Güncelleme Tarihi:
Hilmi Şener, ABD’de çalışırken tanıştığı Kanadalı eşi Mehtap Şener ile evlendikten sonra, düğün yapmak ve balayı için, 2006 yılı Ağustos ayında Türkiye’ye yola çıktı. Şener eşiyle birlikte, Kanada’nın Toronto kentinden Hollanda'nın başkenti Amsterdam’a, daha sonra İstanbul’a ve buradan da memleketi Manisa’nın’nın Gördes İlçesi’ne gidebilmek için İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na geldi. Adnan Menderes Havalimanı’na indiklerinde uçakta olması gereken iki bavulundan birinin kaybolduğunu fark eden Hilmi Şener, birkaç hafta kayıp olan bavulunun bulunmasını bekledi. İçinde damatlığı, yurt dışındaki arkadaşlarının hediye ettiği saatler, kamera ve manevi değeri olan çeşitli hediyelerin bulunduğu bavulun bulunamaması üzerine Şener, avukatı Yalçın Cabar aracılığıyla İzmir 10'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, THY’ye tazminat davası açtı. Bavulunun THY’nin sorumluluğunda olduğunu belirten Şener, maddi ve manevi değeri olan eşyaları kaybolduğu için THY’nin 6 bin 744 TL maddi, 15 bin TL manevi tazminat ödemesini istedi. Şener, Kanada'da güzel bir düğün gecesi geçirdikten sonra yaşadıklarının kendisini ve eşini çok yıprattığını söyledi.
Yaşadıklarının kendisinde ve eşinde ileride onarılması çok zor manevi yaralar açtığını belirten Hilmi Şener dilekçesinde, “Master eğitimim için ABD’ye gittim. Gündüz okula giderken, gece de bir petrol istasyonunda çalıştım. Eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönecektim. Babamın kanser olduğunu öğrenince maddi destek sağlamak için kalmaya karar verdim. Benim gönderdiğim paralarla babam tedavi olup sağlığına kavuştu. Ardından bir gezide Kanada’da Mehtap ile tanıştım. Evlenmeye karar verdik. Düğün yapmak için Türkiye’ye geldik. İçerisinde arkadaşlarımın verdiği düğün hediyeleri ile özenerek aldığım damatlığım vardı. Türkiye'deki düğünümde bu damatlığımı giyemedim. Bu beni çok etkiledi. Tam düğün üstü ayrı bir masraf yaptım. Havayolları şirketine uzlaşmayı teklif ettim, kabul etmedi. Beni tek üzen arkadaşlarımın düğünde takmam için hediye ettiği eşyaların kaybolması. Onlara düğün kasetimde hediyelerini gösteremeyecek olmam beni üzdü” dedi.
Halen Kanada’da bir bankada çalışan Hilmi Şener’in avukatı Yalçın Cabar ise, hava yolcularını taşıma kurallarına göre THY’nin kaybolan bavuldan dolayı sorumluğunun açık olduğunu, bu durumda müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini vurguladı. THY avukatları ise kayıp bavulun sorumluluğunun kendilerine ait olmadığını iddia ederek, davanın rededilmesini istedi.
Yargıç, dava sonunda, Hilmi Şener’in kayıp bavulundan dolayı THY’yi kusurlu bularak, yasal faiziyle birlikte toplam 3 bin 100 TL maddi tazminat ödemeye mahkum etti. Manevi tazminat talebinin reddedildiği karar, iki tarafı da memnun etmedi. THY tazminata karar verilmesine itiraz ederken, Şener’in avukatı Cabar ise miktarını düşük buldu. İki taraf da kararın temyizi için Yargıtay’a başvurdu.