TESTUS KAMPUS

Güncelleme Tarihi:

TESTUS KAMPUS
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 1999 00:00

Haberin Devamı

Değirmendere Değirmendere

Değirmendere'ye gittim... Her yer ve her şey o kadar karışık ki... O kadar hareketli... O kadar durağan... O kadar yıkık ve o kadar canlı ki... Depremzedeler oturuyorlar bir yerlerde... Gözlerini bir yerlere dikmişler... Biteviye bakıyorlar... Öylesine... Dümdüz...

Etraflarında, yanlarında, uzaklarda dipdiri, sürekli hareket halinde gönüllü arılar... Bir mahşer filmi gibi... Ben bu arıların beşinden söz edeceğim...

Dünyayı sallayan 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi herkesi harekete geçirdi ama bazıları da hemen yola çıktı... Telefonlaştılar, o müthiş sallantıdan birkaç saat sonra yola koyuldular... Türkiye'de doktorasını yazan Amerikalı Tracy Lord, işsiz gazeteci Ayşe Çavdar, mimar Hilmi Balcı ve Azerbaycanlı öğrenci Aliyev mahşerin dört gönüllüsüydüler... Değirmendere'ye gece 10'da ulaştılar... Mahşerin tam kalbine... Ama mahşer nerede?... Ayşe Çavdar'ın bana sonradan gönderdiği yazısından aktararak, 'Yollar karanlık. Henüz tek bir kurtarma çalışması bile yok. İnsanlar sokaklarda... Henüz deprem efsaneleri anlatılmaya başlamamış... Aldığımız ilk haber insanların çok büyük bir bölümünün dağlara kaçtığı... Tüpraş yanıyor, Değirmendere bu manzaradan kaçamıyor...'

O anda organizasyonun sıfır olduğu bir ortamda kalplerinin ilk söylediğinin peşinde koşuyorlar, ayrı ayrı... Tracy, İsrailli kurtarma ekiplerini Gölcük'ten Değirmendere'ye çağırmaya gidiyor... Başarsın başarmasın... Oradan oraya... Vazgeçmeden... Değirmendere belediye başkanı Ertuğrul Akalın ve kardeşi Önder, Tracy'e güven duyuyorlar... Önder 15 çadır veriyor Tracy'e, 35 çadır için de söz... Tracy, mahşerde tanıştığı Bursalı Murat ve Süreyya ve kendilerine katılan kahramanlarla ilk çadır kampını kuruyor... Sonra onlara arkadaşları şoför Ziya Deliismail katılıyor ve yiyecek deposunu inşa ediyor... Ayşe ve Hilmi de çevre köylerin geleceğe göz kırpan çocukları ve birçok 'arı'yla Saraylı ve Örcün mevkilerinin arasındaki at yarışı sahasına bir çadır kampı kurmaya girişiyor ve Ayşe'nin kendi ağzından, 'Orası herkesten önce 16, 17 yaşındaki çocukların elleriyle kurdukları bir kent... Tekrar ediyorum, ben yalnızca yazma fırsatı olan biriyim, çünkü o kamp kimsenin adıyla anılamayacak kadar anonim ve o kadar gerçek bir yapı... Henüz kamp sakinleri kendilerine gelememiş olsalar bile...'

Biteviye durağan, biteviye hareketli olarak birbirine sarmal iki Değirmendere'ye buyur ola bu kez de...

1 Değirmendere deyince akla ne gelir?.. Değirmendere nesiyle meşhur?..

a. Fındığıyla...

b. Sahilde Çınarlık Meydanı'ndaki çeşitli ülkelerden gelen heykeltraşların ürettiği kütükten heykellerle... Bugün heykellerin çoğu depremde meydana gelen kayma yüzünden denizin dibinde...

c. Dev satranç taşlarıyla oynanan 'bahçe satrancı' turnuvasıyla... Seçildiğinden beri Değirmendere belediye başkanı ve ekibi kasabayı kültür ve sanat odağı haline getirmeye çalışıyor...

d. Körfezin en güzel Değirmendere'den algılandığı iddia edilen gün batımıyla...

2 1935 yılındaki nüfusu 1 700 olan Değirmendere'nin 17 Ağustos 1999 öncesi nüfusu yaklaşık 30 000 imiş... 65 yılda nüfus kaç misli artmış?..

a. 17 misli

b. 65 misli

c. Yüz misli

d. Yaklaşık 38 misli

3 Değirmendere İzmit ile Yalova arasında Gölcük'e 3 kilometre uzaklıkta bir körfez kasabası... İçinden E-130 karayolu geçiyor... Bu yolun güneyi Karadeniz tepeleri gibi yemyeşil fındıklık... Kasabanın ortasından geçen yolun güneyindeki işte bu 'yukarı Değirmendere' eskiden daha kıymetli imiş... İki katlı ahşap evleriyle çok hoş bir Batı Anadolu kasabası görünümündeki yukarı Değirmendere'de ekili bir arazi, erkek çocuklara o zamanlar bırakılan en değerli miras imiş... Kızlara ise, bırakılan miras neymiş?..

a. Değersiz deniz kenarları!!! Anlaşılan bu işten damatlar karlı çıkmış... Apartman binaları en yoğun burada yapılmışmış...

b. Bütün miras erkek çocuğa...

c. Değirmentaşı

d. Hiçbiri

4 Değirmendere uygar bir kent... Okuma yazma oranı yüzde 93... Değirmendereliler genellikle hangi meslekten?..

a. Asker

b. Sanayi işçisi

c. Heykeltraş

d. Çeşitli mesleklerden emekli insanlar

5 Değirmendere'de 105 bina yerle bir veya ağır hasarlı... Yüzlerce bina da oturulamayacak durumda... Ben, şimdi şunu öneriyorum... Yolun kuzeyi tamamen boşaltılsa, bir deprem müzesi haline gelse...Yolu güneyindeki tepeler eski haline dönse, iki katlı evlerden oluşan mahallelerle... Başlatılmış olan sanat etkinlikleri devam etse... Yalnızzz, devletin gerekli kanunları çıkarması ve yerel yönetimlerin donanımlarını da zenginleştirmesi koşuluyla... Şehir plancısı ve mimar Raşit Gökçeli, Değirmendere için uluslararası yarışmalar açılmasını öngörüyor... Bambaşka fikirler yarışsa, diyor...

