OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 08, 2001 00:00
İdil Biret'in 1996'da Yedikule Zindanları'nda verdiği konser büyük ilgi görmüş, yaklaşık sekiz bin kişi tarafından izlenmişti.15 Eylül'de (önümüzdeki cumartesi), bu tarihi konserin ikincisinde İdil Biret en sevilen piyano konçertolarından birini, Rahmaninof'un 2. Piyano Konçertosu'nu çalacak. Piyaniste dört ülkenin müzikçilerinden oluşan Tekfen Karadeniz Solistleri eşlik edecek. Orkestra ayrıca gerçek top atışları eşliğinde 1812 Uvertürü'nü seslendirecek.Dünyanın dört bir köşesinde 30'un üzerinde konser vereceğiniz yoğun bir sezona Yedikule Zindanları'ndaki iddialı konserle başlıyorsunuz. Önce geçen sezonu soralım, sizi en çok ne yordu?- Her konserde farklı program çalmaya dikkat etmeme karşın konserler beni yormuyor. Bu yıl Georgi Ligetti'nin tüm piyano etüdlerini kaydettim. Beni özellikle '14a' çok yordu. Topu topu beş sayfalık bir eser. Süresi bir dakika 40 saniye kadar. Fakat makine için, örneğin bir Yamaha piyanonun programlanıp çalması için yazılmış. Eseri, bazen günde 12 saat olmak üzere yaklaşık bir buçuk ay çalışarak çaldım. Çıldıracak gibi oluyordum bazı anlarda. Çok yoruldum ve iyi bir tatile ihtiyacım vardı.Tatilde rutinleriniz ya da ritüelleriniz var mı? - Eşimle ve yakınlarımızla her yıl ağustosta mavi yolculuk yaparız. Yüzmeye, denize meraklıyım. Beni bir sal üzerinde bıraksalar herhalde çok mesut olurdum; yeter ki deniz üzerinde olayım. Yemekle, içkiyle aram yoktur; şikayet etmem. Hergün birkaç kilometre yüzerim; suyun dibini, balıkları seyrederim. Yüzme nefes kontrolünü öğretmesi açısından önemli, bu piyano çalarken de çok önemli. Mavi yolculuğu törensel hale getirecek rutinlerim yoktur. Ben düne hiç bakmam, bugünü yaşarım. Salınızda müziğe, kitaplara yer ayırıyor musunuz?- Eşim mutlaka plaklarını, CD'lerini alır yanına. Ben sessiz piyanomu alırım; havanın kapalı olduğu günler kamaraya kapanır, çalışırım. Mutlaka birkaç kitap vardır yanımda. Bu yıl Cocteau'dan Melvin'e, Hemingway'den Lelian'a birçok yazarın İstanbul gezisi notlarından oluşan bir kitap okudum. Şehrin pek iyi bilmediğim Avrupa Yakası'yla ilgili çok ilginç şeyler öğrendim. Bu arada bugünlerde çok konuşulan mezarlıkların 1900'lerin başında fuhuş ve uyuşturucuyla anıldığını öğrenip çok şaşırdım. Bir genç Fransız yazarın romanını okudum. Bir de uzun zamandır araştırdığım bir konuyla ilgili, cathhretler'i anlatan bir kitap okudum. Ortaçağ'da ortaya çıkmış bir arınma hareketini bir papaz eleştirel gözle anlatıyor. Araya birkaç kitap daha serpiştirdim.Nota okumak insanın kitap okuma hızını da artırıyor anlaşılan...- Sayfayı iki yanından çapraz taradığım için bütün metni görüyorum. Birkaç yüz sayfalık bir kitap bir günde bitebiliyor bu yöntemle. Kitapçı dolaşmayı çok severim. Bazen kendimi kaptırıp kitapçıda birkaç kitabın önemli bölümlerini okuyorum. Yine de bir kucak kitapla çıkıyorum her seferinde. Edebi kitapları lezzetini alabilmek için iki kez okurum.Özel ders aldınız mı hızlı okumak için?- Okumayı çok küçük yaşta kendi kendime öğrendim. Hızlı okumayı da aynı şekilde. Bazı merak ettiğim kitapların elimden alınacağını biliyordum, tek yol hızlı okumaktı...Repertuarınızda 100 kadar konçerto bulunduğunu okudum. Hepsi ezberinizde olmasa da bir o kadar da oda müziği eseri vardır herhalde. Sanıyorum iyi düzeyde beş dil konuşuyorsunuz. Ve hala öğrenmeyi sürdürüyorsunuz. Bu kadar bilgiyi hafızanızda nereye sığdırıyorsunuz; özel bir yönteminiz var mı?- Repertuarımdaki konçertolar 120 civarında. Hafızayı güçlendirmek için egzersiz yapmak gerekir. Mesela telefon numaralarını hafızamda tutarım. Telefon defteri taşımam.
