THY yönetimi "grev" oylamasından umutlu

Güncelleme Tarihi:

THY yönetimi grev oylamasından umutlu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2007 14:38

THY ile Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) arasında, 21. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmesi sonrasında “grev kararı” alınmasının ardından THY yönetimi, sendika üyesi bazı çalışanların “grev oylaması” yapılmasına ilişkin imza topladığını belirterek, bu süreçten umutlu olduklarını ifade etti.

Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, Teknik A.Ş Genel müdürü İsmail Demir ve THY’nin bazı yöneticileri düzenledikleri basın toplantısında, Hava-İş Sendikası’nın aldığı “grev kararı”nı değerlendirdi ve kendi tekliflerine ilişkin bilgi verdi.

Bu süreçte sendika yönetimine “grev kararı asılmaz” beklentisiyle yardımcı olduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Kotil, “Hava-İş grev kararı aldı ve kararına ‘uygulanmak üzere’ diye de ekledi” dedi.


THY’NİN UMUDU GREV OYLAMASI


Kotil, 4 Temmuz 2007 tarihinde sendikaya sundukları teklif üzerinden konuşabileceklerini belirterek, bundan sonraki sürece ilişkin şunları ifade etti:

“Grevin kazanımı olmaz, THY’de ve Türkiye’de olmaz ama yurtdışındaki havayollarında olabilir. Grevin kimse tarafından istenildiğini sanmıyorum. Bana gelen bilgilere göre çalışanlar imza toplayıp alınan grev kararının oylanmasını istiyorlar. Grev kararının asılmış olması uygulanacağı anlamına gelmiyor. Sendika yönetiminin uygulama gününün 6 gün önce bildirilmesi lazım, bugüne kadar bildirilmediğine göre önümüzdeki 6 gün içinde grev yok. Burada sağduyunun ağır basacağı, çalışanların çok ciddi imza topladığı duyumu bana geliyor. Grev ile ilgili inisiyatifi çalışanların eline alması söz konusu.”


“HEDEF DÜNYA ŞİRKETİ OLMAK”


Havacılık sektörünün büyüdüğünü ancak ulusal ve uluslararası rekabetin de arttığına dikkat çeken Kotil, bilet fiyatlarının ucuzlamasına bağlı olarak gelirin azaldığını ve özellikle petrol fiyatına bağlı maliyetlerin de arttığını vurguladı. Kotil, kar marjının düştüğünü, ölçek ekonomisi ve verimlilik daha önem kazandığı sektördü THY’nin büyümeyi ve sektöründe uluslar arası bir oyuncu olmayı hedeflediğini kaydetti. Kotil, “THY, 2002 yılında temel stratejisini belirlemiştir. Hedef dünya şirketi olmak ve büyümek. THY’nin bu hedeflerini yerine koydu. Hedefleri içine sendika yönetimiyle uyum içinde çalışmakta yer alıyor” dedi.


“SENDİKA YÖNETİMİ İLK TEKLİFİNDE HİÇBİR DEĞİŞİKLİK YAPMADI”



Hava-İş sendikasıyla görüşmeye 16 Mart 2007 tarihinde başladıklarını, 60 günlük müzakere ve 15 günlük resmi arabulucu sürecinin tamamlandığını ancak anlaşma sağlanamadığını aktaran Kotil, sendikanın 112 asıl, 3’ü geçici teklif maddesinin 72 asıl maddesi üzerinde uzlaşma sağlayamadığını ifade etti. Kotil, sendikanın 40 asıl ve 3 geçici teklif maddesi üzerinde ise anlaşma sağlayamadığını dile getirirken, sendika yönetiminin ilk teklifinde hiçbir değişiklik yapmadığını, ilave teklikler getirdiğini öne sürdü.


