OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2002 00:00
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk halkının ve onun temsilcisi sivil toplum kuruluşlarının, Kopenhang Zirvesi'nden, Türkiye için bir müzakere takvimi çıkmasını beklediklerini söyledi.Odalar Birliği Yönetim Kurulu, AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ve diğer diplomatik temsilcileri ile Hilton Oteli'ndeki kahvaltılı toplantıda biraraya geldi.   TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Helsinki Zirvesi'nde AB adaylığının teyit edilmesinin ardından, çok ciddi ekonomik ve siyasi reformlar gerçekleştirdiğini belirtti. Bunun bir bir süreç olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bu süreçte Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden güçlü bir siyasi iradeye dayanan çok yönlü bir desteğe ihtiyaç duyduğunu bildirdi. Atılan adımların, Türkiye'yi müzakerelerin başlamasına giderek daha fazla yaklaştırdığını ifade eden TOBB Başkanı, konuşmasında Anayasa dahil çeşitli kanunlarda yapılan değişiklikleri sıraladı. Bu şekilde ulusal programda yer alan önceliklerin tamamlandığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Bu adımların esasen, Türk demokrasi sürecinde bir devrim niteliğinde olduğu, Türkiye'yi takip eden tüm çevrelerin ortak görüşüdür'' dedi.     ''OLUMSUZ TUTUM İÇİNDE OLMAYIN'' Türkiye'nin bu reformları ekonomik krizin yaşandığı ve erken
seçim kararının alındığı bir ortamda, kamuouyunun desteÄŸi ile yaptığını anlatan HisarcıklıoÄŸlu, şöyle devam etti:   ''Uyum yasalarını takiben, uygulamaya dönük esasların yer alacağı yönetmeliklerin hazırlanmasına baÅŸlanmıştır. Ancak uygulama beklentisi, Aralık ayında Kopenhang'da gerçekleÅŸtirilecek zirvede müzakere takviminin verilmesi önünde engel olarak tutulmamalıdır. Uygulamaya dönük adımların atılmasında, AB'nin desteÄŸi çok önemlidir. AB Ãœyesi devlet ve hükümet baÅŸkanlarının, bu süreci olumsuz yönde etkileyecek bir tutum içinde olmayacaklarına inanıyoruz. DiÄŸer aday ülkelerde, uygulamaya iliÅŸkin olarak siyasi irade beyanı esas alınmıştır. Türkiye bu çok önemli konuda, AB'den aynı yapıcı yaklaşımı beklemektedir.'' ''BÄ°ZE CESARET VERÄ°N'' Aksi yönde bir kararın, kamuoyunda AB'nin siyasi tutarlılığı konusunda ciddi soru iÅŸaretleri oluÅŸturacağını da vurgulayan TOBB BaÅŸkanı, Türkiye'nin AB üyeliÄŸinin, herhangi bir siyasi partinin projesi olmadığını da ifade etti. ''Bu bir toplum projesidir'' diyen HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin AB ile iliÅŸkilerinin geleceÄŸinin deÄŸerlendirilmesinde, seçim sonrasında oluÅŸacak siyasi yapıyı beklemenin veya buna iliÅŸkin kuÅŸkuların yersiz olduÄŸunu söyledi. Sivil toplum kuruluÅŸlarının AB üyesi baÅŸkentlerden, Türkiye'nin yaptığı reformları desteklemesini ve cesaretlendirilmesini beklediklerini kaydeden HisarcıkloÄŸlu, ''Ãœye devletlerin orta ve doÄŸu avrupa ülkelerine gösterdikleri pozitiv, cesaret verici ve teÅŸvik edici yaklaşımı, Türkiye'ye göstereceklerine inanıyoruz'' açıklamasında bulundu. Odalar BirliÄŸi BaÅŸkanı konuÅŸmasının son bölümünde, AB komisyonu tarafından yapılan deÄŸerlendirmede, 13 aday ülkeyi içerecek bir geniÅŸilemeyle iç pazarın yüzde 31 büyüyeceÄŸinin ortaya konulduÄŸunu belirtti. Yüzde 31'lik büyümenin yaklaşık üçte birinin, Türkiye tarafından saÄŸlanacağını kaydeden HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin üyeliÄŸinin AB'yi, Ortaasyada yepyeni bir coÄŸrafyaya taşıyacağını sözlerine ekledi. KÄ°MLER KATILDI Odalar BirliÄŸi'nin kahvaltılı toplantısına, HisarcıklıoÄŸlu'nun