Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2004 01:10
Türk tiyatrosuna 70 yıldır hizmet eden ve ‘tiyatronun yaşayan anıtı’ olarak nitelenen ünlü sanatçı Necdet Mahfi Ayral, 96 yaşında öldü. Ayral bir süredir Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyordu.
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan verilen bilgiye göre Necdet Mahfi Ayral için, yarın saat 11.00’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlenecek. Ayral’ın cenazesi, daha sonra Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
İstanbul Beykoz’da 1908 yılında doğan Ayral,
Galatasaray Sultanisi’nde yatılı okudu. Sahneye ilk adımını 24 Eylül 1932’de Darülbedayi’de ‘7 Köyün Zeynebi’ oyunuyla atan Ayral, Şehir Tiyatroları’nda Lüküs Hayat, Kral Lear, Deli Dolu, Fizikçiler, Bir Komiser Geldi, Cyrano de Bergerac ve Tartuffe gibi oyunlarda unutulmaz kompozisyonlar yarattı. Ayral, tiyatronun yanı sıra 150’ye yakın filmde de rol aldı.
1950-75 yılları arasında İtalyanların ünlü komedyeni Toto’yu konuşarak, dublaj sanatında da ustalığını gösteren Ayral, kızı Jeyan’ı da kendisi gibi tiyatro ve dublaj sanatçısı olarak yetiştirdi. Necdet Mahfi Ayral, son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Huzur’ oyununda rol almıştı.
Ayral, ‘22. İzmir Tiyatro Günleri’ kapsamında 30 Mart 2004 tarihinde gerçekleştirilen ‘Tiyatroda Geçen Yıllar’ konulu söyleşide, Türkiye’de sanata ve sanatçıya değer verilmemesinden şikayetçi olduğunu söylemişti. Sahneye ilk adım attığı günlerde, bugün Türk tiyatrosunun kurucuları olarak bilinen ve kendisinin de hocaları konumundaki Muhsin Ertuğrul, Hazım Körmükçü gibi isimlerin sanatlarını yokluk içinde sürdürdüklerini vurgulayan Ayral, şunları kaydetmişti:
‘Maalesef, memlekette hala sanata kıymet verilmiyor. İşte misali. Benim ne evim var, ne param. Halbuki sahneye, sanata 71 sene verdim. Başka memleketlerde sanatta 70 sene çalışmış kimseye bir hükümdar gibi geceler yaparlar, hediyeler verirler, neşe günleri yaparlar. Bizde, kimse farkında değil. İşte memlekette sanata verilen kıymet.’
Bir sanatçı olarak yaşadığı ekonomik sorunlara da işaret eden Ayral, ‘Kızımın evinde onunla birlikte yaşıyorum. Kızım bana bakıyor. Bu memlekette sanatkara maalesef kıymet verilmiyor. Müthiş kırgınım’ demişti.