THY BÜYÜYOR, ÇALIŞAN SAYISI ARTIYOR


Sendikanın THY’ye ilişkin “şirket büyüyor, çalışan sayısı artmıyor”, “THY yönetimi anlaşmak için adım atmıyor, uzlaşmacı davranmıyor” gibi söylemlerine de yanıt veren Temel Kotil, THY’nin yeni eleman almadığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Kotil, yeni eleman alımının büyük bölümünün operasyonel hizmetler için olduğunu dile getirerek, ofislerde görev yapan personel sayısını azalttığını ve hizmeti daha verimli hale getirildiğini söyledi. THY’nin 2002 yılında bin 676 kabin personel sayısını bu yıl 2 bin 672’e yükseldiğini, kokpit personeli sayısının da 2002’de 671 iken, bu yıl bin 184’e çıkarıldığını kaydeden Kotil, yer hizmetlerinde 2 bin 759 olan sayının ise 2007’de 3 bin 486’a yükseltildiğini kaydetti. Kotil, çalışan sayısında toplam yüzde 23 artış olduğunu ve 2002 yılında toplam 8 bin 699 çalışan sayısının 10 bin 731’e çıkarıldığını ifade etti. Bu rakamlara Teknik A.Ş çalışan sayısının dahil olmadığını dile getiren Kotil, ucuz bilet fiyatlarıyla kar etmenin sağlandığını, uçakların dolu gittiğini ancak sefer sayısının artırılmadığını vurguladı.


ÇALIŞMA KOŞULLARI STANDARTLARA UYGUN



Temel Kotil, havacılık sektörünün oldukça hassas ve en üst düzeyde denetlenen bir sektör olduğuna işaret ederek, bu standartlara uygun çalıştıklarını ifade etti. Kotil, uçuş ekiplerinin 5 sefer (bacak) uçuş yerine artık 4 sefer uçtuğunu, günlük çalışma süresinin üst limitinin de 14 saatten 13 saate indirildiğini, uçaklarda 4 kişilik kabin ekibini 5 kişiye çıkarma yönünde çalışmaların ise devam ettiğini anlattı.



“ÜCRETLER REEL OLARAK ARTIYOR”


THY’de çalışan personelin ücretinin reel olarak arttığına dikkat çeken Kotil, “2001 krizinde biz yüksek zam almadık, kaybımızın yerine gelmesi gerekiyor” söylemi atıfta bulunarak, 2B kadrosunda bulunan bir muhasebe memuru baz alınarak yaptıkları, 2001’de ücrette yüzde 35 artış gerçekleştirildiğini söyledi. Kotil, ücretlerde 2 bin sonuna göre yüzde 290 bir değişim, yüzde 8 ise reel iyileşme olduğunu belirterek, 2002 sonuna göre ise ücretlerde 113 değişim, yüzde 28 ise iyileşme sağlandığını ifade etti.


"HAVA-İŞ’İN TEKLİFİ İMZA ATILACAK BİR TEKLİF DEĞİL”



Kotil, THY çalışanlarının yüzde 93’ünün ikramiye dahil edildiğini, 1500 YTL’nin üzerinde net maaş aldıklarını, yüzde 77’sinin de ayda 2 bin YTL’nin üzerinde, yüzde 49’unun da 2500 YTL’nin üzerinde net maaş aldığını söyledi. THY’nin çalışanlarına Türkiye ortalamasının çok üzerinde ücret imkanı ve sosyal yardım sağladığını öne süren Genel Müdür Kotil, mevcut ücretlerde 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yüzde 10, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren de yıllık enflasyon oranında artış teklif edildiğini hatırlatarak, “Karşılanamayacak taleplere imza atmak kuruma zarar verir. Hava-İş’in teklifi imza atılacak bir teklif değil. Bizim önerdiğimiz ücret artışıyla çalışanların ücretlerindeki artış yüzde 10.5 ile yüzde 16 arasında olacaktır. Bizim yüzde 10 teklifimiz havacılık sektörü için iyi ve yüksek bir orandır. Bu teklifimizle giderlerimiz yüzde 2 artıyor. Müzakerelerde hep masada olmaya devam edeceğiz” dedi.



SENDİKA YENİ TEKLİF SUNMADI


Kotil, sendikayla yapılan 21. Toplu İş Sözleşmesi sürecine değinirken de, resmi arabulucu döneminde THY yönetiminin en üst düzeyde hazır bulunmasına rağmen Sendika Başkanı’nın görüşmeye gelmediğini söyledi. Kotil, “Tekliflerimize karşı hiçbir yeni teklif sunmayıp ilk tekliflerinde ısrar ederken, THY yönetiminden sürekli yeni teklifler istedi” sözleriyle de, sendikanın tutumunu eleştirdi.

