Teziç: Aşkın için kişisel teminat veririm

Güncelleme Tarihi:

Teziç: Aşkın için kişisel teminat veririm
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2005 15:12

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, eğer yasal imkan olsaydı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin teminat vereceğini söyledi.

Haberin Devamı

Rektör Yücel Aşkın hakkında Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutukluluk halinin devamı yönünde karar vermesine YÖK’ten tepki geldi. YÖK Başkanı Teziç, konuyla ilgili olarak YÖK'te yaptığı basın toplantısında, Aşkın’ın bir başka ilde yargılanmasını isteyerek, "Van Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan bu davada yargılama sürecinde yöresel hassasiyetler, gerginlikler ve daha da önemlisi usul ve yetki kurallarında ve de tutuklama şartlarında göz önüne alınmayan hususlar 14 Aralık’ta yapılan ilk duruşma günü meydana gelen olaylar birlikte değerlendirildiğinde yargılamanın güvenliği açısından, Ceza Muhakemesi Kanununun 19’uncu maddesinin öngördüğü davanın nakli hükmüne dayanılarak başka yerde bulunan aynı derecede bir mahkemeye davanın nakline karar verilmesi yolunun yetkililerce alınması düşünülmelidir" dedi.

Haberin Devamı

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, eğer yasal imkan olsaydı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin teminat vereceğini belirterek, “İnsanların şüphe üzerine tutuklanmaması asıldır. Bugünkü aşamada, kaçma ihtimali ve delil karartma unsuru da söz konusu değil, tüm deliller savcılıkta” dedi.

Teziç, YÖK Başkanlığı'nın açıklamasını okuduktan sonra, açıklamanın bazı bölümleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Açıklamada, “usul ve yetki kuralları”ndan söz edildiğine işaret eden Teziç, şöyle konuştu:
“Biz, hukuk fakültesinde derslerde öğrencilerimize, sık sık 'ister yargıç, ister savcı, ister avukat olun, ister yönetici olun, hukuk kurallarında usul ve yetki kuralları, esası da etkileyecek bir özellik taşır' derdik. Usullerde ihmal, yetkili makamların bir kenara bırakılarak karar alınması, verilecek kararın özünü zedeleyici nitelikte olacağı için hep bunu hatırlatırdık.
Ben, 46 yılı geride bırakmış bir hukuk hocası olarak öğrencilerime, yargıç öğrencilerime buradan tekrar seslenmek istiyorum; bu noktadaki hassasiyetlerini hatırlamaları, hem onların meslek açısından ilerlemeleri hem de Türk toplumunda yargıya olan güvenilirliği hep sıcak ve taze tutmalarında isabet vardır. Çünkü, bu sadece onların, bir kararın doğru alınmasında değil, mesleki ilerlemelerinde de hep karşılarına çıkacak hususlardır. Bir karar, yanlışlardan arınmış olarak ortaya çıktığında bundan hepimiz sevinç duyarız. Eğer bir takım eksiklikler varsa bu üzüntü, topluma mal olur.”

“AMACIM MÜDAHALE DEĞİL, DÜŞÜNDÜRMEK”

Türk Anayasası'nın, diğer birçok ülkede olduğu gibi yargıçlara, karar verirken yürürlükteki Anayasa'ya, kurallara uygun olarak ve 'vicdani kanaatlerine göre' karar verme yetkisi tanıdığını vurgulayan Teziç, “Vicdani kanaat, yargıca sunulan en büyük taçtır, en büyük mükafattır, aynı zamanda en büyük sorumluluktur. Çünkü, vereceği kararların yansımalarını bütün ayrıntılarıyla düşünme mecburiyetini yüklemektedir. Bu, her mesleğe nasip olmayan bir husustur” dedi.
Teziç, “genç meslektaşlarına bir hatırlatma yapmak amacıyla bunları söylediğini” belirterek, “Amacım yargıya müdahale etmek değil, ama düşündürmek. Çünkü yargının kendi içinde oluşabilecek bir takım eksiklikleri, hataları varsa bunların çözümü yine yargı sürecinde gerçekleşir” diye konuştu.
Teziç, tutukluluk halini hafifletebilecek yollar bulunduğuna işaret ederek, bunlardan birinin de yoklama sistemi olduğunu söyledi.

“YÖK NEDEN HASSAS?”

Erdoğan Teziç, şöyle devam etti: “YÖK niçin kendi yetkilerinde hassasiyetle duruyor? Biz bir kez YÖK olarak, soruşturma sistemini çalıştırmaya başladığımız zaman ister istemez yargı devreye zorunlu olarak giriyor. Başka bir çözümü yok. Bizim başlatmak istediğimiz süreç de yine yargı kararıyla tamamlanacaktır. (YÖK kendi elemanlarını koruyor) gibi bir endişe varsa, bunu da açıklamak istiyorum. Bugün 20 kadar dosya Danıştay'da inceleniyor. Bu da bizim hiç bir şeyi savsaklamadığımızın birer örneği...”

SORULAR

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Teziç, bir soruyu yanıtlarken YÖK'ün Yücel Aşkın duruşmasıyla ilgili açıklamasını, duruşmayı Van'da izleyen YÖK heyeti ile görüşerek hazırladıklarını bildirdi.
Bundan sonraki süreçte YÖK'ün herhangi bir girişimde bulunup bulunmayacağı sorusuna Teziç, şu yanıtı verdi:
“Biz, 29 Aralık'ı bekliyoruz. Görüşlerimizi açıkladığımız çerçevede mahkeme tarafından bir değerlendirme yapılacak olursa bundan büyük mutluluk duyacağız. Çünkü, kaçma şüphesinin olmadığı konusunda, kamuoyunda geniş bir mutabakatın oluştuğunu gözlemliyoruz. Eğer, bir yasal imkan olsaydı biz YÖK olarak, ben şahsen Yücel Aşkın'ın kaçmayacağına ilişkin bir teminatı da vermek isterdim.”

