Güncelleme Tarihi:
2016'nın temmuz ayında Florida'da meydana gelen ve Tesla Model S'in karıştığı kaza, Tesla marka bir otomobilin neden olduğu ilk ölümlü kaza olarak kayıtlara geçmiş ve federal makamlar tarafından kaza ile ilgili inceleme başlatmıştı. Maalesef o kaza ilk ve son Tesla kazası olmadı.
Ocak 2018’de Kaliforniya'da meydana gelen başka bir kazada Tesla Model S'in otopilotu hakkında inceleme başlatıldı. Kazanın ardından Tesla sözcüsü yaptığı açıklamada sürücünün dikkatsiz davranmış olabileceğinin altını çizerek. ''Otopilot yalnızca tamamen dikkatli sürücülerin kullanması için tasarlandı.'' ifadesini kullanmıştı.
Geçtiğimiz hafta da ABD’nin Teksas eyaletinde sürücüsüz seyir özelliğine sahip 2019 Tesla S model elektrikli araç, hareket halindeyken virajı alamayıp bir ağaca çarptı ve araçta bulunan 2 kişi de hayatını kaybetti. Polisler, kaza yapan araçtaki kişilerden birinin ön, diğerinin arkadaki yolcu koltuğunda oturduğunu, yani sürücü koltuğunun boş olduğunu ve otopilotta kullanıldığını iddia ediyor. Normal şartlar altında Tesla, herhangi bir tehlike anında sürücüyü direksiyona temas etmesi konusunda uyarıyor. Aynı uyarıları, aracın dijital ekranında da gösterip sürücünün kontrole geçmesini sağlıyor.
Tesla’nın Ceo’su Elon Musk, kendilerine ulaşan kaza verilerine göre otopilotun etkinleştirilmediğini ve bu arabada FSD'nin (Full Self Driving-Tam Otonom Sürüş) olmadığını, dahası standart otopilot özelliği için yol üzerinde şeritlerin olması gerektiğini ancak kaza yerinde yol çizgilerinin olmadığı yönünde bir açıklama yapmıştı.
Bugün ise bu kaza için üretici firma Tesla'dan bir açıklama daha geldi.
The Verge'de yer alan habere göre, şirket kazaya karışan aracın direksiyonun deforme olduğunu, bunun da kaza anında sürücü koltuğunda birinin olduğu sonucunu işaret ettiği bilgisinin altı çizildi.
Son dönemlerde yaşanan ve ölümle sonuçlanan bu ve benzeri kazalar sürücüsüz araç teknolojisi konusundaki kaygıları arttırdı ve Tesla'nın sürücüsüz otomobillerine ilişkin güvenlik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Biz de Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği ( TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, E-Garaj Kurucu Ortağı Emir Tunçyürek ile konuyu enine boyuna tartıştık ve Tesla kullanıcılarından araç hakkındaki görüşlerini aldık.
Araç otomatik pilottayken nasıl bu şekilde kaza yapabiliyor? Bu araçlarda sürücü, kazadan önce kontrolü alması gerektiğine dair sesli ve görsel uyarılar alıyor ama otomatik pilottan çıkmak için çok mu geç kalınıyor?
Berkan Bayram: Öncelikle şunu bilmeliyiz ki bu kazalar yaşanabilir ve yaşanmaya devam edebilir. Maalesef, otonom sürüş teknolojisi ne kadar iyileştirilse de insan faktörü her zaman etkendir. Örneğin vaktiyle sürücü emniyet kemeri takmadığında çıkan uyarı sesini önlemek için, kemer tokasının yuvasına parça takardı. Bugün ise, direksiyona belirli süre içerisinde müdahale etmediğinizde çıkan uyarıyı önlemek için, direksiyon üzerine ağırlık konulmakta ve araç bilgisayarı ellerin sürekli direksiyon üzerinde olduğunu zannetmektedir. Her ne kadar araç sürüşünü bu şekilde yapmaya devam edebilse de bu sürüş ancak tanımlanmış, yani uygun şartlar altında devam edebilecektir. Ama sadece 4. ve 5. seviye otonom sürüş teknolojisi kapsamına giren kompleks senaryolar karşısında araç çaresiz kalacaktır. Bu durumda kabahatli olan, araç ve araç sürücüsü değildir.
Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği ( TEHAD) Başkanı Berkan Bayram
Tesla’nın son ölümlü kazasında maalesef araç sürücüsü benzer bir uygulama yaparak, aracın sürekli uyarı sesi çıkartmasını ve bir süre sonra da yavaşlayarak durmasını önlemiştir. Kaza sonrası polisin sürücü koltuğunda kimsenin olmadığını belirtmesinin sebebi de budur. Daha önce gördüğümüz benzer videolarda, sürücü koltuğunda kimsenin olmadığı halde dahi aracın sürülüyor olması durumu, maalesef bu yöntem ile mümkün olabilmekte, otomobil bilgisayarı da bu şekilde aldatılabilmektedir.
