Tıpta devrim niteliğinde gelişmeler

Güncelleme Tarihi:

Tıpta devrim niteliğinde gelişmeler
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2010 12:25

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, ABD'li bilim adamlarının yaptığı iki ayrı araştırmanın; görme fonksiyonunun düzelmesi ve kanserden diyabete hastalıkların iyileşmesi için umut olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Muhit Özcan, son beş yılda Türkiye'de yapılan kemik iliği nakli sayısının 600'den 1200'e çıktığını hatırlatarak, kemik iliği naklinde kök hücrenin kullanıldığına dikkati çekti.

Kök hücrenin kemik iliği nakli dışındaki kullanım alanlarının büyük araştırmalara konu olduğunu vurgulayan Özcan, “Kök hücre araştırmaları henüz doğmamış bir bebek ancak çok umutluyuz” dedi.

Araştırmacıların son dönemde iki yeni sonuca ulaştığını dile getiren Özcan, bunların insanoğlunun aya attığı ilk adım gibi dev adımlar olduğunu ancak sonuca ulaşmak için daha çok zamana ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Araştırmalardan ilkinin, farelere dışarıdan verilen embriyonik kök hücrelerinin gidip retinaya yerleşmesi ve görme fonksiyonunda düzelmeye yol açması, ikincisinin de dışarıdan kök hücre vermeye gerek olmadan insanın kendi alelade bir hücresini yeniden programlayarak sinir hücresine dönüştürmesi ve hasarlı dokuyu tedavi etmesi olduğunu açıklayan Özcan, şöyle konuştu:

“Columbia Üniversitesi'nden Stephen Tsang'ın araştırması, yan görüş kaybı ve az aydınlatılmış alanlarda görme zorluğu (gece körlüğü) ile karakterize edilen bir retinal hastalık grubu olan 'Retinitis Pigmentosa'nın (RP) tedavisi için umut oldu.

Hastalık, retinada görmeyi sağlayan hücrelerde hasara neden oluyor ve bu hastalık ABD'de 10 milyon, Türkiye'de ise 2.5 milyon kişide görülüyor. Tsang ve arkadaşları, RP hastalığı taşıyan farelerin göz dibindeki retinaya embriyonik kök hücre transfer ettiler. Retinaya yapılan nakil sonrası o kök hücrenin hem oraya yerleştiği hem de faaliyet görmeye başladığı anlaşıldı.”

Prof. Dr. Özcan, retinaya yerleşen kök hücrelerin işlevsel olamamalarının bugüne kadar bir sorun olarak ortaya çıktığını dile getirdi ve “Çalışma ile farelerde, embriyonik kök hücrelerin RP'yi düzelterek görme kaybında iyileşmeye yol açtıkları gösterildi. Bu önemli bir bulgu ama burada sorun, deneye katılan farelerin yarısında kanser gelişmesi. Tsang, kök hücrenin kanser yapabilme sorununu aştıktan sonra insan deneylerine geçeceklerini söyledi” diye konuştu.

TERMİNATÖR GİBİ

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, ABD'deki Stanford Üniversitesi'nden Marius Wernig ve Thomas Vierbuchen'in de, hücre mühendisliği yöntemleriyle farelerde herhangi bir hücreyi sinir hücresine dönüştürdüklerini açıkladı.

Sinir dokusu hasarının iyileşmesinin “olanaksıza yakın” olduğuna dikkati çeken Özcan, herhangi bir bağ dokusunu alarak 9 geni aktive eden bilim adamlarının hücreyi yeniden programladıklarını anlattı. Prof. Dr. Özcan, “Hasarlı doku dışındaki bir bağ doku hücresi, genetik değişikliklerle kök hücre özelliği kazandırılarak sinir hücresi halini aldı. Dışarıdan kök hücre vermeden hücrede genetik değişiklik yapıldı” dedi.

Bu şekilde dışarıdan verilen embriyonik kök hücrelerin olası risklerinin de ortadan kaldırılabileceğine işaret eden Özcan, bunun devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Dışarıdan bir hücre vermenize, kök hücre aramanıza ihtiyaç yok. İnsanın kendi sıradan bir hücresi sinir hücresine dönüştürülüyor. Rüyamız, mesela yumurtalığı çalışmayan birinden bir miktar hücre alıp bunu yumurtalık haline dönüştürmek ve doğurgan hale getirmek. Bu olabilecek gibi görülüyor. Farelerde herhangi bir hücreden sinir hücresi elde edebildiysek, hücreyi yeniden programlama noktasındayız.

Vücudumuzda milyarlarca hücre var. Ciltten, cilt altından bir hücre alıp kendi hücrenle istediğin gibi oynayabilirsin. Mesela bir ilacın yan etkisi mi var? Alırsın hücreyi yeniden programlarsın ve o ilacın vücuttaki yan etkisini kaldırırsın.

Gelecek burada ama bugün değil. Mucizevi ilerlemeler oluyor ama henüz felçli bir insanı koşturabilecek noktada değil. Ama her biri küçük mucizeler.

Terminatör filminde adam kesildikçe kalkar yürürdü. Kesilmiş yeri programlıyorsun, hasta iyileşiyor. Mesela diyabet hastasında insülin salgılayan hücre yok. O bölgedeki hücreyi programlıyoruz insülin salgılayan hücreye dönüşüyor. Dışarıdan kök hücre yok. Kanserden diyabete kadar tüm hastalıkların tedavisi için umut olur.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!