Testi kırılmadan harekete geçiyorlar
Güncelleme Tarihi:
Kuzey Afrika ve Ortadoğu yangın yerine döndü. Cezayir ve Tunus'ta başlayan isyanlar, tüm bölgeyi tehdit ediyor. Yaşanan sürecin sonunda Ortadoğu'nun siyasi yapısının değişmesi kaçınılmaz.
Ä°syanların ilk kurbanı Tunus Devlet BaÅŸkanı Zeynel Abidin Bin Ali oldu. Bin Ali ve ailesi Suudi Arabistan'a kaçarken, eÅŸ zamanlı ayaklanmaların görüldüğü Cezayir daha akılcı davrandı.  Â
Cezayir hükümeti, gıda fiyatlarında indirime gitti. Böylelikle ekonomik kaygıları hafifleterek, isyanların ateşini bir nebze de olsa söndürdü.
Şimdi Mısır alev alev. Ülkeyi 30 yıldır demir yumrukla yöneten Hüsnü Mübarek'in koltuğu hiç olmadığı kadar tehlikede.
Olayları, 1970'lerde Enver Sedat dönemindeki ve 1990'lardaki protestolar gibi gören hükümet, harekete geçmekte geç kaldı.
Mübarek, günler sonra halkın karşısına geçip, reform sözü verdi.
Hatta atadığı Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman, muhalefetteki tüm partilerle yeni anayasa üzerinde görüşmeler yapacağı açıklandı.
Ancak "ok yaydan fırlamış" olacak ki, etkili muhalif örgütlerden Müslüman Kardeşler, hükümet tarafından kimseyle masaya oturmayacaklarını ilan etti.
TESTÄ° KIRILMADAN...
Tarihî, kültürel, dinî ve dilsel bağlarla birbirine bağlı ülkelerin ve halkların bulunduğu bu coğrafyadaki yaşananların bir diğerini etkilemesi kaçınılmaz.
Cezayir gibi bazı ülkeler testi kırılmadan harekete geçme arayışında. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, halka reform sözü vererek, harekete geçti.
Bugün de bölgeden bir reform sözü daha geldi. Bu kez haftalardır protestoların görüldüğü Ürdün'de Kral Abdullah, hükümeti görevden aldı.
Bu değişikliğin "gerçek siyasi reformlar" yapılabilmesi için gerçekleştirildiği açıklandı.
Batı yanlısı bir yönetimin bulunduğu Filistin de "en kısa sürede" yerel seçime gideceğini duyurdu.
Ortadoğu'nun siyasi tablosu yeniden şekilleniyor. Yıllardır Batı yanlısı olan ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde "değişim" rüzgarları esiyor.
Ancak belki de en önemli soru olan "bundan sonra ne olacağı" masada durmaya devam ediyor.
Bu değişen tablodan sancılı ancak demokratikleşme sürecinden geçen yönetimler mi çıkacak? Yoksa aşırıların güçlendiği bir süreç mi başlayacak? Bu kilit sorunun yanıtı tarihi de şekillendirecek.