Güncelleme Tarihi:
Yunanistan‘da Türkiye‘yle ticaret yapmak isteyen iş adamları, yıllarca, her türlü engelle karşılaştılar. Onlara adeta ‘‘vatan haini’’ olarak bakıldı.
Hatta, 2 yıl önce bir grup Türk işadamı Selanik'e gittiği zaman taşlı sopalı saldırıya uğradı. Olayın en kaygı verici yanı ise, Türk ve Yunan işadamlarına yönelik saldırının ardında Selanik polis şefinin olmasıydı. Saldırının ertesinde, polis şefi hakkında soruşturma da açıldı ama sonra nedense olay kapanıverdi.
Türkiye ile Yunanistan arasında ticaret köprüsü kurmaya çalışan ‘‘cesur’’ işadamlarının çabalarına ikinci büyük darbe ise, Şubat 1999'da Başbakan Kostas Simitis‘in açıkça karşı çıkmasına rağmen Öcalan‘ın Yunanistan‘a sokulması ve Kenya'daki Yunan Büyükelçiliği'nde saklanmasıyla indi. Bu olayın ardında da Yunan Gizli Teşkilatı'nın aşırı milliyetçi kanadı vardı. Simitis, Öcalan'ı saklama operasyonunu savunmasına rağmen, Yunan İstihbaratı'nda köklü değişiklik yapmaya karar verdi ve başına Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Apostolakis‘i atadı.
TEMASLAR DONDU
Ama Öcalan krizi, sadece Türk-Yunan ilişkilerinde değil, iki ülkenin iş dünyası arasındaki temaslarda da büyük depreme yol açtı ve tüm temaslar dondu. Öcalan krizinden 10 ay sonra Türk ve Yunanlı işadamları yeniden kolları sıvadılar ve iş konseyi ilk kez yeniden Atina‘da bir araya geldi.
Bu kez atmosfer oldukça farklı görünüyor. 10 ay önce Öcalan‘a büyük sempati duyan Yunan halkı, depremin ardından Türk halkına dostluk hisleriyle yaklaşıyor. Pangalos gibi sürekli Türkiye'ye saldıran bir Dışişleri Bakanı'nın yerine, ‘‘hayatını Türk-Yunan barışına adadığını’’ açıklayan George Papandreu var. Ve artık ‘‘vatan haini’’ ilan edilmekten korkmayan bazı Yunanlı işadamları da bu yeni atmosferi kullanmaya çalışıyorlar.
PANAYOTİS KOUTSİKOS
Bu cesur işadamlarının başında ise, Türk-Yunan İş Konseyi‘nin yeni eş Başkanı Panayotis Koutsikos geliyor. Koutsikos'la uzun bir söyleşi yaptık.
Koutsikos son derece umutlu. Bu kez Türk ve Yunan iş dünyasının önünde büyük bir yol açıldığına inanıyor. Deprem felaketinin yanısıra, Yunan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun Yunanistan‘daki atmosferi değiştirdiğine dikkat çekiyor, ‘‘Yunan iş dünyası olarak Papandreu‘yu destekliyoruz’’ diyor.
Türk-Yunan İş Konseyi Eş Başkanı, Papandreu‘nun arkasında Başbakan Kostas Simitis‘in olduğunu vurguluyor, ‘‘Biz işadamları olarak ticaret hacmini 2 yılda 2 milyar dolara çıkartırız. Yeter ki, bu dostluk havası devam etsin ve çifte vergilendirme kaldırılsın’’ diye ekliyor...
Yıllardır, Yunan iş dünyası, genel olarak, Türkiye ile ticari ilişkilerden kaçındı. Şimdi ne değişti?
- Bu kez atmosfer tamamen farklı. Ama son aşamaya girmedik. Daha fazla çaba göstermek zorundayız. Yaptığımız ticaret yeterli değil. Türkiye 70 milyon, Yunanistan 10 milyon. Büyük potansiyel var. Gümrük Birliği'nden sonra 400 milyon dolarlık ticaret hacmi, 1996‘da 750 milyon dolara, 1997‘de 900 milyon dolara ulaştı. Geçen yıl 850 milyon dolar oldu.
1997‘de artmasının nedeni, 2 büyük Yunan şirketinin Türkiye‘den demir ithal etmeye başlaması oldu. Türkiye ile ticaretin yüzde 35'ini demir ithalatı oluşturuyor. Türkiye'ye de pamuk ihraç ediyoruz.
Neden böylesine ağır bir görevi üstlendiniz?
- Evet, gerçekten zor bir görev. Ama artık ilişkilerin düzelmesi gerektiğine, kurulacak güçlü ekonomik ilişkilerin siyasiler üzerinde güçlü bir baskı oluşturacağına inanıyorum.
ÖCALAN ŞOKU
Öcalan krizinden sonra Türk-Yunan iş konseyi dondu. Bu krizin iş ilişkilerine etkisi ne oldu?