Bulmaca çözerim. Herald Tribune'un bulmacaları favorim. Alman basınındaki bulmacalar daha kolay geliyor bana. Akdeniz'de bir ada diyor. Fransızlar ve Ä°ngilizler'inki farklı. Bir de hafızayı lüzumsuz ÅŸeylerle meÅŸgul etmemek lazım. Ben lüzumsuz hiçbir ÅŸeyi tutmam, kolaylıkla atarım hafızamdan. Oda müziÄŸi repertuarınızdan söz etmediniz. Aranız iyi deÄŸil mi bu türle?- Aksine, en sevdiÄŸim tür. Egosunu dizginleyebilen çok iyi müzikçilerden oluÅŸan bir dörtlü ya da beÅŸlide çalmak isterdim. Fakat bu çaÄŸda herkes iyi bir takımın oyuncusu olmak yerine küçük gezegenlerin imparatoru olmayı tercih ediyor.Hayatı mükemmel akustikli konser salonlarında geçen bir solistin bir anda açıkhavaya, onbinlerce izleyicinin karşısına çıkması nasıl bir duygu?- KeÅŸke imkan olsa, açıkhavada daha çok konser versem. Farklı, nadir bir ÅŸey benim için. DoÄŸaya daha yakınsınız. Ä°nsanlar çimlerin üzerinde oturuyor. Bunun yanısıra rüzgar doÄŸru yöne essin, akustik bozulmasın diye düşünüyorsunuz. Aslında benim hayalim bir gün denizin ortasında konser vermek. Yedikule Zindanları'ndaki konserden hafızamda sahneye çıktığımda karşılaÅŸtığım görkemli görüntü kalmış. Çok etkilenmiÅŸtim. Hatırladığım herkesin çok mutlu olduÄŸu bir konser olması. Biraz da üşümüştüm galiba. Bu sefer biraz daha hazırlıklı çıkacağım sahneye...Geçen konserde Rahmaninof'un 3'üncü piyano konçertosunu çalmıştınız. Bu eserle tuhaf bir maceranız olduÄŸunu okudum. ABD'deki ilk büyük konserinizin repertuarında bu eser varmış. Konserden birkaç saat önce Kennedy öldürülmüş. Ve siz çıkıp çalmışsınız. Ä°kinci konçertoyla bu tür maceralarınız oldu mu?- 12 yaşından beri 2. Konçerto'yu çalıyorum ya da çalmaya çalışıyorum. Bir ara Hollywood filmlerinin vazgeçilmez müziÄŸi olmuÅŸtu. M. Monroe'nun oynadığı '7 Years Each'de bile kullanıldı. Ben de eserden soÄŸudum. Yaklaşık 20 yıl hiç çalmadım. Fakat 1970'lerin sonunda Svietoslav Richter yorumunu dinlediÄŸimde, Rahmaninof'un hayatını incelediÄŸimde eserin gerçek önemini anladım: Rusya'da Rahmaninof çok gözde bir müzikçidir. 1. Senfonisi'ni yazar. Eseri Glazinof gayet içkili bir ÅŸekilde yönetir. Ertesi gün gazetede Rus BeÅŸleri'nden birinin kaleme aldığı felaket bir eleÅŸtiri çıkar. 