yanı sıra Ä°ktisadi Kalkınma Vakfı (Ä°KV) BaÅŸkanı Meral Gezgin EriÅŸ, Türkiye Ziraat Odaları BirliÄŸi BaÅŸkanı (TZOB) Mehmet Rıfat Akyüz, Dış Ekonomik Ä°liÅŸkiler Kurulu (DÄ°EK) BaÅŸkanı Rona Yırcalı, Hak-Ä°ÅŸ BaÅŸkanı Salim Uslu, Türk Müteahhitler BirliÄŸi BaÅŸkanı Nihat Özdemir, Türkiye Ä°ÅŸverenler Sendikası Konfederasyonu (TÄ°SK) Genel Sekreteri Bülent Pirler, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) BaÅŸkanvekili Bendevi Palandöken ile Türkiye Genç Ä°ÅŸadamları BaÅŸkanı Erhan Özmen ve TÃœSÄ°AD Ankara Temsilcisi Zafer Yaman da katıldı.  AB Komisyonu Türkiye temsilci M. Hansjoerg Kretschmer'in de  hazır bulunduÄŸu toplantıya, Danimarka, Yunanistan, Ä°spanya, Portekiz, Ä°sveç, Ä°rlanda ve Ä°ngiltere büyükelçileri ile Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, Ä°talya ve Hollanda Büyükelçilik müsteÅŸarları iÅŸtirak etti. HÄ°SARCIKLIOÄžLU: AB AÇISINDAN 3 KASIM SEÇİMLERÄ°NÄ°N OLUÅžTURACAÄžI TABLO KONUSUNDA ENDÄ°ÅžEMÄ°Z YOKKopenhang zirvesi öncesi parlamentonun hayati öneme haiz yasal deÄŸiÅŸiklikleri gerçekleÅŸtirdiÄŸini kaydeden TOBB BaÅŸkanı, ''Türkiye, üzerine düşeni yaptı'' dedi. HisarcıklıoÄŸlu, bundan sonra siyasi partiler dahil hep birlikte Kopenhag'da Türkiye'nin tarih almasına dönük çalışmalar içinde bulunulması gereÄŸine iÅŸaret etti. Büyükelçilerin, uyum yasalarının uygulanması konusunda bir kaygıları olup olmadığı yolundaki soru üzerine sözalan Ä°ktisadi Kalkınma Vakfı BaÅŸkanı Meral Gezgin EriÅŸ ise bu konudaki kaygıları paylaÅŸmadıklarını söyledi. Yasal düzenlemeler ve anayasa deÄŸiÅŸikliklerinin çıkmasının arkasında, Türkiye'de çok geniÅŸ bir siyasi mutabakat ve büyük bir toplumsal destek bulunduÄŸuna dikkati çeken EriÅŸ, ''Bu siyasi mutabakatta da, toplumsal destekte de deÄŸiÅŸiklik yoktur. Uygulamanın saÄŸlanmasının da sigortası, güvencesi, bu siyasi kararlılık ve toplumsal destektir. Bunu AB'deki dostlarımıza da anlatacağız'' diye konuÅŸtu.         TÃœRKÄ°YE LEHÄ°NE KARAR BEKLENTÄ°SÄ°Â Büyükelçilerin üyelik konusundaki beklentilerinin sorulması üzerine de HisarcıklıoÄŸlu, ''Bu tabiki bir siyasi karar. Sayın Büyükelçiler bizlerle yapmış oldukları görüşmeleri, hükümetlerine ileteceklerini söylediler. Kopenhag'daki siyasi kararın Türkiye'nin lehine olacağı inancındayım'' dedi. TOBB BaÅŸkanı, Türkiye'de seçim sonrasına dönük beklentilerle ilgili bir soruyu yanıtlarken de, burada bazı kaygılar bulunduÄŸunu ifade etti. Kendilerinin 3 Kasım sonrasında ne ÅŸekilde bir siyasi tablo oluÅŸursa oluÅŸsun Türkiye'nin 200 yıldır Avrupa topluluÄŸu içinde yeralan bir perspektif gösterdiÄŸini dile getirdiklerini kaydeden HisarcıklıoÄŸlu, ''Türkiye, bu konudaki kararlılığını 200 yıl önce göstermiÅŸtir. Cumhuriyetin kuruluÅŸu sırasında göstermiÅŸtir. Onun için bu konuda bizlerin bir kaygısı, endiÅŸesi yoktur'' açıklamasında bulundu. Ä°KV BaÅŸkanı da, uyum sürecinin Türk toplumunun ihtiyaç duyduÄŸu deÄŸiÅŸim ve dönüşümü saÄŸlamaya dönük olduÄŸunun unutulmamasını istedi.EriÅŸ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplumsal olarak bu desteÄŸi AB'nin arkasına niçin koyuyoruz? Çünkü AB'nin Türkiye için doÄŸru bir yapılanma olduÄŸuna inanıyoruz. Bu bakımdan seçimlerin bu anlayışta bir deÄŸiÅŸikliÄŸe sebebiyet vereceÄŸini düşünmek son derece yanlıştır.Türkiye 40 yıldır bu hedefin peÅŸindedir. Bu süre içinde, birçok seçim yaÅŸanmıştır. Seçimlerin hiçbiri, Türkiye'nin bu temel hedefinde bir deÄŸiÅŸiklik getirmemiÅŸtir. 3 Kasım seçimlerinin de böyle bir deÄŸiÅŸiklik getirmesini beklemek yanlıştır.'' Â
button