Güncelleme Tarihi:
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, yapımcı Filiz Aydoğan; yemek ve tatlı isimlerinde kadın uzuvlarının kullanılmasının bir kadın olarak kendisini rahatsız ettiğini belirterek şunları anlattı:
“Niye ‘Erkekbudu’ değil de, ‘Kadınbudu’? Mutlaka bu tarihten gelen bir şey ama anayasa kuralı değil, değişmez diye bir kaide yok. Kadın hakları diye bir şey varsa bizim ekip de kadınlardan oluşuyor. Türkçe’nin güzel konuşulması ve doğru kullanılması adına bu tip argo kelimelerinin çok duyulmasının ve ekranlardan seyircilerle paylaşılmasını tasvip etmiyoruz. Muhafazakâr olmamızdan kaynaklanan bir durum değil. Tamamen güzel Türkçe konuşma hassasiyetinden kaynaklanıyor.”
YAPILAN KÜSTAHLIK
“Tarih boyunca yemek kültürü” adlı kitabın da yazarı olan Prof. Dr. Murat Belge konuya ilişkin NTV’nin sorusuna sert yanıt verdi:
“Bu isimler tarihte birtakım nedenlerle takılmış. Zaten bize o tarihi anlatıyor. ‘Kadınbudu’nun bir karakteri var, tarihi geçmişi var ve bir toplumsal gerçekliği yansıtıyor. Tarih boyunca da bu millet adını yadırgamadan, hafif tebessüm ederek kadınbudu köftesini yemiş, şimdi birileri kalkıyor kadının budunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ne alakası var, sen kimsin, kim oluyorsun, bunları değiştirme hakkını nereden buluyorsun!” Belge, “Bu tür şeyler bütün dünyada yapılmıştır ama epey zaman önce yapılmıştır, şimdi alay konusudur. Şimdi bizim toplum bütün bunları yeniden keşfetme durumunda ve gereksiz bir çaba içerisinde. Yani küstahlık!.”
İşte kışkırtan yemekler
Hanımgöbeği,vezirparmağı, hanımçantası, babagannuş, anagannuş, analıkızlı, gençkız rüyası, dul avrat çorbası .