Pekiii, yıkılan binalar genellikle kaç katlı, kestirebilecek misiniz?..

a. 6 katlı...

b. İki katlı sadece iki bina yıkılmış...

c. Gönüllü olarak Değirmendere'ye giden işsiz gazeteci Ayşe Çavdar'ın tespitine göre tek katlı kerpiç evler ayakta...

d. 1984'te bütün Türkiye'de çıldırasıya başlayan kat kat üstüne koyma yarışı, depremle birlikte kat kat üstüne yığılarak son buldu...

6 Değirmendere'de bugün beş bölgede 1360 adet çadır içinde yaklaşık 4000 kişi barınıyor... Her çadır kampının kendine has hikayesi var... Her çadır kampı başlıbaşına bir sosyal olgu, oğul veren kovanlar gibi birer koloni... Ziyaret ettiğim 'Değirmendere - 2' adlı çadır kampında 109 adet Pakistan yapımı çadır var... Giriş yazısında sözünü ettiğim gönüllülerin kuruluşunu başlattıkları ve halen 576 kişinin yaşadığı bu çadır kampının yer aldığı sahanın ilginç bir adı var... Kestirebilecek misiniz?..

a. Kurtuluş

b. Sultan Baba

c. Eşkıya mahallesi

d. Amerikan çöplüğü

7 Değirmendere-2 adlı çadır kampının depremzedeleri kendilerine demokratik biçimde bir başkan seçmişler... Hilmi Demokan... Eski bir TRT spikeri... Başkan Demokan çadır kampları için acilen 600 kişiye hizmet edecek bir mutfak pişirme ünitesi istiyor... Ama onun gönlünde esas yatan nedir, aşağıdakiler arasında kestirebilir misiniz?..

a. Kendilerini Değirmendere belediye başkanının ziyaret etmesi...

b. Gönüllü bir mimar...

c. 250 watlık vericili bir radyo!!!

d. ‘Arı’ların yanı sıra, kamp sakinlerine şevk verecek, onları depresyondan çıkararak bir elden kendileri için çalışır hale getirecek coşkulu 'ateş böcekleri...'

8 Devletin pek çok yasayı yeniden düzenlemesi gerekiyor... Küçücük yasal iyileştirmeler bile Değirmendere gibi uygar kasabaların önünü açacak... Oysa, bakıyoruz, 'afet yasası' diye bilinen 'Umumi hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun' kaç yılında çıkarılmış?..

a. 1929

b. 1939

c. 1949

d. 1959

9 1959 tarihli afet yasasının 1968'de yenilenmiş bir maddesine göre, afetzedelere yardım olarak imar ve iskan bakanlığınca yaptırılacak inşaatlarda kusuru görülecek veya taahhüdünden dönen müteahhitlere ne ceza öngörülüyor?..

a. İdam!!!

b. Ömür boyu hapis!!

c. Ömür boyu meslekten men!

d. 500 liradan 2 000 liraya kadar tazminat...

10 Genellikle karmakarışık, 'kasaba ölçeği'nde düşünülmüş ve özellikle de Turgut Özal'ın 1984'te çıkartacağı büyük imar affıyla başlayan talandan bihaber(!!!) afet, imar (ve benzeri) yasaları için aşağıdakilerden hangisi yakıştırılabilir?..

a. Nasrettin Hoca'nın 'Değdiydi, değmediydi,' fıkrası...

b. Yine Nasrettin Hoca'nın 'Parayı veren düdüğü çalar,' fıkrası...

c. Bizim Temel'in 'Bizde çalışanı becerirler,' fıkrası...

d. Hepsi... Kim kime kim duma...

11 Değirmendere'nin bugün en önemli sorunu envanter!!! Yani doğru bilginin derhal toplanması... Ölü sayısı şimdilik 450 ama kaç kişinin göçük altında olduğu bilinmiyor... Tespitler zamanında yapılamıyor... Devlet organları hızlı ve esnek davranamıyor... Kararnameler hızla çıkartlamıyor... Örneğin, bina hasarı tespiti için Değirmendere'de mahkemeye başvuru sayısı şimdilik 2 000... Mahkeme Gölcük'te... Bilirkişi ve avukat sayısı çok az... Halen 8 hakim var... Gölcük dahil toplam başvuru 5 000... Takviye yapılmazsa, tespitler en az kaç gün sürecekmiş?..

a. Sittin sene

b. Altı ay

c. Dokuz ay

d. 60 gün

ÖNEMLİ NOT:

'Değirmendere-2' çadır kampının gönüllülerinin ricası üzerine kampta hasta yatan iki ihtiyarın durumunu duyurmak istiyorum... Depremde ayağından yaralanmış 65 yaşındaki emekli maden işçisi kalp hastası Cevat Satır ve depremden sonra yüz felci geçirmiş olan şeker ve kalp hastası eşi Cevriye'nin derhal bir yaşlılar evine kaldırılmaları gerek... Lütfen bana haber verin...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!