Kazanılmış tüm hakları koruduklarını, sözleşmede değişiklik önerdikleri 7 maddeyi geri çektiklerini aktaran Kotil, sosyal yardımlarda ciddi iyileştirmeler teklif ettiklerini, ücret artışı tekliflerini revize ettiklerini kaydetti. Kotil, THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin’in pazartesi günü Hava-İş Sendikası Başkanı Atalay Ayçin’i görüşmeye davet ettiğini bildirdi. Kotil, sendika yönetimi tutumunun süreci çıkmaza soktuğunu vurguladı.


SON TEKLİFİMİZ EN İYİ TEKLİF


Gazetecilerin soruları üzerine Kotil, 4 Temmuz tarihinde verdikleri teklifin THY’nin verdiği son ve en iyi teklif olduğunu, bu teklif üzerinde konuşulabileceğini söyledi. Hava-İş Sendikası’nın ilk altı ay için 23.8 istendiğini, kayıpları iyileştirilmesi için istenildiğini ifade eden Kotil, bu teklifin THY’nin toplam giderin yüzde 4 artması anlamına geldiğini ifade etti. Sendikanın ikinci altı ay için enflasyon, artı 5 puan istenildiğini, bunun da ilave yüzde 2 maliyet artışı getirdiğini dile getiren Kotil, “Bizim verdiğimiz teklif verilebilecek en iyi ücret artışı budur. Artık masaya gelinmesi gerekiyor” dedi.


“MEŞHUR 105. MADDE”


Kotil, masada kalan birçok maddenin kendi yönetmeliklerin Toplu İş Sözleşmesi’ne alınma talebinden geldiğini söylerken, “Yönetmelik, yönetim kurulunun şirket üçerindeki işlerle ilgili aldığı kararlardır. Yönetmelikleri bu şekilde Toplu İş Sözleşmesine dahil edersek THY yönetim kurulunun şirket lehine karar alma yetkisi kalmayacak” diye konuştu. Uçuş ekibiyle ilgili konuları içeren meşhur maddenin 105. madde olduğuna işaret eden Kotil, bu maddenin içeriğindeki bazı isteklere değindi. Kotil, THY pilotların ayda 70 saat uçuş üzerinden maaş aldıklarını, sendikanın teklif ettiğinin ise bunun 60 saate indirilmesi olduğunu, kabin personelinin ise 80 saat üzerinden maaş aldıklarını, bunun da 70 saate indirilmesinin istenildiğini dile getirirken, bunun yapılmasının ise toplam giderleri yukarı çekeceğini kaydetti. Kotil, “105. maddenin bu şirkete ne yararı var. Çalışan için ne anlama geldiğine emin değilim. Bu maddenin yönetimin elini kolunu bağlayan yükümlülükleri var” dedi.

Kotil, grev kararının asılmasının bilet satışlarını ve alınan biletlerin iptalini etkilemediğini kaydetti.



GREV OYLAMASI NEDİR


Grev oylamasının sonucu dört nüsha olarak düzenlenecek bir tutanakta belirtilir. Bu tutanağın bir nüshası işverene, bir nüshası greve karar vermiş olan işçi sendikasına, bir nüshası bölge çalışma müdürlüğüne gönderilir; dördüncü nüshası da mahallin en büyük mülki amirliğinde(valilik) saklanır. Oylamaya itirazlar oylama gününden başlayarak üç işgünü içinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemeye yapılır. İtiraz mahkemece üç işgünü içinde kesin olarak karara bağlanır. Grev oylaması sonucunda işçiler grevin uygulanmamasına karar verirlerse ve uyuşmazlıkta taraf olan işçi sendikası, oylama sonucunun kesinleşmesinden itibaren 15 gün içinde karşı tarafla anlaşmaya varamazsa veya Yüksek Hakem Kuruluna başvurmazsa, yetki belgesinin hükmü kalmaz. İşletme sözleşmesi yapılmasına ilişkin uyuşmazlıkta grev oylaması talebi işletmenin her bir işyerinin bulunduğu mahallin en büyük mülki amirliğine yapılır. Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli orana ulaşıp ulaşmadıklarının tespiti ile grev oylamasının kesinleşen sonuçları işletmenin merkezinin bulunduğu mahallin en büyük mülki amirliğinde toplanır ve toplu sonuç orada belirlenir. Grev oylamasında, grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde çalışan işçilerin salt çoğunluğu grevin uygulanmamasına karar verirse o işyerinde grev uygulanamaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!