Güncelleme Tarihi:
Akpınar, kurtarılmaları için büyük çaba harcadıklarını belirttiği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na özel olarak teşekkür ederek, "Cumhurbaşkanımızın ailelerimizi davet edip dinlediğini biliyoruz. Her Türk vatandaşı başına bir şey gelirse orada yalnız olmadığını biliyor" diye konuştu.
LÜBNAN'DA 70 GÜN ÖNCE KAÇIRILAN VE DÜN TESLİM EDİLEN THY PİLOTLARI İSTANBUL'DA
Akpınar, özgürlüğüne kavuştuktan sonra eşiyle yaptığı telefon konuşmasıyla ilgili de "Kaçırıldığımız günden bu yana eşimin sesini düşlüyordum. Başımıza bugüne kadar böyle birşey gelmedi. Onu çok özledim. Bir an önce kavuşmak istediğimi ve çocuklarımı getirmesini istedim" ifadelerini kullandı.
BAŞBAKAN THY PİLOTLARINI BÖYLE KARŞILADI / FOTOGALERİ
Akpınar, kaçırılma anını şöyle anlattı:
"Biz havalimanından otele transfer esnasında ilk 3-5 dakika içinde kaçırıldık. Bindiğimiz servis aracının önüne aniden araçlar çıktı. 3 araçtan 10'a yakın silahlı insan indi. Arka tarafa baktığımda oranın da üç araç tarafından kesildiğini gördüm. Biri şoföre doğru silah doğrulttu. Bir tanesi kapıya tekme atmaya başladı. İngilizce olarak ateş etmeyin diye bağırdım."
SERBEST BIRAKILAN PİLOTLARIN BABA EVİNDE BÜYÜK SEVİNÇ
''ŞEHADET GETİRDİM''
İri yarı birinin içeri girdiğini ve "Benimle gel" dediğini belirten Akpınar, şöyle devam etti:
"Ben de şapkam elimde dışarı çıktım. Arka taraftan da ikinci pilot arkadaşımın çıkarıldığını gördüm. Kabin ekibine bir şey yapmalarından korkuyordum. 'İkinci pilot bizimle beraber' dediler. Silahları sağlı sollu kafama dayadılar. Bu sırada şehadet getirdim. 'Korkma seni öldürmeyeceğiz' dediler."
PİLOTLAR TÜRKİYE'YE GETİRİLDİKLERİ UÇAKTA BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ / Foto Galeri
''4 GÜNDE BİR YERLERİMİZİ DEĞİŞTİRDİLER''
Son uçuşundan önceki rüyasının gerçekleştiğini belirten ve buna çok şaşırdığını ifade eden Akpınar, şunları söyledi:
"Eve gelince güldüm. Neden güldüğümü sordular. Ben de durumu anlattım. Çok yorgun olduğumu söyleyip yatak istedim ve dinleneceğimi söyledim. Üç dört günde bir yerlerimizi değiştiriyorlardı. Her transfer gece saat iki ile dört arasında oluyordu ve çok endişe duyuyorduk. Çünkü arabayla çok fazla seyahat ediyorduk. Her an her şey olabilirdi. Onlara neden kaçırıldığımızı sorduğumuzda, ailelerimiz kaçırıldı cevabını veriyorlardı. İlk günler biraz sıkıntılı oldu. Lavaboya bile silah kontrolünde gidebiliyorduk. Ancak herhangi bir şiddete maruz kalmadık. Türkiye'nin Sesi Radyosu'ndan haberleri takip ediyorduk. Özgürlüğümüze kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Duygularımı tarif etmek çok zor. Yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Devletimiz arkamızda. Bu acıyı Allah düşmanımıza bile yaşatmasın."
''KENDİMİZİ BİR ANDA CEHENNEMİN ORTASINDA BULDUK''
Yardımcı pilot Murat Ağca ise kurtuldukları için çok sevinçli olduklarını ve çaba gösteren herkese minnettar olduklarını belirterek "İnsanların bizi kurtarmak için çok çalıştıklarını biliyorum" ifadesini kullandı.
THY'de 6 ay önce çalışmaya başladığını belirten Ağca, kaptan pilot Murat Akpınar'la ilk kez kaçırılmadan önceki uçuşta tanıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bir anda bir cehennemin ortasında bulduk kendimizi. Birbirimize destek olmaya çalıştık. Devletimize güvendik. Onun dışında hiçbir şeyimiz yoktu. Bize bir şeyler anlatıp duruyorlardı. Birbirimizin gözlerine bakınca ne dememiz gerektiğini nasıl davranmamız gerektiğini anladım. Her gün Allah'a dua ediyorduk. En zoru insanın vatan toprakları dışında ölme korkusu. Sabırla, umutla her gün yeni bir umut bekledim."