TESTUS NEFRETUS

Güncelleme Tarihi:

TESTUS NEFRETUS
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 1999 00:00

Ahmet Turhan ALTINER
Haberin Devamı

Kin, kan ve gözyaşı

Dünya dinsel, kültürel ve etnik parçalanma içinde... İktidar delileri 'etnik temizlik' peşinde... Provoke olmuş insanlar 'rövanş' peşinde... Eski defterler karıştırılıyor... Kin virüsü, Pandora'nın sandığından fırlamış yayılıyor... Mitoslar, destanlar, ağıtlar yeniden ayyukta, saldırgan azınlıklar çıldırmış durumda... Azgın politikacıların güdümünde subjektif zayıflıklar kin yumağına dönüşmüş... Artık çığ gibi yuvarlanmakta rövanş tutkusu... İlkel klanlarda gözlenen yukardaki döngü yıllardır Sırpları gütmekte değil mi?.. Ve her ilkel benliğin yaptığı gibi kendisini haklı görerek, göstermeye çalışarak ve bir yandan öldürürken bir yandan da 'öldürmekte haklıyım, niçin beni kınıyorsunuz, ben sadece evvelce aşağılanmış olduklarımın rövanşını alıyorum,' diye yakınarak... Antropolojik, sosyolojik, psişik ilkellik örneği Sırp usulü nefret testusuna buyur ola bu kez de...

1 Ruhbilimci Sigmund Freud, 'insanlar arasında yabancılaşma ve nefretin kaynağı' olarak aşağıdakilerden hangisini gösteriyordu?

a. Birinin yerken diğerinin aval aval bakarak sonunda avamlaşması ve giderek kıyamet kopması

b. Ayıların sayısı arttıkça iyi armut sayısında azalma olması

c. Bütün aletlerin el tarafından kumanda edilmesine karşın, 'alet işler el övünür' atasözündeki gibi bariz emek ve emekçi aleyhtarlığı

d. O benden iyi pişti oynuyor, onun kızı daha güzel, basket takımının oyuncuları beni dışlıyor gibi insanlar arasında önemsiz görünen küçük farklar, ilkel kıskançlıklar

2 Dünyanın en önemli kapışması sayılan birinci dünya savaşı bir suikastle başlamıştı... 'Siyah El' adlı bir örgütün tertikçilerinden Gavrilo Princip adlı 19 yaşındaki kompleksli bir Sırp genci, Avusturya Macaristan imparatorluğunun Habsburg hanedanından veliaht Franz Ferdinand'ı 1914'te katletmişti... Bu suikast nerede vuku bulmuştu, kestirebilecek misiniz?..

a. Sırp Sındığı'nda

b. Dolmabahçe sarayında

c. Priştina'da

d. Saray Bosna'da

3 Birinci dünya savaşının parçaladığı Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorluklarının boşluğuna yerleşen Yugoslavya halklarından Sırpların, Rusya ve Almanya ve hatta İngiltere tarafından provoke edildiği ve beslendiği biliniyor... Peki sadece Sırpların mı?.. Benzer koşullarda Hırvatlar da Sırplar gibi davranmamış mı?.. Örneğin, ikinci dünya savaşında faşistleşen Hırvatlar Sırpları öldürürler... Bugün Sırplar Müslüman Boşnakları, Kosovalıları, Arnavutları nasıl öldürüyorsa... Peki, Hırvat ve Sırp arasında ne fark var?..

a. Yoktur aslında birbirlerinden farkları, ikisi de birer klan...

b. Hırvatlar Katolik, Sırplar Ortodoks

c. Dilleri ayni, alfabeleri farklı... Sırplar Kiril, Hırvatlar Latin alfabesini kullanıyor...

d. Hemen hemen hepsi

4 Bir Sırp çifçisine soruyorlar, 'Sizin Hırvatlardan farkınız ne?' Adam bir paket sigara gösteriyor ve

- Bu sigaraları görüyor musun? Bunlar Sırp sigarası... Orada Hırvat sigarası içiyorlar... Adam devam ediyor,

- Onlar bizden üstün olduklarını düşünüyorlar... Centilmen olmayı isteyenler onlar... Şık Avrupalılar onlar... Sana bir şey söyleyeyim mi? Biz hepimiz 'balkan'ız...

Bu konuşma Michael Ignatieff'in, etnik savaşları ve aşağılık kompleksine kapılan insan topluluklarında oluşan 'şoven nefreti' inceleyen 'Savaşçının Onuru' adlı kitabından alınma... Peki, Sırp çiftçinin 'biz hepimiz 'balkan'ız' sözünde geçen 'balkan' ne demekmiş, kestirebilir misiniz?..

a. Kanı bal gibi tatlı olan, 'bal-kan'

b. Keskin sirke

c. Kendi dillerinde dışkı demekmiş.

d. Üçüncü sınıf vatandaş

5 Avrupa'da Türkler hakkında streotip denen kalıp yargılar vardır... Tabii bu yargı en yaygın olarak Sırplarda olmalı... Sırplar için Müslüman, Türk, Osmanlı aynı şey demek... İtalyanca'daki 'Mamma i Turchi,' yani, 'anneee Türkler geliyor,' şeklindeki büyük fobi acep Sırp kininin kaynağı mı?.. Tarihte her klanın genellikle komşu klan hakkında ürettiği veya inandığı streotipler bugün 'ethnic cleansing' denen 'etnik temizleme, yoketme' amacını güden çirkin politikacıların en çok başvurduğu silah değil mi?.. Bu olguyu farkeden bir ünlü gazeteci, streotip terimini de ilk kez kullanmış... Kimmiş?..

