TİM'den 75 milyar dolarlık ihracat hedefi

Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı, ihracat stratejik planı çerçevesinde 2006 sonu itibariyle 75 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini bildirdi. Satıcı, bu yıl için öngördükleri 60 milyar dolarlık ihracat hedefine de büyük oranda yaklaşıldığını belirtti.Girdi maliyetlerinin hala yüksek düzeyde olduÄŸunu söyleyen Satıcı, bu maliyetleri aÅŸağıya çekme konusunda somut projeler geliÅŸtirilmesi, bunların bir an önce yaÅŸama geçirilmesini istedi. Satıcı, geçen aylarda ihracat kaybı yaÅŸayan sektörlerin deri ve mamulleri olduÄŸunu, sektörün bavul ticaretinin büyük oranda azalmasına paralel olarak yaklaşık yüzde 15’lik bir kayıp yaÅŸandığını söyledi. Bu geliÅŸmelere raÄŸmen tekstil, hazır giyim-konfeksiyon ile deri ve deri mamullerinin ihracatta lider konumunu sürdürdüğünü belirten Satıcı, Rusya pazarından kaynaklanan olumsuzluklardan etkilenen bu sektörlerle ilgili sorunların önümüzdeki günlerdeki KEK toplantısında ve aralıkta Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladmir Putin’in gerçekleÅŸtireceÄŸi ziyarette ele alınacağını söyledi. Satıcı, "Türkiye ve Rusya arasındaki ticaretin standarda oturtulması artık gereklidir ve her iki tarafın da lehinedir" dedi. "YTL, PARAMIZIN Ä°TÄ°BARINI ARTIRACAK"Satıcı, YTL’ye geçiÅŸin uluslararası alanda Türk parasının saygınlığını artıracağını, ekonomik iÅŸlemlerin daha kolaylaÅŸacağını söyledi. "YTL’nin tedavüle çıkışından itibaren hem üreticileri hem de tüketicileri aklı selim içinde davranmaya davet ediyoruz" diyen Satıcı, ekonomi politikalarını tasarlayanlara da arz ve talep cephesinde dengesizlik yaratacak uygulamalardan kaçınılması uyarısında bulundu. Satıcı, AB’den alınacak müzakere tarihinin tek başına ekonomiyi rahatlatacak bir olgu olmadığına iÅŸaret ederek, yeni dönemde atılacak sıfırların geri dönüşünü engelleyecek ekonomi politikalarının üçüncü bin yıla yakışır tarzda dizayn edilmesi gerektiÄŸini ifade etti."FAÄ°ZLER YÃœZÃœNDEN KÄ°MSE YATIRIM YAPMAK Ä°STEMÄ°YOR"Türkiye ekonomisinin son üç yılda gösterdiÄŸi olumlu hareketlenmenin diÄŸer ülkelerle karşılaÅŸtırıldığında çok küçük kaldığını vurgulayan Satıcı, "Türkiye’nin daha uzun bir süre yüksek faiz kazancını vaat edeceÄŸi iyice ortaya çıkmaktadır. Sorun, yüksek reel faizler nedeniyle kurun seviyesinin piyasada kendi kendine belirlenememesi ve söz konusu faiz nedeniyle kimsenin yatırım yapmak istememesidir" dedi.Satıcı, siyasetin yarattığı riskler yüzünden yükselen faizlerin, para ve sermaye piyasalarındaki araçların deÄŸeri üzerinde baskı kurduÄŸunu dile getirirken, riski düşürme, faizi indirme konusunda, en az enflasyon kadar yüksek faizlerin de "bela" olduÄŸunun kabul edilmesi gerektiÄŸini kaydetti. Bazı kesimlerin enflasyonu baskı altında tuttuÄŸu için yüksek reel faizden memnun olduklarına dikkat çeken Satıcı, ÅŸunları dedi: "Halbuki ülkemizdeki büyüme oranlarının bu kadar dalgalanmasının sebebi de, reel faizlerin oynaklığıdır. Çünkü üretim için gerekli olan kaynak büyük ölçüde faize dayalı enstrümanlarla gerçekleÅŸtirilmektedir. Ä°ÅŸte bu nedenle, sermaye piyasalarına ağırlık vermek konusundaki haklı ısrarımızı, buradan da seslendirmek arzusundayız. Kalkınmanın temelinde, kaynağın rasyonel maliyetlerle saÄŸlanması yatmaktadır. Aksi takdirde, sürdürülebilir ihracat artışı ve büyüme mucizelere kalacaktır.""AB TÃœRKÄ°YE’YE KARÅžI ADÄ°L OLMALI"Satıcı, gelecek 15 yılın sadece ekonomi ve rekabet açısından deÄŸil, siyasal ve sosyal açıdan da zorlu geçecek bir dönem olduÄŸunu söyledi. "AB ile iliÅŸkilerde yeni ve umut veren bir döneme girmemiz madalyonun bir yüzü, söz konusu yeni döneme adaptasyonda çekeceÄŸimiz zorluklar da madalyonun diÄŸer yüzüdür" diyen Satıcı, Türkiye’nin yeni dönemde bundan sonraki amacının, bir an önce üyelik müzakerelerine baÅŸlamak ve müzakerelerin doÄŸal ve tek sonucu olan "tam üyelik" yoluna girmek olduÄŸunu kaydetti. Satıcı, AB’nin Türkiye’ye "farklı" bir müzakere tekniÄŸi uygulayacağının anlaşıldığını ifade ederek, "Türkiye’nin AB üyeliÄŸinin kolay olmayacağı, bu geniÅŸlemenin ekonomik ve sosyal etkilerinin, diÄŸer üye ülkelerden biraz farklı olacağı hepimizin bilgisi dahilindedir. Ancak, diÄŸer aday ülkelere getirilmemiÅŸ ÅŸartların Türkiye’ye getirilmesi adil bir davranış deÄŸildir" dedi. Satıcı, 17 Aralık Zirvesi’nde müzakere sürecine bir netlik kazandırılması ve işçilerin serbest dolaşımında kalıcı kısıtlamalara gidilebileceÄŸi gibi ifadelerin deÄŸiÅŸtirilmesinin önemine iÅŸaret etti.Â