'Cehennemde konservatuvar olsaydı en baÅŸarılı talebesi Rahmaninof olurdu' demektedir yazar. Besteci depresyona girer, müziÄŸi bırakır. Günün birinde bir doktor çıkar ortaya; önce Rahmaninof'u hipnotize ederek iyileÅŸtirir sonra müziÄŸe geri dönmesi için ikna eder. Ä°ÅŸte bu eser ona ithaf edilmiÅŸtir. Bugüne kadar 60 CD'si yayımlanan; Rahmaninof, Brahms, Chopin ve Beethoven'in tüm piyano eserlerini kaydeden bir piyanistin Everest'inin hangi eserler olduÄŸunu merak ediyorum.- Beethoven'in Diabelli Varyasyonları'nı çalıştım ama çalmadım. Bach'ın Goldberg Varyasyonları ilgimi çekiyor. Ä°nsan zaman geçtikçe mükemmelliyetçileÅŸiyor. Kendisine karşı acımasız oluyor. 'aaa, bunu da baÅŸardım' demek yeterli deÄŸil. Bunun da ötesine geçmek lazım. Her çaldığınız eserde insanlara yeni bir ÅŸeyler verebilmek lazım. Bir ÅŸey veremediÄŸinizi hissederseniz kendinizi çok sert eleÅŸtiriyorsunuz. Artık stüdyoda kayıtla oynayıp mükemmelleÅŸtirmek mümkün. Buna girmeden, konser kaydı gibi plak yapmak lazım.ÇocukluÄŸunuzda besteler yaparmışsınız; ÅŸimdi emprovizasyona meraklısınız. Çekmecenizde besteler olmalı; ne zaman gün ışığına çıkacaklar?- Solo piyano için yazdığım, yazmayı düşündüğüm eserler var. Etüdler var hazır. Orkestra eÅŸliÄŸinde farklı çalgılar için tasarladığım eserler var. Fakat benim kiÅŸisel kriterlerim çok katı. Sanıyorum etüdleri bir süre sonra gün ışığına çıkaracağım. Mahler'i çok iyi anlıyorum. Her provada bir ÅŸeyler deÄŸiÅŸtirmiÅŸ... Cazla aranız nasıl?- Bill Evans, John Coltrane, Thelonius Monk, Oscar Peterson'ı severek dinliyorum. Emprovize çalarken bazen bazı eserleri cazlaÅŸtırmayı deniyorum. Fakat bir noktaya geliyor ve elimde olmadan klasiÄŸe döndüğümü hissediyorum. Bu yüzden caz grubuyla çalmayı hiç denemedim. Ä°yi bir klasik müzik formasyonu olan piyanistin iyi bir caz piyanisti olacağını sanmıyorum. Gulda denedi, bence olmadı.BU İŞİ KÄ°MSEYE TAVSÄ°YE ETMEMBen kimseye bu iÅŸi tavsiye etmem. Bugün Rahmaninof'un devri deÄŸil. Çok önemli yarışmaları kazanmak bile çıkış saÄŸlamıyor. BaÅŸka ÅŸeyler gerekiyor. MüthiÅŸ bir manipülasyon var müzik piyasasında. Ben bu koÅŸulları kime tavsiye edeyim? Master derslerine girdiÄŸimde öğrencilerin geleceÄŸini düşünüp acıyorum. SEMPATÄ° DUYDUÄžUM BESTECÄ°LERÇok az besteci var. Bunlardan biri Liszt. Özverili, yardımsever, has bir insan. Hatalarını farkettiÄŸinde düzeltmeye çalışmış. Haydn da öyle. Brahms kötü bir karakter deÄŸil. Ravel kedi sevdiÄŸi ve mükemmelliyetçi olduÄŸu için bana uzak deÄŸil. Hazineleri ve cinayetleriyle ünlü1600 yıllık geçmiÅŸi olan Yedikule Zindanları, Bizans'tan Osmanlı'ya miras. Ä°mparator II. Teodosios'un 5. yy'da yaptırdığı surlar ve kentin dört burçlu 'altın kapı'sı, 1457'de Fatih Sultan Mehmed'in üç kuleli sur eklemesiyle Yedikule Hisarı'na dönüştü. 