Tesettürden esinlendi hayatı kaydı

Güncelleme Tarihi:

Tesettürden esinlendi hayatı kaydı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2002 00:00

Ä°spanyol modacı Miguel Adrover'in (36) ABD'deki yükseliÅŸi, düşüşü kadar hızlı oldu. 1990'ların sonunda modaya getirdiÄŸi yeni soluk, kumaÅŸ ve detaylarda gösterdiÄŸi titizlik, ilham kaynaklarındaki zenginlik onu New York'ta bir sezonda meÅŸhur etti. Ancak 9 Eylül 2001'de ‘‘Ütopya’’ adlı koleksiyonuyla ÅŸansı döndü. Kuzey Afrika'dan esinlenmiÅŸ, doÄŸu giysilerini, uçuÅŸan başörtülerini ustalıkla kullanmıştı. Ama iki gün sonra 11 Eylül saldırısı olunca, o paranoya günlerinde neredeyse ‘‘aramızdaki düşman’’ diye damgalandı. Jaguar'ından inip yine bisikletine bindi. Kültürler arası kaynaÅŸma düşüncesinden vazgeçmedi. Son koleksiyonuna ‘‘Dünya Vatandaşı’’ adını verdi. Onunla konuÅŸan New York Times Magazine yazarının dediÄŸi gibi ‘‘çok ukala, ama öyle yetenekli ki, insan sesini çıkaramıyor.’’Miguel Adrover Majorca Adası'nda badem yetiÅŸtiren bir köylünün çocuÄŸuydu. DoÄŸru dürüst hiçbir eÄŸitim görmedi. 1991'de 25 yaşındayken maceracı bir göçmen olarak New York'a ayak bastı. East Village'da ‘‘Horn’’ (Boynuz) adlı bir butik açıp DUGG diye bir marka yaratarak tişört satmaya baÅŸladı. 1999'da ilk defilesini yaptı. Bu parlak bir ÅŸovdu. Şöyle anlatıyor: ‘‘YaÄŸmur ormanlarındaki evinden kovulan bir Brezilyalı kadının hikayesi bu. Meksika'ya göç ediyor, orada Zapatista'lara katılıyor, sonra New York'a gelip yamalı bir Amerikan bayrağına sarılı bir evsiz olarak yaşıyor.’’ESKÄ° YORGANDAN PALTOAma onu şöhrete kavuÅŸturan ikinci koleksiyonu oldu. Adrover'e komÅŸu yaÅŸayan karikatürcü Quentin Crisp ölmüştü. Adrover onun yorganını alarak bir Quentin Crisp paltosu yaptı, bir Burberry pardösüsünü ters yüz edip elbiseye dönüştürdü ve müthiÅŸ bir sansasyon yarattı. 2000'de Pegasus adlı büyük moda ÅŸirketiyle milyon dolarlık bir anlaÅŸma imzaladı. Pegasus, Givenchy, Christian Dior, Louis Vuitton gibi markaları çatısı altında toplayan, dünyanın en büyük moda grubu LVMH'ın kurduÄŸu bir ÅŸirketti. Amacı genç ve parlak modacılara koleksiyonlar hazırlatıp her birine ayrı bir corner ayırdığı maÄŸazalarla büyük bir zincir kurmaktı.Birkaç ay sonra Adrover ‘‘Banka’’ adlı yeni koleksiyonuyla büyük baÅŸarı kazandı. Güvenlik görevlilerinin üniformalarından esinlenmiÅŸti. Hem ÅŸaşırtıcıydı giysiler, hem de herkesin giyebileceÄŸi cinstendi. Uzun yıllardır bu baÅŸarıyı gösteren belki ilk modacıydı. Gelgelelim daha sonraki koleksiyonu ‘‘DoÄŸu'yla KarşılaÅŸma’’ ve bir sonraki ‘‘Ütopya’’ ile birden rüzgar tersine döndü. Miguel Adrover, Mısır'a gitmiÅŸ, orada aylarca kalmış, yerel giysilerden, camilerden çok