ada ülkesinin başka istekleri de var Türkiye'den; Tuvalu pasaportlarının da Türkiye'de basılmasını istiyorlar.

 

AHIR İSTEYEN DE VAR; "VIP ARACI GÖNDERİN" DİYEN DE....

 

Ama BM'de küçük ülke sadece Tuvalu değil; Türk Büyükelçilere öyle istekler iletildi ki aklınız durur. "Hayvanlarımız açıkta, aman ahır yapın" diyen de var, "bize bir pazar yeri kurun" diyen de, "ülkemize gelen giden resmi ziyaretçi çok oluyor. Ancak onları ağırlayacak bir VIP aracımız bile yok..." diye ricada bulunan da.

 

Haberin Devamı

Türkiye ise, yaklaşık üç yıldır Türk Büyükelçileri kimi zaman "dehşete düşüren", kimi zaman kahkahalarla güldüren işte bu istekleri yerine getiriyor;

 

* PALAU: Devlet başkanının resmi konuklarını taşımak için VIP aracı hibe edildi

* ZÄ°MBABVE: Pazar yeri inÅŸa edildi

* ANTÄ°GUA, DOMÄ°NÄ°CA, ST LUCÄ°A, ST VÄ°NCENT, ST KÄ°TTS: 50'ÅŸer tane bilgisayar hibe edildi

* NİJER: Su arıtma tesisi kuruldu, içme suyu ve lağım şebekesi inşası, eğitim malzemesi hibesi, çeşitli alanlarda mesleki eğitim ve tıbbi malzeme yardımı

* DOĞU TİMOR- doktor ve tıbbi malzeme, aşı

* GANA- "Ülke nasıl yönetilir" konusunda teknik eğitim. ok

* KIRGIZİSTAN- 328 bin ABD doları değerinde tıbbi malzeme

Haberin Devamı

* GAMBİYA, ETİYOPYA, SUDAN, ANGOLA- Ordularının eğitimi, Türk subaylar tarafından veriliyor

* FİLİPİNLER- iki doktor, iki hemşire gönderildi, tıbbi yardım yapıldı

* ETİYOPYA- içme suyu arıtma tesisi ve kuyular açılması

* KOMOR ADALARI- 28 metreküp ve 8.6 ton ilaç

* MORİTANYA: Tarım alanlarının oluşturulması, ahırlar kurulması ve tarlaların sınırlarının belirlenmesi için çit inşa edilmesi

* AFGANİSTAN: Okul ve hasta inşaatları, bu tesislerin gerekli malzemelerle tefriş edilmesi, çeşitli alanlarda mesleki eğitim, içme suyu kuyuları açılması, sağlıklı lağım şebekesi kurulması

* BENİN- Hidroelektrik santral kurulması için mali destek, eğitim malzemesi hibesi

* ZAMBİYA: Tarım kooperatifleri kurulmasına destek

* SOMALİ: Hükümet kuruluşlarına teknik malzeme desteği

* SUDAN: Sahra hastanesi kurulması, kamyon hibe edilmesi ve içme suyu kuyusu açmak için malzeme yardımı

* ERİTRE: Çeşitli alanlarda mesleki eğitim, hükümet kuruluşlarına teknik malzeme desteği

* GAMBİYA: Kapalı bir dökümhanenin açılması için destek, çeşitli alanlarda mesleki eğitim

* GİNE: Polis eğitimi projelerine mali destek, tıbbi eğitim desteği

* MALİ: Tıbbi eğitim projelerine maddi destek, çeşitli alanlarda mesleki eğitim

* ÇAD: İnsani yardım ve tıbbi malzeme desteği

* TOGO: EÄŸitim malzemesi hibesi ve mesleki eÄŸitim

* LİBERYA VE SİERRA LEONE: İçme suyu kuyusu açılmasına destek, temiz su ve lağım şebekesi tesisi, mesleki eğitim

* TANZANYA VE KOMOR ADALARI: İnsani yardım ve tıbbi malzeme desteği

* LESOTHO VE UGANDA: Mesleki eğitim ve tarım alanında işbirliği

* KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ: Okul inşaatı, tıbbi malzeme hibesi ve bir hastanenin tüm bilgisayar sistemlerinin kurulması

* MOZAMBİK: Kırsal ticaret ağı kurulmasına mali destek ve bu konuda proje üretiminde işbirliği

 

YARDIMA RAĞMEN, OY GARANTİ DEĞİL

 

Dışişleri Bakanlığı, bir yandan harıl harıl "dünyanın malzeme tedarikçisi" gibi çalışıyor, diğer yandan da Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliği ile bu isteklerin karşılanması arasında bağ kurmaktan özellikle kaçınıyor. Bunun nedeni, hem küçük ülkeleri "rencide etmemek", hem de söz verilen oylardan cayılmasını engellemek.

 

Peki tüm bu sıradışı çalışmaların ardından, sonuç ne?

 

Åžu anda Türkiye, 2009/2010 BM Güvenlik Konseyi üyeliÄŸini kağıt üzerinde "garantilemiÅŸ" görünüyor. Ancak Türk diplomatlar yine de, hala "rahatladık" diyemiyorlar. Bunun nedeni ise, Güvenlik Konseyi geçici adaylığı için oylamanın "gizli" yapılması.Â

 

Yani, verilen yardımlara, alınan "oyumuz Türkiye'ye" diyen yazılı notalara rağmen, bu ülkelerin gizli olarak yapılan oylamada, başka bir ülkeye oy vermeleri mümkün.

 

Sonucu, bu sonbahar BM'nin New York'taki merkezinde yapılacak oylamada hep beraber göreceğiz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!