- Yunan tarafında değil, Türk tarafında dondu. Şok yaşandı. Ama Türkiye'deki seçimlerin ardından yeniden arttı ve bir önceki yılın hedefine ulaştı. Bakın ilk 8 ayda Yunanistan, Türkiye'ye 270 milyon dolarlık ihracat ve Türkiye‘den de 290 milyon dolarlık ithalat yapmış.
Türkiye daha fazla ihracat yapıyor.
- Evet, 2 yıl önce Türkiye‘nin Yunanistan‘a ihracatı 1,5 kat fazlaydı.
Yani siyasi sorunlara rağmen hareketlenme var.
- Evet ama, siyasi sorunlar ticareti ister istemez etkiliyor. Kriz patlak verdiği zaman, ticaret bir süre donuyor. Ama Türkiye ile ticari ilişkileri siyasetten bağımsız yürütmek hedefindeyiz. Şarık Tara‘yla Türk-Yunan Ticaret Odası'nı da kurmaya karar verdik.
Hükümetler işadamlarına nasıl yol açabilir?
- Bence, siyasi sorunları bir tarafa bırakırsak, iki ülkenin iş dünyası arasındaki ticarette büyük sorun, çifte vergilendirmedir. Dışişleri Bakanlığı, bu yıl sonuna kadar bu sorunun çözüleceğini tahmin ediyor.
Simitis Hükümeti bu engeli kaldırmada kararlı mı sizce?
- Evet, kararlı.
PAPANDREU‘NUN ROLÜ
Dışişleri bakanı Papandreu‘nun rolünü nasıl görüyorsunuz?
- Papandreu, Yunanistan'daki eski havayı değiştirip Türkiye ile ilişkilerde yeni bir atmosfer yaratmaya çalışıyor. Şu ana kadar da başarılı oldu.
Ama başta Pangalos olmak üzere muhaliflerin eleştiri bombardımanı da devam ediyor. Aşırı milliyetçiler kriz yaratabilir mi ?
- Tabii, kamuoyunda farklı tepkiler de var. Bazı siyasiler ve gazeteciler, bu yeni atmosferden korkuyorlar. Bazıları da Papandreu'dan hiç hoşlanmıyor ve eleştiriyor. Ama devam etmek zorundayız. Biz iş dünyası olarak Papandreu‘ya çok yakınız. Bütün politikalarını destekliyoruz ve yardım ediyoruz.
Sizce Simitis bu politikaları destekliyor mu ?
- Evet, kesinlikle. Başbakan Simitis, bu politikanın baş yöneticisi. Arkasında Başbakan olmasa kimse birşey yapamaz. Çünkü,Türkiye ile ilişkiler son derece hassas bir konudur.
Sadece siyasi irade değil, Yunan kamuoyu da değişmeye başladı. Ne dersiniz ?
- Yunan kamuoyundaki hava depremle değişti, iki halk birden yaklaştı. Bu bize ilişkileri geliştirme şansını verdi. Ama bu yakınlaşmanın devam etmeyeceğine inananlar var. Yunan iş dünyasının büyük çoğunluğu Türkiye ile iyi ilişkilerin devam etmesini istiyor.
ÇİFTE VERGİLENDİRME
Yunanlı iş adamları Türkiye‘yle ticarette yıllarca bürokratik engellerle karşılaştı? Bu kez nasıl aşılacak?
- Şimdiye kadar ticari ilişkilerin gelişmesini engelleyen en büyük faktör çifte vergilendirme oldu. Bu yılın sonuna kadar Türkiye ile çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının imzalanmasını bekliyorum. Eğer bu sorun ortadan kalkar ve siyasi ortam da bugünkü gibi devam ederse 2 yıl içinde ticaret hacmi 2 milyar dolara çıkar. Şu anda ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek için en iyi atmosfere sahibiz.
Neden Yunanistan‘ın büyük şirketleri, büyük armatörler hala Türkiye ile işbirliğine yanaşmıyor?
- Bu büyük isimler de Türkiye ile ilgileniyorlar ama ilişkileri düzeltmek için zaman harcamaktan kaçınıyorlar. Armatör Vardioyannis ile Kokalis -Yunan telekomünikasyon şirketinin sahibi, medyanın da büyük isimlerinden biri- Türk-Yunan İş Konseyi ile temas halinde.
AVRUPA BİRLİĞİ
Türkiye‘nin AB'ye üyeliğini Yunanistan'ın aleyhinde görenlerle, çıkarına olduğunu savunanlar hala büyük bir çatışma içinde. Yunan iş dünyası nerede yer alıyor ?
- Yunan iş dünyasının büyük çoğunluğu artık Türkiye‘nin Avrupa Birliği içinde olması gerektiğini savunuyor. Avrupa Parlamentosu'nun kararını destekliyoruz. Siyasiler de bu karar doğrultusunda adım atmayı sürdürmelidir.