Serhan YEDİG
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2004 02:14
Hani şu orkestranın en arkasına yerleştirilen ve kulpsuz kahve fincanına benzeyen davullar var ya, keçe tokmaklarla çalınan... İşte onlar. Timpani teknik adı.
Bu enstrümanı öne çıkartmak için 25 yıl uğraşan ve sonunda timpani için konçerto yazılmasını sağlayan solo timpanist Jonathan Haas, bu akşam AKM'de bir konser veriyor.
Keman, piyano, çello, flüt... Biraz daha hafızamızı zorlayalım. Obua, korno ve birkaç tane de kontrbas ve viyola...
İşte bu kadar.
Klasik Batı Müziği'nin unutulmaz konçertolarında solistliğe değer bulunan enstrümanları bir solukta saymak mümkün. Barok, romantik, klasik dönemin neredeyse tüm bestecileri bu enstrümanlar üzerine kurmuş eserlerini. Çağdaş besteciler olmasa, orkestra önünde solo çalma onuruna erişen enstrümanların sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek.
Son 50 yılda birçok yeni entrüman katıldı solocuların arasına. Saksofon, klarnet, kanun, rebab... Listeye son eklenenlerden biri ise timpani.
O da ne, diye sormayın hemen. Bizim gibi mehter dinleyerek büyüyen milletin çocukları için orkestradaki en tanıdık enstrüman timpani. Hani şu orkestranın en arka sırasına yerleştirilen ters çaydanlık ya da kulpsuz kahve fincanı görünümündeki davullar var ya, hani keçe tokmaklarla çalınan... İşte onlar...
Görünümü nedeniyle İngilizce'de çaydanlık davulu diye çevirebileceğimiz ‘‘kettledrum’’ adıyla anılıyor. Timpani teknik adı. Timpani için, hele iki timpani için yazılan konçerto bulmak birkaç yıl öncesine kadar mümkün değildi. Neyse ki Philip Glass, timpanist Jonathan Haas sayesinde durumu fark etti. ‘‘İki Timpani ve Orkestra İçin Fantezi Konçerto’’yu yazdı.
New York Oda Orkestrası'nın üyesi Haas bu hafta İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın konuğu. Glass'a ilham verip, yazılmasını sağladığı eseri seslendirmeye geliyor İstanbul'a.
Dünyanın sayılı solo timpanistlerinden Haas renkli bir şahsiyet. Klasik müziğin yıldızlarından Emanuel Ax'tan rock gruplarının en şanlılarına kadar birçok müzikçi ve orkestrayla çalışmış. Emerson, Lake and Palmer'ın, Aerosmith'in, Bichael Bolton, Black Sabbath ve Frank Zappa'nın albümlerinde Haas'ın gökgürültüsünü andıran timpanisi duyuluyor.
‘‘Evet, tuhaf bir çalgıdır’’ diyor Haas timpani için. ‘‘Ayaklarını kullanarak, pedallar yardımıyla tonunu belirlersin, genç öğrenciler için ölüm gibidir. Ustalık kazanana kadar canları çıkar... Ayrıca yerinden oynatmak için herkül olmak gerekir. Her biri 80 kilodur.’’
Haas'ın söylediklerine bakılırsa, timpanist için en zor şey timpaniyi çalmak ya da taşımak değil. En zor şey orkestrada solo çalgı olabileceğini kanıtlamak.
‘‘Tam 25 yıl uğraştım bu çalgının solo çalabilecek kadar yetenekli olduğunu kanıtlamak için’’ diyor Haas. ‘‘1979'da Rockfeller Vakfı'na burs için başvurduğumda bu çalgıya fon ayırmayı gerekli bulmuyoruz, demişlerdi. Neyse ki artık böyle düşünmüyorlar.’’
Haas tam bir timpani misyoneri. Glass'a konçerto yazması için başvurduktan sonra işi daha da ileri götürmüş. Gelecek yıl 14 timpaniyle özel bir CD kaydetmeye hazırlanıyor. New York'taki evi tam bir timpani müzesi. 400 civarında çalgıyla birlikte yaşıyor. Aralarında biri çok özel. 2.7 metrelik ve 300 yaşında.
‘‘Bu bir şey değil’’ diyor gülerek. Hayali ilk dev timpaniyi üretmek ve bununla konsere çıkmak. Timpaninin çapı normalde 70 santim. O 180 santim çapı olanını yapacak. ‘‘İçinde üç kişi jakuzi yapabilir, timpani projelerinin Everest'i olacak’’ diyor.
Haas'a İstanbul'daki konserde İDSO'nun timpani grup şefi Yücel Berrak eşlik edecek. Konserde ayrıca Schnittke'nin ein Sommernachtstraum ve John Adams'ın Lollapalooza adlı eserleri yer alıyor. Şef Mark Kadin.
Konser 23 Ocak Cuma saat 19.30 ve 24 Ocak Cumartesi saat 11.00'de
Atatürk Kültür Merkezi'nde. Gişe: 0212-251 56 00.