Teslim oldu tutuklandı

Başer, sabah saat 09.15’te kendisi gibi hâkim olan eşi Rabia Başer, oğlu, yeğeni ve avukatı ile birlikte Bakırköy Adalet Sarayı’na geldi. Başer, “Düğün için memleketim Uşak’a gitmiştim. Hakkımda yakalama kararı çıkarılacağını basından öğrendim ve arabama bindim geldim” dedi. Adliye önünde yaptığı açıklamada, üzerine atılı suçun ne olduğunu bilmediğini belirten Başer, şöyle devam etti:

SEÇENEĞİM YOKTU

“Vicdanen dosyalara baktım ki tutuklanmalarını gerektiren herhangi bir şey olmadığı için tahliye kararı vermek durumunda kaldım. Başka bir seçeneğim yoktu. Öncelikle ben bu kararı bana gönderen asliye cezaya gönderdim. Dedim ki ‘Bu konuda sen karar ver’. O bana tekrar gönderdi ve bu konuda uyuşmazlık çıktı. Sonra 9’uncu Ağır Ceza bu işi çözdü ve bana ‘Sen karar vereceksin’ dedi. Ben de şubat ayında o zaman ki reddi hâkim talebini soyut bulduğum için, hangi hâkimin neden reddedildiği belirtilmediği için reddettim. Eğer bugünkü verdiğim karar usul ve yasaya aykırı ise o gün reddetmem de usul ve yasaya aykırıdır. Toplumun her kesimine söylüyorum: Eğer yargıç bağımsız karar veremeyecekse davalarını açabilecekleri bir mahkeme kalmaz. Çünkü yargı bağımsızlığı kişisel bir bağımsızlık değildir.”

7 SAAT BEKLEDİ

Hâkim Başer, açıklamanın ardından kendisini bekleyen polislerle birlikte adliye binasına girdi. Başer’in ifadesi yaklaşık 7 saat sonra alındı. Başer, ifadesinde özetle şunları dedi: “Usul hükümleri gereğince bir mahkemenin kararını bir başka mahkeme veya hakimliğin verdiği kararı yok sayması gibi bir usul yoktur. Yargıtay gibi üst mercilerin kararı üzerine karar verebilir. İstanbul 10. Ağır Ceza Hakimliği usul yasasını çiğnemiştir. Ayrıca onun verdiği karar benim kararımı verdikten sonra gelmiştir. Anayasa’nın 138’inci maddesi gereğince yargısal kurum içinden de kimse emir ve talimat veremez. Bu şekilde bugün yapılan işlemle ilgili de Adalet Bakanlığı herhangi bir talimat veremez. Verse de hakim vicdanına göre karar vereceği için uymaz. İşin hukuki yanına gelince, metin çelişkilerle doludur.”

‘VİCDANINIZA GÖRE KARAR VERİN’

Başer, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 saat boyunca 7 sayfalık ifade verdi. Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin var olması ve adli kontrol hükümlerinin yeterli olmadığını belirten Mahkeme Heyeti, Başer’in“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” ve “silahlı örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi.

‘ŞÜKÜR TUTUKLANDIM’

Tutuklanma sonrası Başer’in sosyal medya hesabından “Yargı bugün ölmüştür, kendi gelen Hakîmin kaçma şüphesi varmış, kısmetimize tutuklama düştü, şükür. Sayın meslektaşlarım bundan sonra karar verdiğiniz sanıkların suçlarına iştirakten tutuklanabilirsiniz” tweet’i atıldı.

Mahkeme, önceki gün de eski İstanbul 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Metin Özçelik’i aynı suçlamayla tutuklamıştı.

YETKİSİ YOK

YARGITAY Başkanı İsmail Rüştü Cirit, tahliye krizinin merkezindeki 29’uncu Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Metin Özçelik ve eski 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Mustafa Başer’le ilgili “Bu iki hâkimimiz yetkisiz hareket etti” dedi. Tokat Barosu’nun bir etkinliğine katılan Cirit, şunları söyledi: “Hâkimler anayasa ve yasalara göre hareket etmekle sorumlu insanlardır. Ben yasaya uymazsam, toplumdan da yasaya uymasını bekleyemeyiz. Şu anda idam kaldırmış olmasına rağmen usul sorgusunda kişiyi idam etmekle benzer bir olay. Yetkisiz bir olaydı o. Görevi kötüye kullanmak veya bu şekilde değerlendirilebilir.” Mustafa TURAPOĞLU / DHA