Tokcan: Swissotel'i yanlışlık sonucu işgal ettik

Güncelleme Tarihi:

Tokcan: Swissoteli yanlışlık sonucu işgal ettik
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 14, 2001 00:00

Swissotel'i iÅŸgal ederek içeridekileri 12 saat süreyle rehin tutan Emin Tokcan ve 12 sanık mahkemeye çıktı. Tokcan, Türkiye'de eylem planlamadıklarını, otele yanlışlık sonucu girdiklerini öne sürdü.Ä°stanbul 5 No'lu DGM'deki duruÅŸmaya, tutuklu sanıklar Muhammed Emin Tokcan, Emin TaÅŸ, Ali Tokcan, Hayri Kadı, Yüksel Özdemir, Yalçın Åžahin, Bahri Demir, Atilla Kıvık, Bünyamin Kıvık, Hayati Ak, Mehmet Yapıcı, Serdal SeferoÄŸlu ve Ramazan Karabulut getirildi. 22 Nisan 2001'de düzenlenen iÅŸgalle ilgili olarak 13 sanığın sorgusunu tamamlayan mahkeme heyeti, sanıklar için istenen tahliye taleplerini reddetti. DuruÅŸma ileri bir tarihe ertelendi.DuruÅŸmada, sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından sorgularına geçildi.Ä°stanbul 5 No'lu DGM'deki duruÅŸmada sorgusu yapılan tutuklu sanık Muhammet Emin Tokcan, Türkiye'de eylem planlamadıklarını savunarak, Swissotel'e bir yanlışlık sonucu girdiklerini öne sürdü. DuruÅŸmanın baÅŸlaması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıklardan ilk olarak Muhammet Emin Tokcan'ın sorgusu yapıldı. Üzerine atılı suçu kabul etmediÄŸini söyleyen Tokcan, Kuzey Kafkasya kökenli Türk vatandaÅŸları olduklarını, Ruslar tarafından göç etmek zorunda bırakıldıklarını ve bunun üzerine Türkiye'ye kabul edildiklerini anlattı. Tokcan, ''Biz ne yapıyorsak vatanımız için yapıyoruz. Tıpkı tarihte Türklerin bizim, bizim de Türkler için mücadele ettiÄŸimiz gibi'' dedi. Türkiye'yi ve Türkleri zor duruma sokacak bir hareketin hayatta en son yapacakları iÅŸ olduÄŸunu anlatan Tokcan, ''Biz Türkiye'de eylem planlamamıştık. Buraya bir yanlışlık neticesi geldik'' ÅŸeklinde konuÅŸtu. Türkiye'de, Rus lobisine karşı legal bir Kafkas lobisi oluÅŸturmak için mücadele verdiklerini savunan Tokcan ifadesini şöyle sürdürdü: ''Fakat Rus lobisini aÅŸamadık. Bizleri çete ÅŸablonu içine sokmak isteyen bazı basın mensupları var. Biz bunu kabul etmiyoruz. Rus lobisi tarafından legal çalışmamız Türkiye'de engellendi''. Çalışmalarının engellenmesi üzerine Kafkasya'ya gitmek üzere harekete geçtiklerini ileri süren Tokcan, Rus Gizli Servisi tarafından takip edildiklerini ve kendisine de iki kez bu servis tarafından suikast giriÅŸiminde bulunulduÄŸunu iddia etti. ''Ä°STEMEYEREK YAPTIK"Türk emniyeti ve istihbaratından kendilerine zarar gelmeyeceÄŸini düşündüklerini belirten Tokcan, iki araba ile yurtdışına çıkmak üzere hareket ettiklerinde, takip edildiklerini fark ettiklerini söyledi. Mahkeme BaÅŸkanı’nın, ''Neden bu otele geldiniz. Otel sizin yolunuzun üzerinde deÄŸil'' sorusu üzerine Tokcan, Swissotel'e Kafkas kökenli bazı Rus misafirlerle görüşmek üzere geldiklerini öne sürdü.Tokcan, Ä°stanbul-Edirne üzerinden yurtdışına çıkmak için hareket ettiklerinde Ä°stanbul'a geldiklerini, misafirlerle buluÅŸmak üzere otele uÄŸradıklarını savunarak, otel kapısında birkaç sivil ÅŸahsın kendilerini durdurduÄŸunu ve kimlik sorduÄŸunu söyledi. Kendilerini durduran kiÅŸilerin ellerini bellerine atınca, Rus ajanı sandıklarını ileri süren Tokcan, ''Kendimizi savunduk. Otel basma düşüncemiz yoktu. Zaten öyle olsaydı, akÅŸam girip sabah çıkmazdık. Biz, Avrasya feribotunun kaçırılması eyleminde de 3-4 gün sonra rahmetli Dudayev'in 'Ä°nin artık' demesi üzerine gemiden indik'' diye konuÅŸtu. Mahkeme BaÅŸkanı, sanık Tokcan'a ''Ä°stemeyerek mi yaptınız'' diye sordu. Tokcan da, ''Ä°stemeyerek yaptık'' yanıtı verdi. SÄ°LAHLARA Ä°LÄ°ÅžKÄ°N SAVUNMAYanlarındaki pompalı tüfeklerin yasal olduÄŸunu ve yurtdışına çıkarılmalarına engel bulunmadığını iddia eden Tokcan, bu silahların pasaportlarında da kayıtlı olduÄŸunu söyledi. Düşman sahibi olmaları nedeniyle tabanca taşıdıklarını da savunan Tokcan, iki adet kalaÅŸnikof marka otomatik tüfekle ilgili ise, ''Birisinin sahiplenmesi lazım. Sahibi burada yok. Bari ben sahipleneyim'' dedi. Tokcan, bu