Emir Tunçyürek: Otomatik pilot bir sürüş asistanı özelliğidir. Sürüş esnasında şeritlere yola ekstra odaklı olma zorunluluğunuzu elinizden alır ve özellikle uzun yolda daha az yorar. Ancak sorumluluk her zaman sürücüye verilir ve sürücü etrafında olan biteni takip etmelidir. Şeritler aniden kaybolursa kontrolü ele almalıdır, bu yüzden dikkatini tamamen başka şeylere vermemelidir, ancak dediğim gibi bu sistemler sürücünün dikkatinin yorucu kısmını üstlenerek yardımcı olurlar. Son kazada otomatik pilot açık olmayabilir gerçekten çünkü otomatik pilot açık olmak için sürücü koltuğunda ağırlık, emniyet kemerinin takılı olması, belirli aralıklarla direksiyona dokunma gibi şartlar arıyor. Elon Musk da tweetinde buna dikkat çekmişti. Çünkü araç kaza yaptığında sürücü koltuğunda kimse oturmuyormuş.
Musk'ın Twitter'dan paylaştığı "Tesla 2021 ilk çeyrek güvenlik raporu'nda sürücüsüz araçlarının kaza riskinin, normal bir araca kıyasla 10 kat az olduğunu gösterdiğini yazmıştı.
Tesla with Autopilot engaged now approaching 10 times lower chance of accident than average vehicle https://t.co/6lGy52wVhC
— Elon Musk (@elonmusk) April 17, 2021
TÜM GÜVENLİK TEDBİRLERİ İNSANLAR TARAFINDAN ÇİĞNENMEYE MÜSAİT
Peki ek güvenlik önlemleri alınabilir mi?
Berkan Bayram: Örneğin sürücü koltuğunun ağırlık sensörüne sahip olması, böylece emniyet kemeri takılmış olsa dahi koltukta kimsenin oturmadığının algılanabilmesi, veya direksiyon üzerinde sürücüyü takip eden kızılötesi sensör kullanılarak, gerçek bir sürücünün olup olmadığının kontrolü… Maalesef ki, aklımıza gelebilecek tüm güvenlik tedbirleri insanoğlu tarafından çiğnenmeye müsait olabilmektedir. Bu yüzden, araç ne kadar otonom sürüş teknolojisine sahip olsa da, tüm uyarı sistemlerini aldatabilen insanoğlu nedeniyle, aslında olmaması gereken kazalar gerçekleşebilmektedir.
Araç otomatik pilottayken direksiyona el teması olmazsa araç kendini güvenli bir şekilde durduruyor mu?
Emir Tunçyürek: Evet. Belirli bir süre uyarıyor. Aracın içinde sesli uyarıda da bulunuyor. Hala dokunulmaz ise dörtlüleri yakıp güvenli şekilde yavaşlamaya başlıyor ve duruyor.
E-Garaj Kurucu Ortağı Emir Tunçyürek
Son yaşanan kazada polis aracın sürücü koltuğunda kimsenin olmadığı iddia ediyor. Eğer iddia edildiği gibiyse bu şekilde sürüş ne kadar güvenilir?
Emir Tunçyürek: Kesinlikle hiç güvenilir değil. Asistan özelliğe güvenip sürücü koltuğu terk etme kimsenin özellik olarak sattığı bir şey de değil, tamamen yanlış algı ile insanların yaptığı yorumlar.
SÜRÜCÜ 1.5 SANİYEDE OTOPİLOT 8 SANİYEDE TEPKİ VERİYOR
Peki, bu kazalar teknolojik hatalardan kaynaklanabilir mi?
Berkan Bayram: Evet teknoloji de hata yapabilir, daha doğrusu sensör verilerini doğru analiz edemeyebilir veya daha önce hiç karşılaşmadığı olağanüstü bir senaryo karşısında cevapsız kalabilir. Örneğin belirli çizgiler ile bölünmüş bir yolda son derece güvenli hareket eden araç, şerit çizgilerinin bittiği noktada anlık olarak tepkisiz kalabilmekte ve kısa bir kontrol kaybı sonrası sürücüyü ‘kontrolü ele alması’ için uyarabilir. Veya bir kavşağa yaklaşan araç, kavşaktan geçmekte olan açık renkli kamyon kasasından yansıyan güneş ışığından anlık körlük yaşayabilir ve önünde herhangi bir araç olmadığını tahmin ederek, kavşakta kazaya sebebiyet verebilir.
Bahsettiğim bu örnekler maalesef yaşanmış hikayeler... Gerçek şu ki, bu tür tahmin edilmesi zor senaryoların her biri yaşandığında, bir üst seviye güvenlik yazılımı programlanacak ve gerçek anlamda daha güvenli bir trafikten söz edebileceğiz. Unutmayalım ki, yapılan çalışmalarda sürücünün algı ve tepki verme süresi ortalama 1,5 saniye iken, geliştirilen otonom sürüşe sahip araçta bu süre ortalama 0,8 saniyedir. Yani şu an için insanoğlunun akıllı bir yapıdan daha hızlı karar verip harekete geçmesi mümkün değildir. Bu yüzden yapmamız gereken tek şey, insan için geliştirilen teknolojinin önünde durmamak, engellememek ve güvenlik tanımlamalarının tümüne harfiyen uymaktır.
