Tırpan Operasyonu’nda yakalanan Barış Saral’ın arandığı soruşturma: Truva

Burhanettin Saral ve Sedat Şahin grupları arasında yaklaşık 20 yıldır devam eden bir ‘kan davası’ var. Her iki taraftan da çok sayıda kişi çatışmalarda hayatını kaybetti. Bu çatışma sürecinin bir aşamasında Sedat Şahin, 2016’da Beykoz’daki villasında kendisine yapılan bir silahlı saldırıdan yara almadan kurtuldu. Villanın yakınındaki bir ormandan ‘sniper’ tipi dürbünlü tüfek ile ateş edilmişti. Olayı soruşturan polis, saldırıyı Barış Saral’a bağlı bir ekibin düzenlediğini belirledi. Ardından yapılan operasyonlarda Barış Saral yakalanamadı. Bu sırada Sedat Şahin grubuna da operasyonlar yapıldı.

SES KAYDI DOSYADA

Operasyonların ardından İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hem Sedat Şahin hem de Burhanettin Saral’ın sanık olduğu bir dava açıldı. İddianamede iki grubun birbirine yönelik eylemleri ayrıntılı olarak anlatıldı. Bu eylemlerden biri de Barış Saral’ın savcı tarafından ‘Truva Atı’ olarak adlandırılan operasyonu... İddianameye göre Barış Saral, Mehmet Ali Şişman adlı bir kişiyi Sedat Şahin grubunun içine sızdırdı. Aylık para ödediği bu kişi vasıtasıyla Sedat Şahin grubunun hareketlerini izlemeye aldı. Barış Saral bilgi almak için Şişman ile buluştuğunda Saral’ın yanındaki bir kişi de cep telefonu ile sesli ve görüntülü kayda alıyordu. Yapılan operasyonlarda bu kişi yakalanınca telefonda ele geçen ses kaydı da çözümlenerek dosyaya girdi. Kayıtlar yeraltı dünyasının iki grubu arasındaki savaşın filmleri aratmayacak boyutlara geldiğini gösteriyor:

‘KAÇ KİŞİ ÖLDÜRÜRSÜN?’

Barış Saral: Ali bu işi (suikast) sen yaparsın ya!

Mehmet Ali Şişman: Yaparım da beni çıkartmaz, çıkamam abi evden, o kadar silahşor değilim.

B.S: Kaç kişi öldürürsün?

M.A.Ş: Bir tane adam öldüreyim hepsini öldürürüm ha, susturucu silah ayarlasana bana bir tane...

B.S: Napcan?

M.A.Ş: Sedat’ı susturuculu silahla vururum!

B.S: Nasıl yapacaksın o işi?

M.A.Ş: Ne demek nasıl yapacağım, onu vurmak orada bak konu değil, o vurulur ama orada yanındakiler silahşor...

‘VURURUM AMA ÇIKAMAM’

B.S: Şimdi Ali ben sana bir şey diyeceğim. Şimdi biz eve kaç kişi girersek bu işi kopartırız?

M.A.Ş: Vaziyeti birkaç gün içerisinde görmem lazım. Çok kalabalıklar, bugün otuz tane adam vardı.

B.S: Sana susturuculu emanet versem, bunu bitirebilir misin orada?

M.A.Ş: Ben onu (Sedat Şahin) vururum da çıkamam oradan. Benim ölmemem lazım abi! Sen yine bir susturuculu emanet ayarla... Belli olmaz ayarıma böyle atraksiyona gelirim denk getiririm.

‘EN AZ ÜÇ KİŞİ OLMALI’

M.A.Ş: Çıkamam ki dışarı, ben çok bugün hesap yaptım orada, iki tane yardımcım içeriyi ben temizlesem bak evin içindekileri, dışarısı var üst kat var. Bak şimdi ben yazıhanedekileri öldürdüm pat pat pat pat, kamera odası var anladın mı?

B.S: İçeride en az bizim üç kişi olmamız lazım.

M.A.Ş: En az abi bahçe bak şimdi bak abi, üst kattakiler var.

B.S: Arabanı arıyorlar mı Ali?

M.A.Ş: Hiçbir şeyimi aramıyorlar benim, hiçbir şeyimi aramıyorlar ya...

B.S: Şimdi sen bu evde kalmaya bak Ali.

‘ŞOV YENİ BAŞLADI’

M.A.Ş: Bu pozisyonda orada rahat rahat geziyorum, sana bilgi getiriyorum. Orada Sedat’ı vurdum diyelim, anladın mı bahçe hani dışarı çıktın bahçedekileri nasıl uyandırmayacaksın ha? Bindin arabana yürüdün gittin ama eşkalin? Oradaki herkesi öldürmek lazım kamera kayıtlarını kamera odasında sökmek lazım o cihazları...

B.S: Bu bomba operasyonunu çözebilir misin?

M.A.Ş: Çözerim tabii, sen beni hafif görüyorsun çözerim ya!

B.S: Sen o zaman Ali burada kalmaya başla kardeşim.

B.S: Tamam sana beş yüz bin dolar, öldür...

M.A.Ş: Ben sana güvenmiyorum ki, elli tane hesap yapıyorum, ben bunu öldürsem diyorum, bu beni öldürür zaten diyorum.

B.S: Ya niye öldüreyim seni manyak mısın sen ya...

M.A.Ş: Güvenmiyorum abi sana zorlamı ya, güven vermiyorsun bana yani, sen ‘Zafere giden yolda her şey mubahtır’ diyorsun. Benim ölmemem lazım, hedeflerim var benim

B.S: Olum seni öldürmeyeceğiz ki adamı öldüreceğiz ya!

M.A.Ş: Onlar zaten beni öldürür öyle bir pozisyonda. Şov daha yeni başladı, ben neler yaparım aklın gider de, canımı seviyorum.