Güncelleme Tarihi:
Biraz siz, moral ve uyku...
Deprem uykuyu öldürdü... Gölcük'te Sepetlipınar çadırkentinin yüzüme çaresiz, uykusuz, yorgun bakan bakımsız yöneticisi Servet Şener'in, o yöre ilkokulunun müdürü olduğunu öğreniyorum... Diğerlerinin aksine o terketmemiş... Depremde yitirdiği lise son sınıf öğrencisi oğlu Gürkan'ı zaten nasıl bırakıp gidebilir ki?.. Çadırkentin 650 sakini için çırpınışları acısını körletebilir mi?... İnadına dokuz gündür pantalonunu bir kez bile çıkarmamış...
Fikret Gökşen Bulat, Gölcük'te kurmuş olduğu işini, yönettiği bilgisayar okulunu, arkadaşlarını, herşeyini depremde yitirmiş... İnsan Kaynaklarını Geliştirme Vakfı'nın Gölcük koordinatörü yapmışlar onu... Bir yandan vakfın kurduğu çadır kampını yöneterek... Bir yandan Gölcük'te tek doğru ihtiyaç envanterini tutarak... Çadır çadır Gölcüklü’nün koşulsuz yardımına koşarak... Etrafında 'sınır tanımayan doktorlar' grubunun üyeleri, uluslararası yardım kuruluşu 'relief international'ın gönüllüleri... Fikret kendisine değiştirilemez koyu renk ve kıvamda bir hız seçmiş...
Ağır ve eski bir transatlantik gibi, durdurulması çok zor... Ne kadar devam edebilecek?.. Birden orada bitiveren sivil koordinasyon merkezi gönüllüsü Hakkı Emre'nin mim sanatçısını andıran yüzüne odaklanıyorum... Kurulmuş gibi her noktayla işbirliği içinde... Hemen bir yerlere gitmesi lazım... O da bir başka hizmet hızı seçmiş kendisine... 'Sadece evet'e endekslenmiş bir hız... Muhteşem bir keşmekeş içinde, yöneticiliğe kendini gönüllü biçmiş her birey, rölantiye yakın performans çizgisinde sonsuza dek yorulmada...
Telefonuma hemen yanıt veren belediye başkanı İsmail Barış'ın yanındayım şimdi... Başkan çok yorgun, depremi sırtlamış, farkında değil... Duymuyor, dinleyemiyor... Ekibinin dinamolarından Ali Fuat Alponat yorgun olduğunu hissetmiyor bile... Deprem herkesi kıpırdattı ama birkaç on, yüz gönüllü gerçekten hareket halinde... Ve hemen hepsi artık yorgun... Sizleri bekliyor... Biraz size, biraz morale ve biraz uykuya... 'Testus yorgunus'a buyur ola bu kez de...
1 1924 yılında Gölcük'te bir sandal iskelesi, işçi barınakları ve üç beş evden başka bir yapı yokmuş... Pekii, yeni bir yerleşme olan Gölcük varlığını ve gelişmesini neye borçlu?..
a. Yavuz gemisine... I. Dünya Savaşı'nda yara alan geminin onarımına 1924'te, Gölcük'te başlanmıştı...
b. 1949 ve 1964 yılları arasında burada misafir edilen Amerikalı bahriyelilere...
c. Çevresine yerleşen otomobil lastiği fabrikalarına...
d. Hiçbirine...
2 Depremden önce nüfusu yaklaşık 77 bin olan Gölcük'ün sakinleri kimlerden oluşuyordu?..
a. Gölcük'te ikamet edenlerin yüzde 80'ini çevredeki sanayi ve kamu kuruluşlarında çalışan işçi ve memurlar ve de emekliler oluşturuyor...
b. Ticaretle uğraşan esnaf... Gölcük'ün dinamosu onlar... Diğerleri gibi onların da morale ve desteğe çok ihtiyacı var...
c. Bahriyeliler ve tersanede çalışan işçiler...
d. Hepsi
3 Türkiye'nin en büyük tersanesi olan Gölcük tersanesinde inşa edilen ilk Türk denizaltısının adı neydi?..
a. Saldıray
b. Yıldıray
c. Batıray
d. Samuray
4 1 Mart 1958 Cumartesi günü saat 12:25'te İzmit Körfezi'nde büyük bir facia meydana gelmişti... Hafta sonu tatili çin evlerine dönmekte olan işçi, memur ve öğrenci dolu bir vapur battı ve 392 Gölcüklü hayatını kaybetti... İsmini batan vapurdan alan bu faciayı hatırlayabilecek misiniz?..
