Güncelleme Tarihi:
Eski Ankara Asfaltı'ndan gidildiğinde, Gebze'den birkaç kilometre sonra Tavşancıl Köyü sapağına girenler, bir süre sonra bir cennetle karşılaşıyor. Köye yakın mesafedeki Ballıkayalar Kanyonu, göletleri, şelalesi, deresi, yeşillikleri ve dağcılığa uygun kayalarıyla 20 yıldır Türkiye'deki sporcuların tanıdığı bir yöre.
1970'li yılların sonunda burayı keşfeden dağcılar, korunması için kolları sıvadılar. Tabii ilgililerin ilgisini çekmeleri çok uzun sürdü, 15 sene kadar filan!
Sonunda Haziran 1994'te ‘‘doğal park’’ ilan edilen Ballıkayalar Kanyonu, kurtulmuş da olmadı. Aksine bu tarihten sonra öyle tecavüzlerle karşılaştı ki, geçen hafta sonu Türkiye'nin her yerinden gelen profesyonel ve amatör dağcılar, burada bir ‘‘tırmanış protestosu’’ gerçekleştirdiler. Bütün Türkiye'yi bu bölgenin korunması için uyardılar.
Tabelalar nişan tahtası
Ballıkayalar doğal park olduktan sonra, Unilever, Procter and Gamble gibi büyük temizlik ürünü şirketleri sponsorluğu üstlendiler. Yöreye tabelalar ve çöp kutuları yerleştirildi. Ancak şimdi bunlardan eser yok. Neden? Çünkü Ballıkayalar'a bayılan piknikçiler silahlarıyla buraya gelip tabelaları nişan tahtası gibi kullanıyor, atış talimi yapıyorlar...
Piknikçilerin Ballıkayalar'daki faaliyeti bununla da bitmiyor: Arkalarında bıraktıkları çeşitli çöpler ve naylon torbalar bir yana, büyükbaş hayvan kesip pişirdikleri de oluyor. Hayvanların bağırsaklarını geride bırakıp çekip gidiyorlar...
Ballıkayalar'a sporcular çok düşkün. Ama herkes doğayı korumak için aynı özeni göstermiyor. Bir de bölge burada yapılabilecek sporlara göre düzenlenmemiş. Bu nedenle her sporcu bir anlamda diğerinin ayağına basıyor.
Örneğin trekking'ciler ve yürüyüşçüler tepelerde dolaşırken dağcıların tepesine taş yuvarlayabiliyor! Dağcılar bu yüzden Ballıkayalar'da çok kaza geçirmişler.
Büyük bir ‘‘gürültü kirliliği’’ var: Çünkü Ballıkayalar'ı çok seven avcılar ve piknikçiler yaptıkları atış talimleriyle kanyonu silah seslerine boğuyorlar.
Bu da yetmiyor. Civarda bulunan kaçak taş ocakları ve kaçak fabrikalar atıklarıyla şelalenin sularını, göletleri kirletiyorlar.
Otomobil parkı gibi
Dağcılar en çok off-road'çulardan şikayet ediyor. Çünkü, bir süre önce Camel Trophy'nin ön elemelerinin Ballıkayalar'da yapılması, geride bütün bölgeyi kirleten kötü bir miras bırakmış.
Geçen hafta sonu tepelere tırmanan dağcılardan Doğan Palut bu olayı şöyle anlatıyor:
‘‘Camel Trophy elemeleri için buraya greyderler getirildi. Doğal halinde otomobiller kanyona belli bir uzaklıkta bulunan bir otoparkta park ediyorlardı. Oradan öteye kimse araba kullanamıyordu. Zaten derenin kenarında sazlık bir alan vardı. Araçlarla bu alanı derenin dibine kadar dümdüz ettiler, mıcır ve taş döşeyerek otomobillerin geçeceği bir yol yaptılar.
Camel Trophy elemeleri bittikten sonra bu açılan yol piknikçiler, avcılar ve magandaların kullanımına geçti. Derenin kenarına kadar otomobilleriyle geliyor, kamyonlarını dere suyunda yıkıyorlar. Artık buradaki göletlerden su içilmez hale geldi.’’