etkilenmiÅŸti. Ãœtopya koleksiyonunun defilesi ÅŸanssız bir günde, 9 Eylül 2001'de yapılmıştı. Ä°ki gün sonraki Ä°kiz Kuleler saldırısı, bütün ÅŸimÅŸekleri Adrover'in üstüne çekti. ‘‘İnsanların diÄŸer kültürleri de öğrenmesini istedim. Oysa onlar kıyafetlerime baktılar, hem beÄŸendiklerini söylediler, hem de Taliban'la baÄŸlantı kurdular. Amerikan moda dünyasında bazı ÅŸeyleri gösterebilirsiniz. Bazılarını ise asla.’’Birkaç gün sonra bir Ä°spanyol magazin dergisi, Adrover'in New York'taki atölyesinin Bin Ladin'le baÄŸlantılı olduÄŸunu iddia edecek kadar ileri gitti. Ardından Pegasus onunla anlaÅŸmasını feshetti. Gerçi ÅŸirketin kararı siyasi deÄŸil ticariydi. Pegasus yöneticileri ‘‘Biz sanatın koruyucuları deÄŸiliz. Ä°ÅŸ yapıyoruz. Adrover her bir elbiseyle günlerce uÄŸraşıyor’’ diyorlardı.Gerçi yeteneÄŸi konusunda kimsenin bir ÅŸey dediÄŸi yoktu. Herkesin lanetlediÄŸi ‘‘Ütopya’’ koleksiyonu için bile Japonya'dan 1.5 milyon dolarlık bir teklif almış, ama koleksiyonu üretememiÅŸti. Miguel Adrover çok da fazla yıkılmamıştı. Hemen kiraladığı şık atölyeden çıktı, ekibini topladı, Chinatown'da bir daire kiraladı, Pegasus anlaÅŸmasından kalan son 50 bin doları harcayarak yeni koleksiyonu ‘‘Dünya Vatandaşı’’nı hazırladı. Yanında çalışanlar geceleri odalardan birinde yatıyorlardı. New York'un en parlak nakış ve patch work ustalarından Mei Zou, gündüzleri Narciso Rodriguez gibi büyük modacıların atölyelerinde parayla, geceleri Adrover'in yanında bedava çalışmaktaydı. Adrover ‘‘Benim ekibimin çoÄŸu baÅŸkalarıyla çalıştıktan sonra buraya geliyor’’ diye anlatıyor. ‘‘Burası bir mülteci kampı. Hepimiz moda mültecileriyiz.’’Adrover ve müritlerinin (yanında çalışanlara moda dünyası ÅŸakadan böyle bir isim vermiÅŸ) yarattığı ‘‘Dünya Vatandaşı’’ koleksiyonu New York'un Adrover konusundaki bütün çekincelerine raÄŸmen çok beÄŸenildi. O kadar ki, Vogue Dergisi, kendi düzenlediÄŸi moda ödülleri VH1/Vogue Fashion Awards töreninde sunuculuk yapacak olan TV dizisi Will & Grace'in yıldızı Debra Messing'in, onun koleksiyonundan bir kıyafet giymesini istedi. Ama Adrover bütün Amerika'nın hayran olduÄŸu, Türkiye'de Movie Max kanalında gösterilen dizinin ünlü yıldızını reddetti: ‘‘Kim bu Debra Messing? Benim televizyonum yok, birisine gidip diziyi seyrettim. Yok, dedim, bu kadın benim kıyafetimi giyemez. Charlotte Rampling'e benzemiyor.’’Böylece Vogue Dergisi ve Debra Messing gibi iki güçlü düşman daha edinen Miguel Adrover, bugünlerde yine de mutlu. Çünkü Barcelona Modern Sanat Müzesi onun bir retrospektif sergisini düzenleyecek. Bir de giysilerini üretebilse ve bazı dükkanlarda satabilse hiç mesele kalmayacak.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!