“HESABINI VERMEYE HAZIRIM”

Yücel Aşkın ile ilgili konuda YÖK'ün yaptığı açıklamaların yargıya müdahale olarak nitelendirildiği yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine Teziç, o nedenle YÖK'ün açıklamasının yazılı verildiğini vurguladı. Teziç, “Hangi satırında, hangi sözcüğünde yargıya müdahale varsa ben bunun da hesabını vermeye hazırım” dedi.
Teziç, mahkemenin başka bir yere taşınmasının, kanunun öngördüğü bir hak olduğunu da belirtti.
Erdoğan Teziç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, “yurtdışından kendi isteğiyle dönenlerin tutuklanamayacağı yönünde kararına” atıfta bulunarak, “İnsanların şüphe üzerine tutuklanmaması asıldır. Hürriyetlerini sınırlamamak asıldır. Kanun da, hangi hallerde tutuklama olacağını açık açık belirtmiş. Bugünkü aşamada, kaçma ihtimali ve delil karartma, bu iki unsur da söz konusu değil, tüm deliller savcılıkta” diye konuştu.

GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADI

Teziç, "Yargılama hukukunda usul ve yetki kurallarına uyulmamasının, adil yargılama hakkının ihlali niteliği taşımasının yanı sıra, verilecek kararın da inandırıcılığı gölgelenebilir" diyerek şunları ifade etti: "Bu bakımdan Anayasamızın 129’uncu maddesi ve 2547 sayılı YÖK Yasası’nın 53’üncü maddesi kapsamında Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın ile ilgili ihaleye fesat karıştırmakla ilgili dosyanın öteki dosyalarda yapıldığı gibi Cumhuriyet Savcılığı tarafından görevsizlik kararı verilerek, YÖK’e gönderilmesi gerekmekteydi. Daha önce kamuoyuna açıkladığımız üzere, YÖK’ün 21 Temmuz, 22 Ağustos-15 Eylül tarihli yazılarıyla dile getirdiği usul ve yetki sorununun, bu davada bugüne kadar hiç dikkate alınmaması hayli düşündürücüdür. Yücel Aşkın’ın tutukluluk haline ve tutukluluk halinin devamına 5271 sayılı yeni CMK’nın 100 ve 101’inci maddelerine dayanılarak karar verilmiştir. Oysa Yücel Aşkın’a isnat edilen suçun niteliğinin daha ağırlaştırıcı yönde değişme ihtimali olmadığı gibi, yurt dışından kendi arzusuyla dönmüş olduğu dikkate alındığında, bir kaçma şüphesinin bulunmadığı da aşikardır. Nihayet delillerin savcılıkça toplanmış olması nedeniyle bunların karartılması ihtimalinin de sözkonusu olamayacağının mahkemece dikkate alınacağı umudunu taşımaktaydık ve taşımaya devam ediyoruz. Devam etmek istiyoruz, çünkü böyle durumlarda kararı verecek olanlar için bağlı yetki söz konusudur."

Haberin Devamı

TKP HATIRLATMASI

Erdoğan Teziç, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin daha önce TKP davasında Yağcı-Sargın kararında tutuksuz yargılama istediğini hatırlatarak, "Hukuk kurallarında dış unsurlar dediğimiz, usul ve yetki kuralları esası da etkileyecek bir özellik taşır. Usullerde ihmal, yetkili makamların bir kenara bırakılarak bir karar alınması, verilecek kararın özünü zedeleyici nitelikte olacağı için hep bunu hatırlatırdık. Ben 46 yılını geride bırakmış bir hukuk hocası olarak öğrencilerime, yargıç öğrencilerime buradan tekrar seslenmek istiyorum. Bu noktadaki hassasiyetlerini hatırlamaları hem onların meslek açısından ilerlemeleri, hem de Türk toplumunda yargıya olan güvenirliliği hep sıcak, taze tutmalarında isabet vardır" dedi.

Haberin Devamı

'YAPTIĞIMIZ MÜDAHALE DEĞİL'

"Çözümü getirecek olan yargıdır" diyen Teziç, "Ama yargıya ne düşündüğümüzü de müdahale kararına etmeden, hatırlatma yapmak bizim de görevimiz" dedi. Erdoğan Teziç, "Çünkü yetki konusunda, burada yetkili bir makam var. Türkiye Cumhuriyeti’nde, Anayasa’da öngörülmüş YÖK diye bir makam var onun da Anayasa’da ve kanunda belirtilen yetkileri var" diye konuştu.

Erdoğan Teziç, Açıköğretim Lisesinde imam hatiplilere yönelik yönetmelik değişikliği ile ilgili soruya karşılık, konuyu yargıya taşıyacaklarını ancak konuyla ilgili detay bilgiyi daha sonra vereceğini söyledi. Teziç, "YÖK’e ilişkin bir düzenlemeyi Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapması ne kadar doğrudur?" diye sordu. Teziç, Bakanlığın yapılan düzenlemede kendi görüşlerini almadığını ifade etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!