a. Üsküdar Faciası
b. Dumlupınar Faciası
c. Ertuğrul Faciası
d. Hiçbiri
5 Boğaziçi Üniversitesi'ne bağlı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'ne göre 17 ağustos 1999'da meydana gelen Kocaeli depreminin merkezi neresi?..
a. Merkezi devlet
b. Adem-i merkez
c. Merkezi sinir sistemi
d. Gölcük ilçe merkezi
6 Kocaeli depremindeki en büyük hasarın alüvyonlu araziler üzerindeki binalarda meydana geldiği söyleniyor... İzmit, Gölcük, Değirmendere, Adapazarı, Yalova hep bu alüvyondan çekti ne çektiyse... Acep alüvyon nedir?..
a. Akarsuların taşıyıp yığdığı tarımsal toprak... Genellikle yeraltu su seviyesi çok yüksek... Yerleşmeye zinhar müsait değil...
b. Önceden çok ucuza kapatılmış gevşek alüvyonlu arazinin afet sonrasında veya her hangi bir alavereyle halka yüksek fiyata 'kakışlanması...' Adapazarı'nda 1943 depremi sonrasında olduğu gibi... Toprağın 50 santim altında su var... 'Combul combul...'
c. Böyle toprağın Türkçe adı 'lığ...' Nedense okul kitaplarında Fransızcası olan alüvyon kullanılıyor...
d. Hepsi
7 Resmi kayıtlarda ölü sayısı 4350 gözüküyor ama konuştuğum Gölcüklülerin hiçbiri bu rakamı kabul etmiyor... Enkaz altında kalan, denizde kaybolan ve çevre köylere götürülerek kayıt dışı kalanlar düşünülerek toplam ölü sayısı ne kadar?.. Doğru sayım, doğru envanter, doğru kayıt Gölcük'teki en önemli eksiklerden...
a. 6 000
b. 8 000
c. 10 000
d. 12 000
8 KAF'ı yani Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı keşfetmiş olan bizden biri, bir Türk bilgini, İlhan Ketin... Atatürk tarafından Almanya'ya jeoloji tahsiline gönderilmiş... Öğrencisi Celal Şengör'e göre İlhan Ketin hoca kaç yılında 'Bu depremler Anadolu'nun doğusundan batısına kuzey sahiline yakın olarak uzanan yanal atımlı bir fayın marifetleridir,' diyerek dünyaya KAF'ı ilan etmiş?... Yani o tarihten önce kimsenin KAF'tan haberi yokmuş... Bana göre, o tarihten 17 Ağustos 1999'a dek birkaç kişinin dışında kimin haberi vardı ki?...
a. 1938
b. 1948
c. 1958
d. 1988
9 Gölcük'te eğitim çökmüş durumda... İlkokulların büyük bölümü kaybedildi, kalanları da en az altı ay kullanılamaz durumda... Durum kısaca şöyle...
a. 12 000 öğrencinin okula ihtiyacı var...
b. Öğretmenlerin 400'ünün evleri yıkıldığından bölgeyi terk etme ihtimalleri var...
c. Yeni okulların derhal inşası gerek... Öğretmenlere geçici konut sağlanmalı...
d. Hepsi bütün dünyaya duyurulur...
10 Başkan İsmail Barış'ın deprem sonrası Gölcük için ütopyası nedir?..
a. Gölcük dünya barış kenti olacak...
b. Dileyen her yardımsever ülkenin Gölcük'te belirlenen yerleşim bölgelerinde kendi mimari kültürünü de yansıtacak şekilde semtler inşa etmesi teşvik edilecek... İsrail mahallesi... Fransa mahallesi...
c. Yeni kentin ortasında Doğaya saygı Anıtı yapılacak... 17 Ağustos doğaya saygı günü olarak belirlenecek...
d. Hepsi
ÇOK ÖNEMLİ NOT:
Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu'nun bana verdiği bilgi kısaca şöyle... 22 bin öğrencisi ve 2500 öğretim üyesi bulunan üniversitedeki altı fakültenin binalarının tamamı yıkılmış... Eğitimin devam edebilmesi için derhal eğitim yapıları ve öğrenci yurtları için yer bulunması, bunların inşası ve donatılması gerekmekte... Şu anda rektör dahil öğretmenlerin tümü İzmit'te çadırlarda ikamet ediyor... Yaşamsal mücadele içindeki bu üniversite kurumumuz şiddetle yardımlarınızı bekliyor...
Kocaeli Üniversite Vakfı'na yatırılacak yardımlar:
Kocaeli Merkez İşbankası
Hesap No.: 1362005
Yanıtlar: 1) a, 2) d, 3) b, 4) a, 5) d, 6) d, 7) d, 8) b, 9) d, 10) d