otomatik tüfeklerin otelde kullanılmadığını da ileri sürerek, otele ambalajı içerisinde getirilen pompalı tüfeklerden biriyle bir el ateÅŸ edildiÄŸini öne sürdü. Hazırlık soruÅŸturması sırasında emniyette, savcılıkta ve hakime verdiÄŸi ifadelerini kabul etmediÄŸini de vurgulayan Tokcan, ''Bu ifadelerimde doÄŸruyu söylese idim, bazı arkadaÅŸlarımın can güvenliÄŸi tehlikeye girecekti. Bu nedenle daha önceki ifadelerimi kabul etmiyorum. Zaten susma hakkımı kullanmıştım'' dedi. SÃœRGÃœNDEKÄ° EVLATLARSanık Muhammed Emin Tokcan'ın ardından ifadesi alınan kardeÅŸi Ali Tokcan da, olayın aÄŸabeyinin anlattığı gibi geliÅŸtiÄŸini öne sürdü. ''Efsanevi Kafdağı'nın sürgündeki evlatlarıyız'' diyerek ifadesine baÅŸlayan diÄŸer sanıklardan Emin TaÅŸ da, kendileri için Kafkasya'nın ''anne'', Türkiye'nin de ''sütanne'' olduÄŸunu belirterek, ''Ä°nsan, zaman zaman annesini üzebilir. Ama sütannesini kıramaz, üzemez. Zira o anneden daha deÄŸerlidir, önemlidir'' ÅŸeklinde konuÅŸtu. Olay günü amaçlarının Çeçenistan'a gitmek olduÄŸunu ve misafirlerini almak için otele uÄŸradıklarını, bu sırada kendilerine ateÅŸ açıldığını ve otele sığınmak zorunda kaldıklarını ileri süren TaÅŸ, ilgililerle yapılan görüşmelerde müdahale olmadan otelden çıkacaklarını söylediklerini kaydetti. Eylemlerinde rehin almanın söz konusu olmadığını, otel misafirleriyle bir alıp veremedikleri bulunmadığını savunan TaÅŸ, oteldeki müşterilerin dilediÄŸi gibi davrandığını iddia etti. ''Bazı olayların üstünü kapatmak için 'Sis bombası' olarak kullanıldıklarını'' ileri süren TaÅŸ, ''Bizim hakkımızda mafyacılık suçlaması yapıldı, terörist denildi. Bize bulaÅŸanları Rusya'nın iÅŸbirlikçisi sayacağız. Bizim hakkımızda yorum yapanlar, dikkat etmelidir. Ãœlkemiz kritik bir dönemden geçiyor. Özünde meÅŸru olan ancak biçimde uygunsuz görünen bu durum için kamuoyundan özür diliyoruz'' dedi. Binlerce yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Ali Avni Balkaner'in bile tahliye edildiÄŸini savunan Emin TaÅŸ, tahliyesini istedi.  DiÄŸer sanıklar da, Swissotel'deki olayın önceden planlanmış bir iÅŸgal ve rehin alma olayı olmadığını, üzerine atılı çete suçlamasını kabul etmediklerini belirterek tahliye talebinde bulundular. OTELDE KAYBOLAN MÄ°SAFÄ°RLERTüm sanıkların ifadesinin alınmasının ardından söz alan Muhammed Emin Tokcan'a Mahkeme BaÅŸkanı, ''otelde almaya gittikleri altı misafirin ne olduÄŸunu'' sordu. Tokcan'ın bunun ''özel bir konu'' olduÄŸunu söylemesi üzerine, mahkemede özel bir konunun olamayacağını belirten Hakim, ısrarla altı kiÅŸi olduÄŸu ifade edilen misafirlerin akıbetini öğrenmek istedi. Sanık Muhammed Emin Tokcan, bu kez de güvenlik gerekçesiyle bu kiÅŸiler hakkında bilgi vermek istemediÄŸini söyledi. Daha sonra söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini istedi. Tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, Swissotel'de rehin alınan 33 müştekiden 15'inin bir sonraki duruÅŸmaya çaÄŸrılarak dinlenmesi amacıyla duruÅŸmayı erteledi. İSTENEN CEZALARSoruÅŸturmayı yürüten Ä°stanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Muzaffer Yalçın tarafından hazırlanan 10 sayfalık iddianamede, sanıklardan  Muhammed Emin Tokcan ve Emin TaÅŸ'ın, ''Cürüm iÅŸlemek amacıyla silahlı teÅŸekkül oluÅŸturmak ve yöneticiliÄŸini yapmak'', ''Birden çok kiÅŸinin hürriyetini kısıtlamak'', ''Vahim nitelikte silah bulundurmak'' ve ''Panik yaratacak ÅŸekilde meskun mahalde ateÅŸ etmek'' suçlarından dolayı, 14 yıl 6 ay ile 26'ÅŸar yıl arasında ağır hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor. İddianamede, Ali Tokcan, Hayri Kadı, Yüksel Özdemir, Yalçın Åžahin,Bahri Demir, Atilla Kivik, Bünyamin Kivik, Hayati Ak, Mehmet Yapıcı, Serdal SeferoÄŸlu ve Ramazan Karabulut'un da, ''Cürüm iÅŸlemek amacıyla oluÅŸturulan teÅŸekküle katılmak'', ''Birden çok kiÅŸinin hürriyetini kısıtlamak'', ''Ruhsatsız silah bulundurmak'' ve ''Panik yaratacak ÅŸekilde meskun mahalde ateÅŸ etmek'' suçlarından 9.5  ile 19'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!