Güncelleme Tarihi:
İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Times'ta yayınlanan iki yorumda; Erdoğan'ın çıkışı, artan PKK saldırıları ve cezaevlerindeki açlık grevleri birlikte değerlendiriliyor.
Alexander Christe Miller, Erdoğan'ın ortaya attığı önerinin, Türkiye'nin sallantıda olan AB'ye üyelik çabasına darbe indirebileceği öngörüsünde bulunuyor.
Kamuoyu yoklamalarına göre Türklerin çoğunluğunun 2002'de kaldırılan idam cezasının geri getirilmesini desteklediğini aktaran Miller, uzmanların Erdoğan'ı 2014'te Cumhurbaşkanı olmak için, sertlik yanlısı popülist bir söylem kullanmakla suçladığını belirtiyor.
Başbakan'ın Trabzon'da halka seslenirken yaptığı açıklamanın, PKK saldırılarının arttığı bir dönemde geldiğine dikkat çekilen yorumda, yüzlerce mahkumun açlık grevleri nedeniyle ölüm sınırına gelmesinin Kürt sorununun çözümü baskısını artırdığı belirtiliyor.
Yorumda ayrıca, Avrupa Parlamentosu milletvekili Richard Howitt'in, "idam cezasının kaldırılmasının açıkça tüm aday ülkeler için AB'ye giriş şartı olduğu" yönündeki sözleri aktarılıyor.
'Erdoğan güçlü görünme baskısı altında'
Roger Boyes imzalı analiz yazısında ise Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşla ilgili politikası irdeleniyor.
Türkiye'nin "Beşar Esad rejimini devirme mücadelesinde önemli bir cephe olduğu" vurgulanan analizde, şu ifadelere yer veriliyor:
"Ancak ülke, imkânlarının ötesinde işler yapıyor. Çok sayıda Türk, Erdoğan'ın kendilerini kaosa sürüklediğine inanıyor. Suriye'deki patlama büyük olasılıkla bağımsız Kürdistan kurma hamlelerini, Türkiye'de istikrarsızlığı, hatta ülkenin parçalanmasını teşvik edecek. Erdoğan güçlü bir lider gibi görünme baskısı altında. İdam cezasını geri getirmeyi tartışma çağrısında bulunmak, bunu yapmanın kolay yolu. Teröristlere ateş eden idam mangası gibi eski bir imgeyi yeniden canlandırmasının üç amacı var. Birincisi, popülist bir hamle; ikincisi, Avrupa Birliği'ne nanik işareti yapıyor ve en önemlisi Kürtleri Suriye'deki çatışmadan istifade etmekten caydırması gerekiyor. Kürt isyancılara terörist gibi davranarak ve idam cezasında ısrar ederek, aslında hırslı Kürtlerle, Türkiye ve kendisi arasında siyasi bir çözüm olmayacağını deklare ediyor."