Güncelleme Tarihi:
NTV'de Murat Birsel'in sunduğu Basın Odası programına konuk olarak soruları yanıtlayan Ertürk, Ladik Çimento kararıyla ilgili henüz kendi aralarında bir değerlendirme yapmadıklarını söyledi.
İhtilafın muhatabının Rekabet Kurulu olduğunu belirten Ertürk, şöyle devam etti:
“Doğrudan tarafı biz değiliz. Bizimle ilgili olarak, bizi muhatap alacak ikinci bir yargı sürecinin başlaması gerekir. Rekabet Kurulu'nun ne yapacağını, davayı açan tarafın daha sonra ne yapacağını göreceğiz. Ama bu arada, elbette biz de kendi açımızdan değerlendirmelerimizi yapacağız. Ancak şu anda bizim açımızdan süreci etkileyen bir durum söz konusu değil.”
“2006'DA 6 MİLYAR DOLARLIK TAHSİLAT BEKLİYORUZ”
Ahmet Ertürk, tahsilatla ilgili soru üzerine, 2006 yılında varlık ve protokol satışlarından yaklaşık 6 milyar dolar civarında tahsilat beklediklerini, Telsim satışının 2006 yılı satışına gireceğini, ancak Telsim'deki satış bedeliyle hesaplarına girecek rakam arasında farklılık olacağını, dolayısıyla 4,5 milyar doların bir bölümünün borç ödemelerine gideceğini hatırlattı.
Ertürk, “Bankacılık krizi nedeniyle devredilen bankaların getirdiği maliyet ne kadar ve yıl sonu itibariyle bunun ne kadarı geri dönecek?” sorusunu ise faiz konması halinde 50 milyar dolar civarında bir maliyetin söz konusu olduğunu belirterek, “Faizsiz olursa bu yüzde 50'lere yaklaşıyor. Ya da daha makul oranla yüzde 40'lar dolayında geri dönüş oranı ki, bu başlangıçta asla tahmin edilemeyen bir orandı” diye yanıtladı.
TOPRAK GRUBU'NDAN TAHSİLAT...
Ahmet Ertürk, Halis Toprak'ın gazetelere yansıyan 100 milyon dolar civarındaki tahsilat rakamı ile ilgili sorular üzerine de, şöyle konuştu:
“Halis Bey'in bahsettiği bir fabrika kirasından dolayı bize verdiği kira senetleri ki, bunlar gelecek yıllarda tahsil edilecek kiralardır. Onların toplamı o rakamı buluyor, ama bugünkü değeri daha düşük. Nakit olarak bizim Toprak'tan 26 milyon dolar tahsilatımız söz konusu. Senetler tahsil edilirse önümüzdeki yıllarda o rakamı bulacağız.
Toprak Grubu ile yaptığımız protokolle bazı şirketlerini satma zorunluluğu getirdik. Bu süreler geçirildi. Aldığımız bir karara göre, polyester iplik fabrikası ve Sarıkamış'ta yeni açtığı oteli biz satacağız. Belli bir süre içinde kendisi satış yükümlülüğünü yerine getirmediği için bunların satış hakkı bize geçti. Bu yıl satış sürecini başlatacağız. Fabrika satışlarıyla ciddi gelirler bekliyoruz.”
Ertürk, gayrimenkul projeleri yapılabilecek bazı arsaların da söz konusu olduğunu kaydederek, “Orada da verdiğimiz sürelerde kendisi o projeleri realize edemezse, yine biz orada devreye girip geniş araziler üzerindeki bu projelerden ciddi gelir bekliyoruz” dedi.
MERKEZ BANKASI BAŞKANLIĞI...
Ertürk, Merkez Bankası Başkanlığı ile ilgili sorular üzerine, ”Bürokratik atamalarda adaylık mekanizması söz konusu değil. Bu konuda açıkçası atamaya yetkili amirlerin kararını beklemek lazım” diye konuştu.
Ertürk, “Kamuoyunda Merkez Bankası'nın yeni başkanına karşı çok yüksek beklentiler oluşturuldu. Bunun çok tehlikeli olduğunu, bu beklentileri yönetmeyi çok zorlaştırdığını söylemek isterim. Kim olursa olsun böyle bir zorlukla işe başlayacak” dedi.
