Güncelleme Tarihi:
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, 2013'ten bu yana Zigetvar'da yapılan kazı çalışmalarında Macaristan'daki en büyük Osmanlı yerleşkesinin bulunduğu noktasında yeni bulgular ortaya konulduğunu belirterek, "Hamam, palankanın içinde yer alması gereken kışla, cami ve dergahın bulunduğu mekan ortaya çıktı. Kuvvetle muhtemeldir ki, oradaki türbe kalıntılarından birinin de Kanuni Sultan Süleyman'ın vefat ettiğinde iç organlarının defnedildiği yer olduğu ortaya çıktı" dedi.
TİKA'nın öncülüğünde Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp mezarının araştırılması projesi kapsamında "Zigetvar Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Bilimsel Değerlendirme Paneli" düzenlendi. Panelin açılışında konuşan Çam, 52 ülkede ofisi olan TİKA'nın 150 ülkede proje geliştirdiğini söyledi. Kültürel varlıkların korunması ile yurt dışındaki kültür varlıklarının, dünya mirasına ait olduğunu düşüncesiyle yaşatılması için çalıştıklarını vurgulayan Çam, dost olunan coğrafyadan gelen taleplere katkı vermeye çalıştıklarını, sadece Osmanlı ve Türklere ait eserleri restore eden kuruluş olarak algılanmak istemediklerini, son dönemde Bosna-Hersek'te ve Lübnan'da kilise restore edildiğini anlattı.
Macaristan'da 2013'te Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının gömüldüğü mezarın bulunması için başlatılan çalışmalarda belirli bir aşamaya gelindiğini belirten Çam, son kazı çalışmalarıyla üzüm tepesinde ortaya çıkan Osmanlı yerleşkesinin bulunmasının gurur verici olduğunu kaydetti.
Kazı çalışmaları sonucunda aralıkta Budapeşte'de Kanuni'nin türbesinin bulunduğuna ilişkin açıklama yapıldığını anımsatan Çam, şu bilgileri verdi:
"Bu süreç 2012'de Ankara'da bir protokolle başladı. Cumhurbaşkanımız Başbakan iken Macaristan Başbakanı ile yaptığı anlaşma çerçevesinde bu süreci başlattık. Doç. Dr. Rap Norbert'in başkanlığında kazı heyeti oluşturuldu ve TİKA destekledi. Süreç adım adım devam ediyor. Macaristan'daki en büyük Osmanlı yerleşkesinin kesinlikle bulunduğu noktasında bulgular ortaya kondu. Hamam, palankanın içinde yer alması gereken kışla, cami ve dergahın bulunduğu mekan ortaya çıktı. Kuvvetle muhtemeldir ki, oradaki türbe kalıntılarından biri de Kanuni Sultan Süleyman'ın vefat ettiğinde iç organlarının defnedildiği yer olduğu ortaya çıktı."
Çam, bölgedeki Gülbaba ve İdrisbaba türbeleri, Osmanlı çeşmesi, Zigetvar kalesindeki cami ile Türk evi, hamamların restorasyonuna ilişkin çalışmaların da yürütüldüğünü ifade ederek, Gülbaba Türbesi restorasyonunun ihalesinin yapılmak üzere olduğunu, sürecin Macar hükümetince sürdürüldüğünü aktardı.
Türkiye'nin de TİKA aracılığıyla finansman desteği verdiğini anlatan Çam, "Bu eylül ayında Kanunu'nin ölümün 450. yıl dönümü. Anma törenleri yapılacak. O zamana kadar TİKA olarak hazırlıkları tamamlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Serdar Çam, Macaristan'daki çalışmaların kültürel varlıklarının korunmasının yanında ikili ilişkilerin gelişmesine de katkılar sağladığını vurgulayarak, restorasyon neticesinde sadece kültürel varlıkların korunmadığını, aynı zamanda turizmin gelişmesine katkı sağlandığını, bölgeye başta Türkiye'den olmak üzere değişik ülkelerden turist akınının yaşanacağını anlattı.
HEDEFİMİZ KANUNİ'NİN TÜRBESİNİ BULMAKTI
Kazı çalışmalarının Türkiye Proje Ekip Başkanı Prof. Dr. Ali Uzay Peker de Zigetvar'daki kazıda kare planlı bir yapının ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti: "Kanuni'nin türbesi olma ihtimalini güçlendiren veriler, kanıtlar var. Yapının türbe olduğunu iyice ortaya çıkarmak için 16 Mayıs'ta kazılar tekrar başlayacak. Hedefimiz; Kanunu'nin türbesini bulmaktı. Tamamen ortadan kalkmıştı. Buranın bir palankanın içinde bulunduğunu, Osmanlı yerleşkesinde olduğunu unutuyoruz. Kazı, bizi Macaristan'da Osmanlı yerleşkesinin ortaya çıkartılmasına götürdü. Bu gerçekten önemli bir keşif olacak. Çok yönlü bir proje."
Peker, palankanın kapsadığı arazideki çalışmaları büyütebilecek imkanlara sahip olduklarını, arazinin ek kısımlarının mal sahiplerinden kiralandığını, yan taraftaki cami, tekke ve kışlanın olduğu bölgeye kadar ilerleneceğini, bulguların yüzeyden çok derinde olmadığını söyledi. Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm yıl dönümü törenlerine kadar arazinin büyük bir bölümünü ortaya çıkartmak istediklerini dile getiren Peker, çalışmalara verilen desteğin önemine işaret etti.
Ali Uzay Peker, Osmanlı kaynaklarında tarif edilen otağın olduğu yerle Evliya Çelebi'nin Kanuni'nin türbesinin bulunduğunu belirttiği yerin şu anki kazı alanıyla örtüştüğünü belirtti.Türbenin kalenin içinde olduğuna dair yazılı belge bulunmadığını dile getiren Peker, "Kazıda çıkarılan malzemeler Osmanlı'ya ait. Burada bir Osmanlı yapısıyla karşı karşıyayız. Duvarın kalınlığı da burada bir türbe olduğunu gösteriyor. O döneme ait motifler var." dedi.
PROJE HAKKINDA
Panelde konuşan tarihçi Prof. Dr. Feridun Emecen, heyet olarak kazı yapılan alana gittiklerini belirterek, bölgenin bir yerleşim yeri olduğunu söyledi. Emecen, o bölgede Osmanlı kasabası olmasının Sokullu Mehmet Paşa'nın vakfiyesinde de görüldüğünü ifade etti.
Türkiye ile Balkanlar ve Doğu Avrupa'nın 11 farklı ülkesinden yaklaşık 100 bilim insanın katıldığı panelde, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile Macaristan'dan katılan Prof. Dr. Janos Hovari ve Prof. Dr. Zsolt Vishy, kazı çalışmalarından elde edilen verileri değerlendirdi.
TİKA'nın desteklediği Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Projesi, Zigetvar kalesinin fethi sırasında vefat eden Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp mezarının ve içinde bulunduğu "Palanka" ile ek yapılarının gün yüzüne çıkartılması amacıyla başlatıldı.
Mahallinde tespit, tarihi ve coğrafi araştırmalar, jeofizik tarama ve arkeolojik kazı çalışmalarını içeren projenin tamamlanmasıyla, "Kanuni Sultan Süleyman'ın kaybolan mezarı" olduğuna ilişkin çeşitli buluntular veren yapının yanı sıra cami, derviş tekkesi ve kışla gibi diğer unsurları da içeren Osmanlı yerleşiminin ortaya çıkarılması da hedefleniyor.