a. Ernest Hemingway

b. Uğur Mumcu

c. Abdi İpekçi

d. Walter Lippmann

6 Time dergisinin 3 Mayıs 1999 sayısında çıkan, Roger Rosenblatt'a ait deneme yazısında Kosova'daki Sırp vahşeti ile geçenlerde ABD'de Colorado eyaletindeki Columbine lisesinde iki öğrencinin 13 okuldaşını takır takır tarayarak katletmesi arasında bir ilgi kurulmuş... İkisinde de katilleri motive eden, 'kendinden olmayan'a karşı aşağılık kompleksinden kaynaklanan düşmanlık... Bu iki genç kendilerine Trençkot mafyası adını takmışlar, aynen naziler gibi giyiniyorlarmış... Niçin, kestirebilir misiniz?..

a. Yazar, uzun, siyah, tek düze trençkotun insanları nasıl birey olmaktan çıkarıp yek diğeriyle nasıl aynılaştırdığını, bireyin yok olup, bir gruba, klana, kabileye aidiyetin nasıl ön plana çıktığını anlatıyor...

b. Siyah trençkot bu iki aşağılık genci yüksek gösteriyormuş...

c. Siyah trençkot insanı geceleri görünmez kılıyormuş...

d. Hiçbiri

7 Peki, nazileşen ABD'li gençlerin trençkotlarına karşılık Rambolaşan Sırp gençlerinin kendiklerine seçtikleri kıyafet özelliği neydi?..

a. Çıplak tene giyilen meşin yelek

b. Kafaya takılan Rambo bandı

c. Yeniçeri kıyafeti

d. Smokin

8. Madem geldik kıyafetlere, şimdi de gelelim bizim mebbus Merve'ye... Türbanı ne olarak kullandığını, dil sürçmesiyle kanıtlayan Merve, yazılı metin okuyarak yaptığı basın toplantısında 'istirham ederim' yerine ne dedi?..

a. İstif ederim.

b. İstifra ederim.

c. İstifade ederim.

d. İstismar ederim.

9 Bu soru da Merve'yle ilgili... Bilgisayar mühendisi olduğunu tekrar tekrar dile getiren bu üniversite tahsilli genç kadınımız, ATV'de Ali Kırca ile konuşurken yine bir Türkçe hatası yaparak kendisinin 'vakurlu' olduğunu söyledi... Acep 'vakurlu' derken neyi kast etmişti?..

a. Vakumlu

b. Vapurlu

c. Gurultulu

d. Vakurlu diye bir kelime olamaz, kelime, 'vakur'dur... Vakar kelimesinin sıfatıdır...

Yanıtlar: 1) d, 2) d, 3) d, 4) c, 5) d, 6) a, 7) b, 8) d, 9) d

Tarih kitaplarını ne yapalım?

Osmanlı imparatorluğunda çeşitli etnik gruplar bir arada yaşardı... Osmanlılar parçalandı, Arabı, Kürdü, Ermenisi birbirini yemeğe başladı... Diğer yandan, Rus çarlığının yerine gelen sosyalizm sırasında etnik gruplar elli altmış yıl uslu oturdu, şimdi ne oluyor malumunuz... Çekoslavakya parçalandı, Yugoslavya parçalandı, tekrar kurulmaya çalışıldı, Kosova'nın, Karadağ'ın hali malum... Bu durum silah üreticilerinin ve onlara her yönden bağlı politikacıların veya iktidar delilerinin işine gelmiyor mu?.. Böyle gelmiş böyle gidiyor, tarih gerçekten tekerrür ediyor...

Peki bu tekerrürün müsebbibi kimdir, nedir?.. Acaba etnik didişmenin körükleyicisi tarih kitapları mıdır?.. Öyle ya, tarih yazarlarına musallat olan 'streotipik bir virüs' yüzünden, tarih kitapları taraf tutan, olayları çarpıtan, tahrif eden, insanları birbirine düşüren provokasyon araçları olarak kullanılmadı mı?.. Öyleyse tarih kitaplarını ne yapalım?.. Durun durun yakmayalım, kitap yakılmamalı... Ne yapalım öyleyse?..

a. Tarih kitaplarını İnternet’e birlikte yükleyelim... Bütün 'virüsler' birlikte okunabilsin... Veya tek bir diskete yüklensin, tüm komiklik karşılaştırmalı olarak ortaya çıksın...

b. Tarih kitaplarını sıkıştırıp tuğla haline getirelim ve bu tuğlalarla Sırp vahşetiyle yok edilmiş Mostar'da bütün dünya gençliğinin özgürce gidebileceği bir sanat akademisi inşa edelim...

c. Tarih kitaplarının bir kısmını sert kapaklı olarak ciltlettirip önerdiğim Mostar akademisinde masa altlığı yapalım...

d. Sizin öneriniz var midur?..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!