OPERASYONLAR BİTTİ Mİ?
Ertürk, operasyonların sonlanıp sonlanmadığı sorusuna bir dizeyle şöyle yanıt verdi:
“İsmet Özel'in bir dizesiyle cevap verebilir miyim? (Bana cesur ve onurlu diyecekler, halbuki suskun ve kederliyim) demiş İsmet Özel. Ben de suskun ve kederli olmak... Sizin söylediğiniz yargıyla ilişkili... Türkiye'de kamu bürokrasisinin taşıması gereken, hatta Türkiye'de iş yapan herkesin taşıması gereken vasıfların maalesef özlemle arandığı bir ülkede yaşıyoruz. Buna eğer mütevazı bir katkımız olduysa bu tabii ki bizim açımızdan mutluluk verici. Operasyonlar biraz önce bahsettiğim anlamda hiçbir zaman bitmez. Protokol imzaladığımız borçlularla, eğer bu protokol şartlarına uyulmazsa biz her zaman operasyon yapmak durumdayız.”
“BİR İŞ BULURUZ”
Ahmet Ertürk, Fon Kurulu'nun asli fonksiyonuna ne zaman döneceği sorusuna da 2007 sonunu planladıklarını söyledi.
2007 sonunda yüzde 90 tahsilat yükünü tasfiye etmiş olarak asli fonksiyona dönmeyi amaçladıklarını aktaran Ertürk, “Hatta daha erken gerçekleştireceğiz gibi görünüyor. Geride uzun vadeli protokoller kalacak. Bazılarını satabiliriz ya da varlık yönetim şirketine devredebiliriz. Yani bu protokolleri izlemek için böyle büyük bir müessesenin yaşatılması gereksiz olacak. 2008'den itibaren Fon sigortacılık işlemiyle tanınacak” diye konuştu.
“Fon, Ahmet Ertürk'e dar gelecektir” değerlendirmesi üzerine Ahmet Ertürk, “Göreceğiz bilmiyorum. Bir iş buluruz kendimize o zaman” yanıtı vermekle yetindi.
Ertürk, Çukurova Grubu ile ilgili olarak, 85-87 milyon dolarlık bir rakamın olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Eylül Ekim aylarında normal şartlarda onların ödenmesi gerekiyor. Bir de protokolün dışında başka bazı işlemlerden dolayı bir takım ödemeler söz konusu. Onlarla ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor, orada bazı ihtilaflar var. Borcun miktarı üzerinde eğer orada anlaşabilirsek onları da ödemeye hazırlar. Grup aslında borcun tamamını ödeme iradesi gösterdi ama bazı borç kalemleri üzerinde meblağ tartışmamız devam ediyor. Bu yıl içinde bunu kapatacağını bekliyoruz. Biz de açıkçası dosyayı kapatmak istiyoruz” diye konuştu.
Ertürk, Egebank ile ilgili olarak hukuki sürecin devam ettiğini, yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz yaptıklarını, önümüzdeki haftalarda konunun Genel Kurul'da görüşüleceğini bildirdi.
Ahmet Ertürk, “İnanıyorum yargı sürecinde delillerimiz kabul görür. Sonuçta biz kamu alacağını tahsil imkanına tekrar kavuşmuş oluruz. Kamu alacağının kaybolmaması için çaba gösteriyoruz” dedi.
Ertürk, Uzanlar'la ilgili olarak da ince yolsuzlukların mahirane, en uzmanca yürütüldüğü bir kurum olduğunu belirterek, dünyanın 4 tarafında açılmış davalarla boğuştuklarını söyledi.
Ahmet Ertürk, “Sonuç almak beklentisiyle yapmıyorlar. Bizi yıldırmak için, bir psikolojik üstünlük elde etmek için, bir savaş mantığıyla götürülüyor. Biz de bu işin altından kalkmak için elimizden geleni yapıyoruz, ama çok yorulduğumuzu söyleyebilirim gerçekten” diye konuştu.