TMK 10’da: 26-43 yıl
Güncelleme Tarihi:
Taraf Gazetesi’nde, “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” manşeti ile “işte çok tartışılacak o belge” başlığı altında haber yapan Mehmet Baransu hakkında, “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklama” suçundan Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen soruşturma başlatıldı.
Soruşturmada, Taraf Gazetesi’nin 28 Kasım 2013 tarihli nüshasının 1’inci sayfasında yer alan söz konusu haberlerde imzası bulunan Baransu hakkında “Yayımlanması ve açıklanması kanunen yasak olan, ‘25 Ağustos 2004 tarihli ve Karar No: 481 sayılı Milli Güvenlik Kurulu Kararı’nı yayımlamak ve açıklamak suretiyle, TCK 327, 328, 329 ve 336 maddelerinde yazılı olan, “Devlet Güvenliğine İlişkin Belgeleri Temin Etmek ve Açıklamak, Yasaklanan Bilgileri Açıklamak’” suçlarını işlediği iddia edildi. Buna göre, söz konusu suçlarla ilgili soruşturma yapmak görevinin, TMK 10. maddesi uyarınca Anadolu Adalet Sarayı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görev alanına girmediği, soruşturma evrakının, gereğinin takdiri ve ifası için yetkili TMK 10. maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verildiği belirtildi.
TCK 327-328-329-336
Dosya kabul edilip Mehmet Baransu hakkında dava açılırsa, Baransu TCK’nın 327-328-329 ve 336’ncı maddelerine muhalefetten 26 yıl ile 43 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak. Başbakanlık, MGK ve MİT’in önceki gün Ankara’da yaptığı suç duyuruları da gazetenin merkezinin İstanbul’da olması nedeniyle ‘yetkisizlik kararı’ verilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti.
Avukat: Suç değil
TARAF Gazetesi ile gazeteci Mehmet Baransu hakkındaki suç duyurularını değerlendiren Avukat Serdar Laçin, MGK kararlarının içeriğinin daha önce bilindiğini hatırlatarak, belgelerin yayımlanmasının suç olmadığını söyledi. Laçin, bununla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin daha önce verdiği bir kararın olduğunu söyledi. Yargıtay ise gizli belgelerin yayımlanmasıyla ilgili bir davada “Bir bilgi yayınlanıp açıklandığı tarihte esasen daha önce kamuoyunun bilgisi olmuş ve herkes tarafından bilinmekte ise ortak bir sır olma vasfını kaybeder ve onun gizli kalması gereken bir bilgi olduğundan söz edilemez” demişti. - Fırat ALKAÇ/ İSTANBUL