250 askerin koruduÄŸu kalenin bir kulesinde külçe altın ve para, diÄŸerinde silah, zırhlar, murassa eyer ve koÅŸumlar, bir baÅŸkasında armalar, eskilerin kıymetli eÅŸyaları, son iki kulede ise savaÅŸ aletleri ile resmi evrakla I. Selim'in Ä°ran'dan getirdiÄŸi ganimetler bulunmaktaydı. Yedikule Hisarı'nın zindanları üst düzey, önemli konukları ağırladı. Yabancı siyasi suçlular, elçiler, devlet adamları bu zindanlara hapsedildi. Ä°lk konuÄŸu fetihten sadece dokuz gün sonra geldi: Çandarlı Halil PaÅŸa ve oÄŸulları. Sonra Trabzon Rum Ä°mparatoru Komnenos, Vezir Mahmut PaÅŸa, Abbasi Halifesi III. Mütevekkil, malta ÅŸovalyeleri ve Kırım Hanı Mehmet Giray zindanda kaldı. Bazıları Genç Osman gibi burada idam edildi. Kanları Altın Kapı'nın hemen yanındaki surda bugün hala duran kuyuya akıtıldı. Bu acı günler 19. yy'da II. Mahmud'un Yedikule Hisarı'nı zindan olmaktan çıkarmasıyla sona erdi. Bir süre aslanhane, sonra baruthane olarak kullanıldı. 1959'da restore edildi.Surlardan sekiz pare top atışıYedikule Zindanları'ndaki konser programında klasik müziÄŸin çok sevilen beÅŸ eseri yer alıyor. Rahmaninof'un 2. Piyano Konçertosu'nda Ä°dil Biret'e eÅŸlik edecek olan Saim Akçıl yönetimindeki Tekfen Karadeniz Solistleri Orkestrası ayrıca Rossini'nin 'Hırsız SaksaÄŸan Uvertürü,' Glinka'nın 'Russlan ve Ludmilla Uvertürü,' Çaykovski'nin 'Ä°talyan Kapriçyosu' ve '1812 Uvertürü'nü seslendirecek. Konserde izleyiciyi ÅŸaşırtacak sürprizler hazırlandı. ÖrneÄŸin 1812 Uvertürü çalınırken surlardan gerçek top atışları yapılacak. YeÅŸilçam prodüktörlerinden Zafer Par'ın organize edeceÄŸi top seramonisi için Åžarköy, Mürefte, Malkara ve Gelibolu'dan beÅŸ topçu, toplarıyla Ä°stanbul'a gelecek. Ä°talyan Kapriçyosu'nda orkestranın solisti trompet yine surların üzerinden üflenecek. (HerÅŸeyi ifÅŸa etmeyin diye uyarıldığımız için ÅŸimdilik bu kadar sır verebiliyoruz!) Tekfen Holding'in ana sponsor olduÄŸu konserin basın sponsoru Hürriyet. EtkinliÄŸi düzenleyen Hakan ErdoÄŸan Productions Yedikule Zindanları'ndaki etkinliklere tematik konserlerle devam edecek. Mayısta Kamran Ä°nce'nin gerçekleÅŸtireceÄŸi Korku Konseri yapılacak. Bilet fiyatları 10-20-30 milyon. (biletix.com.tr)Â
button