Bu şekilde kazaları önlemek için nelere dikkat etmek gerekiyor?
Emir Tunçyürek: İnsanlar otomatik pilot gibi asistan özelliklerini hemen bugünden tam otonom ile karıştırıyorlar. Genellikle insanların kısa yoldan hemen sonuca varma istek ve alışkanlıklarından oluyor bu. Ülkemizde de kazaların çoğu uzun yolculuklarda uyku gelmesi, dikkat dağılması ve şeritten çıkma ile oluyor. Bu sebeple objektif olarak bu gibi sistemler normal sürücü kullanımından kesinlikle daha güvenli. Geçtiğimiz günlerde Tesla Vehicle Safety Report’u yayınladı. Orada da paylaşılan değerlerde yapılan kazaların otopilot aktifken yapılan vs normal sürüşte yapılan oranlarının kıyaslamasını görebilirsiniz. Kaldı ki normal binlerce araba her gün kaza yapar ve yanarken, Tesla kaza yaptığında her yerde haber niteliği taşıyor. Bu gibi sebeplerden elektrikli araba ya da otonom sürüş teknolojilerine negatif algı yaratmak insanımızın da vizyonunu köreltir kanaatindeyim. Tam tersi vizyonları, ufukları açmak için bu sistemleri teşvik etmek, heyecanlandırıcı biçimde anlatmak gerek diye düşünüyorum.
İngiltere’de yaşayan ve gününün büyük bir kısmını işi gereği araba kullanarak geçiren 42 yaşındaki Matthew Wheeler, satın aldıkları Tesla Model X’i mimar olan eşi Beyza ile birlikte dönüşümlü olarak kullandıklarını ve artık başka araca bindiklerinde eksiklik hissettiklerini söylüyorlar.
Matthew Wheeler, arabayı çoğunlukla otopilotta kullandığını ama bunu yaparken otopilotu yardımcı pilot gibi kullandığının altını çiziyor “Elimi direksiyondan gözlerimi yoldan ayırmıyorum. Zaten yasal olarak da böyle olması gerekiyor. Madem hala kontrol sizde neden otopilot kullanıyorsunuz diyebilirsiniz ama inanın trafikte çok vakit geçiren biriyseniz işinizi inanılmaz kolaylaştırıyor ve stresinizi azaltıyor. Özellikle sıkışık trafikte ve otobanda en büyük yardımcınız oluyor. 4 aydır Tesla kullanıyorum ve başka araç kullandığımda daha şimdiden eksikliğini hissediyorum.” diyor.
Eşi Beyza ise otopilot seçeneğini denediğini ama alışmak için biraz zaman gerektiğini, aracın kendi kontrolü dışında ani fren yapmasının kendi güvenliği için de olsa biraz tedirgin edici olabileceğini söylüyor. Otopilot özelliğini park ederken sıklıkla kullandığını ve kesinlikle kendisinden daha iyi park ettiğini itiraf ediyor.
'BENDEN DAHA ÇABUK MÜDAHALE EDİYOR'
Tesla ile ilgili duyduğunuz kaza haberleri bu araca olan güveninizi sarstı mı diye sorduğumuz da Matthew'un cevabı çok net oldu. "Kesinlikle hayır, güvenim hiç sarsılmadı. Tesla o kaza ile ilgili açıklama yaptı. Şu anda araçların self driving icin hazır olmadığı biliniyor zaten. Bahsi geçen en son kazada aracın kullanıcıları büyük bir risk almış."
Beyza ise bu kaza haberinden sonra birazcık güveninin sarsıldığını en azından otopilot seçeneğine yüzde yüz güvenmek için hala çok yol olduğunu düşünüyor.
'ARAÇ BAZEN ŞAŞIRABİLİYOR'
Matthew, otopilotta kendini oldukça güvende hissediyor. "Herhangi bir kaza anında beni koruyacağını düşünüyorum, benim için otopilot seçeneği 3. bir göz gibi, alışmak zaman alıyor ama alıştıktan sonra vazgeçilmeziniz oluyor. Ayrıca her geçen gün daha da iyiye gidiyor ve aracınız sürekli güncelleniyor. Yakında çok daha güvenli olacak" diyor.
Matthew bugüne kadar aracı kullanırken hiç problem yaşamadığını ve kaza tehlikesi atlatmadığını çünkü aracı çok iyi tanıdığını, hangi durumlarda kafasının karıştığını bildiğini söylüyor. "Mesela yolun iki tarafında araba park etmişse ve bu nedenle çift şeritli bir yol tek şeritli olarak kullanılıyorsa veya iki yol birleşip tek şerit oluyorsa araç şaşırabiliyor. Böyle bir durumda hemen müdahale ediyorum. Aksi halde kaza durumu yaşanabilir."
Aracın henüz döner kavşakları ve yay geçitlerini tanımadığını, dolayısı ile araç kullanırken gözlerimi kapatacağımız ve kitap okuyacağımız günler için biraz daha beklememiz gerektiğini ekliyor.