Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 17 Mayıs 2014’de Taksim, Galatasaray Lisesi önünde Soma'daki olayları protesto amacıyla alanı dolduran şahısların toplantı sonucu dağılmakta iken alana illegal örgüt üyelerinin girerek polise taş ve şişe fırlattıkları öne sürüldü. Polisin gösterici grubu megafonla uyarıp dağılmalarını istediği, ancak civar sokaklardan da taş ve şişe atan şahısların alana doğru geldiği belirtildi.
Bunun üzerine, T35 No’lu TOMA da operatör olarak görev yapan polis memuru şüpheli Hakan Yıldırım'ın toplananlara doğru su sıktığı, sıkılan sudan ötürü şikayetçi Pembegül Gökçek'in düşerek basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmayacak şekilde yaralandığı ifade edildi.
Olay tarihinde Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü olan Ünal Altıner’in de arasında bulunduğu bazı polisler hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
“SUÇ İŞLEME KASTIM YOKTU”
Hakkında dava açılan polis memuru Hakan Yıldırım İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde şunları söyledi: “Olay tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapıyordum ve halen de aynı yerdeyim. 17 Mayıs 2014’de Taksim Galatasaray Lisesi önünde Soma’yı protesto amaçlı bir gösteri düzenlendi. Yasal olarak göstericilerin dağılması ile ilgili tebligatlar yapıldı ancak dağılmadılar.
T35 No’lu TOMA da operatör olarak görevliydim. TOMA’nın içerisinde bulunan telsizden olay yerinde bulunan amirlerimizin talimatı üzerine topluluğa doğru dağılmaları amacıyla su sıkmamız istendi. Bu emir üzerine topluluğa su sıktım. Belirgin bir sahsı ya da müştekiyi yaralamak gibi bir kastımız söz konusu değildir. Yasa dışı hale gelen gösteriyi engellemek amacıyla topluluğu dağıtabilmek niyetiyle ve amirlerimizin verdiği emir üzerine harekette bulunduk suç isleme kastım yoktur.”