Sürüş İzlenimi: Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2006 00:00
Volkswagen grubuna dahil olmasından sonra büyük bir hızla gelişen Çek otomotiv üreticisi Skoda, model yelpazesinin dördüncü üyesi olan Roomster’i İstanbul Otomobil Fuarı ile birlikte Türkiye’de satışa çıkardı. Bu hafta test konuğum olan Roomster, dışarıdan ticari araç gibi görünse de içine girince farkını ortaya koyuyor. Türkiye’de 27 bin YTL’den başlayan fiyatlarla satılan Roomster, dikkat çeken tasarımı ile birlikte geniş aileler için oldukça uygun.
Çek üretici Skoda’nın, birçok otomobilin özelliğini bir arada bulunduran araç olarak piyasaya sunduğu Roomster, farklı tasarımı, ergonomik özellikleri ve geniş iç mekanı ile genç ve dinamik aileleri hedefleyen bir otomobil. İlk kez Prag’da kullandığım Roomster’i İstanbul’da teste aldığımda, açıkçası test danışmanlarımın (eşim ve kızım) yorumlarını merak ediyordum. Çünkü ben farklı tasarımı ile birlikte Roomster’i ilk gördüğümden bu yana beğenmiştim. Ancak eşim aracı görür görmez, "Eee bu ticari araçmış’ deyince Roomster’e ilk darbeyi vurdu.
TİCARİ SINIFA SOKAMADILAR
Sonuçta dış tasarımı her ne kadar sıradışı olsada Roomster, özellikle VW Caddy ile benzerlikler taşıyor. Daha doğrusu hafif ticari sınıfta yer alan bir araç görüntüsüne sahip. Her ne kadar Skoda’nın Türkiye temsilcisi Yüce Auto yetkilileri Roomster’i hafif ticari araç sınıfına sokmak istesede bunu başaramadılar. Yani bugün Roomster Türkiye’de binek otomobil olarak satılıyor. Bu ne demek. Vergi avantajının olmaması, dolayısıyla fiyatının daha yüksek olması demek. Oldukça dikkat çeken bir görünüme sahip Roomster hafif ticari araç sınıfında olsaydı, tadından yenilmezdi diye düşünüyorum.
Roomster’in ön tarafı Fabia, arka kısmı ise Octavia platformunda geliştirilmiş. Yani özellikle karşılaştırma yapan dergilerin bunu dikkate alıp, aracın önü ve arkasını farklı iki araçla karşılaştırması gerekebilir. İki farklı aracın birleşmesinden oluştuğu için Roomster’in ön tarafı ’sürüş odası’ arka taraf ise ’yaşam odası’ olarak adlandırılıyor.
FARKI ORTASINDAN BAŞLIYOR
Önden Fabia ile benzerlik taşıyan Roomster’in farkı B sütunundan yani arka kapıların başladığı noktadan itibaren hissediliyor. Arka kapıların büyük camları ile iç mekanda ferah atmosfer yaratılmasını sağlanmış. Aracın C sütununa yerleştirilen kapı kolları sayesinde de araç daha sportif bir görünüm sunuyor. Aracın arka kısmı ise sade tasarlanmış. Dik yerleştirilen stop grubu şeffaf tasarımı ile güzel bir görünüm sunuyor.
5 kişiye yeterli yaşam alanını sunan Roomster, 530 litrelik bagaj hacmine sahip. Aracın iç mekanında Octavia ve Fabia modellerinde kullanılan kumandalara yer verilmiş. Gösterge paneli çift daireden oluşuyor. Büyük dairelerin içinde hararet ve yakıt göstergeleri bulunurken; büyük iki dairenin arasında ise yol bilgisayarının ekranı yer alıyor. Ön konsolun en üstünde havalandırma ızgaraları yer alırken onun altına ise klima sisteminin kumandaları konumlandırılmış. Konsolun en alt kısmında ise müzik sistemi bulunuyor. Ayrıca arka koltukların hepsi ön koltuklara kadar katlanabildiği gibi, tamamen yerinden sökülebiliyor. Koltuklar tamamen katlandığında Roomster 1780 litrelik bagaj kapasitesi sunuyor.
OTOMATİK CAM OLMALI
Kullandığım 1.4 litrelik dizel motorlu versiyonda, arka camların manuel olması, küçük test danışmanımın dikkatini çekti. Bugüne kadar gerek kendi otomobilimiz gerekse teste aldığım araçlarda arka camlar hep otomatikti. Zaten bence olması gereken de bu. Artık bu devirde firmaların standart donanımda tüm camları otomatik olarak vermesi gerekiyor. Manuel cam açma artık tarih olmalı.
Küçük test danışmanımın araçlara bindiği zaman ilk işi camları açmaktır. Kolay erişebilen düğmelere basıp cam açmayı çok seven kızım, Roomster’e binip karşısında manuel bir kol görünce şaşırdı ve sordu: "Babacım bu nedir?". "Kızım camı onunla açıyorsun" desem de çok anlamış gibi gözükmedi ve hemen başka alanlara yöneldi. Sonuçta otomatik camların rahatlık dışında bizim için en büyük avantajı, önden kilitleme şansına sahip olmanız. Bu şekilde çocukların arkada cam açmasını engelleyip önemli bir güvenlik tedbiri alabiliyorsunuz.
Dizel motor 6.1 litre yakıyor
Test aracımızda görev yapan 1.4 litre hacmindeki dizel motor, 4000 d/d’de ürettiği 80 beygir ve 2200 d/d’de ürettiği 195 Nm’lik torku ile bu tip bir aile otomobilinden beklenen performansı rahatlıkla karşılayabiliyor. Bu motor ile 0-100 km/s hızlanmasını 14.7 saniyede gerçekleştiren aracın maksimum hızı ise saatte 165 kilometre. Şehir içinde 100 kilometrede 6.1 litre yakıta ihtiyaç duyan aracın şehir dışı tüketim değeri ise 4.5 litre. Araç gücünü 5 ileri manuel şanzımanla ön tekerleklere aktarıyor.