Güncelleme Tarihi:
‘Fay hattının şehir dışına çıkarılmasına...’
1969 yılında İller bankası imar planlama dairesinde genç bir mimar olarak çalışmaya başlamıştım... O zamanlar nüfusu 2000'i geçen her hangi bir yerleşme, belediye örgütü kurabiliyor ve nüfus başına İller bankasından para alabiliyordu... Yalnız her yeni belediyenin imar planının olması şarttı... Halbuki imar planları o kadar ilkel seviyede yapılıyordu ki... Yerleşimin mevcut dokusu hiç bir zaman dikkate alınmıyordu çünkü bunun için oldukça ciddi bir uğraşa, sağlıklı halihazır haritalara, anketlere, arazi çalışmalarına gerek vardı... Üstelik ne mevcut imar yasası ne de planlar halkın gerçek içsel ihtiyaçlarına cevap verebiliyordu... En büyük kent sorunlarının yaşanmakta olduğu metropollerimizin bile çok büyük bölümlerinin halihazır haritaları yoktur... Ben imar planı önerisini denetlemek üzere Konya ilinin küçük belediyelerinden birine gönderilmiştim... Yerini incelediğimde, belediye meclisinin isteği doğrultusunda yeni ticaret merkezi olarak önerilen bölgeden fay hattı geçtiğini gördüm... Yani, arazide bir jeolojik kırık vardı... Faydan dolayı depremden zarar görebilecek bir yerdi... Bir raporla, önerilen ticaret merkezinin yerini doğru bulmadığımı beyan ederek yeni yer bulunmasını istedim... Bir süre sonra belediyeden çalıştığım daireye bir cevap yazısı geldi... Belediye meclisi raporum üzerine toplanmış ve karar vermişti... Buyur ola şol belediye meclisinin hiç unutamadığım olağanüstü(!!!) kararına bu kez de: 'Mimarın sözünü ettiği fay hattının şehrimiz dışına çıkarılmasına...'
1 Deprem küresel bir olgu galiba... Bizde büyük İzmit depreminin meydana geldiği geçen gün, meşhur bir vadide, Bolinas adlı bir yerde, 5 şiddetinde bir deprem olmuş... Bolinas nerede, kestirebilir misiniz?..
a. Bolu'da
b. Polinezya'da
c. Bolivya'da
d. California'da Silicon vadisinde
2 Yirminci yüzyılın 9,5 şiddetindeki en büyük depremi nerede ve ne zaman meydana gelmişti?
a. 1905'de Hindistan'da
b. 1939'da Erzincan'da
c. 1960'da Şili'de
d. 1985'de Meksika'da
3 Türkçede 'zelzele, hareket, yer sarsıntısı veya deprem' denen bela kısaca nedir Allah aşkına?
a. Yer altındaki timsahların, dev yılanların, kaplumbağaların hareketi sonucunda oluşan sarsıntı...
b. Antik çağ filozofu Aristo'ya göre, deprem doğal bir olgu: Yeraltındaki rüzgarların meydana getirdiği çarpıntı...
c. Modern teoriye göre, yerkabuğunun belli bir derinliğinde, bir dışmerkezden başlayarak, birikmiş gerilimlerin boşalması sonucu fay hatları boyunca oluşan ani sarsıntı...
d. Takdiri ilahi
4 Deprem ülkesi Türkiye'nin büyük bölümü kuzey Anadolu fay hattı denen kırılma kuşağının üzerine oturuyor... 1939 Erzincan depreminden bu yana 7 büyük depremin yaşandığı bu kuşakta depremler her seferinde hangi aynı yöne hareket etmekteymiş?..
a. Güneyden kuzeye
b. Doğudan batıya
c. Şimalden cenuba
d. Garpten şarka
5 Boğaziçi Üniversitesi'ne bağlı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'ne göre 17 Ağustos 1999'da meydana gelen İzmit depreminin merkezi neresi?..
a. Vatan
b. Millet
c. Sakarya
d. Gölcük
6 Doğru mu, yanlış mı?..
'5 Richter şiddetindeki bir deprem 3 şiddetindekinden yaklaşık 900 misli daha fazla enerji ortaya çıkarır...'
a. Doğru
b. Belli mi olur?
c. Yanlış
d. Depremine göre değişir...
7 Deprem sizi evinizin içinde yakalamışsa ne yapmalı veya yapmamalısınız?..
a. Eğer evinizin içindeyseniz, orada kalmanız daha doğru olabilir... Dışarı fırlamaya çalışırken enkaza takılıp düşebilirsiniz...
b. İçerde sağlam bir masanın altına sığınabilirsiniz... Pencerelerden, aynalardan, üzerinize yıkılabilecek mobilyadan uzak durmaya çalışın...
c. Dışarı çıkmışsanız, duvarlardan, bacalardan, elektrik hatlarından sakının... Havaya bakmamaya çalışın, başınız açıksa ellerinizle koruyun...
d. Hepsi
8 Depremlerin bilimsel olarak incelenmesine olanak sağlayacak biçimde hassas olan 'sismik' aletler 1880 yılında hangi imparatorlukta icat edilmiş?..
a. Osmanlı İmparatorluğu
b. Britanya İmparatorluğu
c. Amerika Birleşik Devletleri
d. Japonya İmparatorluğu
9 Emniyet teşkilatının ve askeriyenin güya uzman köpekleri vardı... Ne oldu onlara acep?.. Ekranlarda sadece yurt dışından gelen kurtarma ekiplerinin kurtarıcı köpeklerini görebildik... İnsan teni kokusunu şimşek gibi alabilen ve yaralıları veya cesetleri bulup ekip arkadaşlarına gösterebilen bu harika köpekler genellikle hangi cinstendi?..
a. Kok-er
b. Koli
c. Senbernar
d. Alman kurdu
10 Deprem ülkesi olarak, vurguncu 'köpek balıkları'na kesinlikle hayır ama, köpeklere daha çoook ihtiyacımız olacak... Köpek eğitimcisi ve psikoloğu Cengiz Varışlı'ya göre, teni en keskin kokan yaratık insan... Yeraltında beş metre derinlikte bir insan eşyası üzerindeki ten kokusu kaç yıl kalabiliyormuş?..
a. Yarım yüzyıl
b. Bir yüzyıl
c. Bin yıl
d. Anlaşılan,'ölürse can ölür, tenler ölesi değil...'
11 Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş., ya da TÜPRAŞ, Türkiye'nin en büyük endüstri tesisiydi... Bu satırları yazarken Tüpraş hálá bir yanardağ gibi alev ve duman püskürmekteydi... Tarihinde deprem yüzünden 25 kez batmış olan, üstelik kuzey Anadolu fay hattının oradan geçtiği herkesin malumu İzmit'te akıl almaz bir cahillikle Tüpraş ve Petkim gibi dev tesisler yerleştiren vurdumduymaz bürokratları aşağıdakilerden hangisi en iyi tarif ediyor?..
Not: Çok şiddetli bir depremin İzmit'i vurma olasılığı yüksek olduğu için rafineri ve petrokimya tesislerinin orada kurulmuş olmasının Türkiye ekonomisi açısından ne büyük bir hata olduğunu taa 1980 yılında bana Prof. Dr. Mustafa Erdik anlatmıştı... Kendisi halen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı başkanıdır...
a. Şaşkın ördek tersten dalar...
b. 'Kesbsiz ta o kadar cehl olmaz,
Cehlin ol mertebesi sehl olmaz...'
Bu yazarı belirsiz olan deyişi, Sakallı Celal Bey 'Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür, efendim...' diye özetlemişti...
c. Türkiye'de bürokrasi ve burjuvazi berbat derecede cahildir... Al birini vur ötekine...
d. Hepsi...
12 Yirminci yüzyılın... Son... Büyük... Çok büyük... Depremi... Marmara bölgesini salladı... Yirmi binlerce cana kıyarak... Gelişme ve çağ atlama umutlarına darbe vurarak... Aşağıdaki karışık cümleler halinde duran üzünç sürecin şıklarını alfabetik olarak yeniden sıraya sokabilir misiniz?..
a. Örneğin, yazar Şevket Süreyya Aydemir, Marmara bölgesinde yetiştirilecek sebze ve meyvanın tüm Avrupa'yı besleyebileceğini iddia eder, tarım alanlarının feda edilmesine karşı çıkardı... Kim dinler?.. Tarım alanlarını koruma kanunu uygulanmadı...
b. Marmara bölgesinin mümbit toprakları kapkaççı endüstrileşme ve kentleşmeye kurban edildi... Oyun oy üzerineydi... Marmara bölgesine çekilen köylüler oy deposu olarak görüldü, genel veya yerel seçimlerde verecekleri oy karşılığında gecekondu yapmalarına göz yumuldu...
c. Göç ne bir dinamizm ne de gelişme sağladı... Marmara bölgesine iş için gelen köylü umduğunu bulamadı... Düzenli bir iş yerine uyanıklığın ve kurnazlığın esas olduğu bir kapkaççı ortama uyum sağlama sürecine kapıldılar... Uygarlık üretemeyen sağlıksız bir kitle ortaya çıktı... Buna karşı çıkan aydınlar dışlandı, önerileri değerlendirilmedi...
d. Adapazarı'nın altın patates tarlalarının yerine lastik fabrikaları yapıldı... Adapazarlılara, 'tarlanızdan patates yerine lastik çıkacak,' dendi... Sonuç,'zangırzungur' ufalanmış beton yığınları...
Yanıtlar: 1) d, 2) c, 3) c, 4) b, 5) d, 6) a, 7) d, 8) d, 9) d, 10) a, 11) d, 12) b-c-a-d