Teşekkürler Paşam!

HAVA Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekliye ayrılan Ergin Celasin Paşa'ya şiir adına teşekkür ederim.Celasin, veda konuşmasında Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun ‘‘Sitem’’ şiirinden dizelerle başlamış:‘‘Şairin şiiri 'Önde zeytin ağaçları/Arkasında yar/Sene 1946/Mevsim sonbahar' diye başlıyor. Benim şiirim ise; 'Önde İstanbul Boğazı/Arkasında Kuleli/Sene 1953/Mevsim de sonbahar' diye başlamıştı.’’Konuşma metnini bana Sedat Ergin faksladı, beni nereden vuracağını iyi bilen kardeşlerimdendir.Ergin Celasin'le de beni o tanıştırmıştı, Ankara'da CNN Türk'ün gecesinde. Şiire tutkun, gitarist Sedat Ergin, beni biriyle tanıştırdı mı, yeni dostla ikinci ortak cümlemiz edebiyat üzerinedir.Celasin Paşa da, edebiyattan konuşmaya başlamış, benim Kitaplar Kitabı'ndan söz etmişti. Artık Ergin Celasin belleğimdeki dostlar kartoteksinde yerini almıştı.Hürriyet'te yayınlanan röportajında da, caza olan bilgili ilgisini öğrendim. Emekliye ayrılan bir paşanın şiirli vedaının beni nasıl etkilediğini belirtmeye gerek var mı?Üsküdarlı Celasin'in İstanbul sevgisi ve bir kitap kurdu olması, dosyasındaki olumlu puanları artırıyordu.* * *CELASİN, 1950'lerden itibaren Yüksek Kaldırım kitapçılarının müdavimi, Üsküdar Halkevi'ndeki kültür faaliyetlerinin de sadık izleyicisi olmuştu. Yabancı dildeki kitaplarını da, Hachette'ten alıyordu.Küçük yaşlardan bugüne kitap sevgisi büyüyürek, 15000 ciltlik kütüphaneye dönüşmüştü. Şimdi o da kitaplarına bir ev hazırlıyor. Önce onları yerleştirecek, sonra kendisini ve ailesini. İlgi çekici bir saklama yöntemi bulmuş Celasin Paşa. Aldığı kitapları kutuya koymadan önce onların bir klasörünü yapıyor, sonra da gerektiğinde rahatça bulabiliyor. Zaten her cumartesi-pazar aldığı kitapları gözden geçirirmiş.Askeri disiplinin edebi olanına can kurban.1940'larda başlayan müzik merakı, çok türü kapsıyorsa da, şimdi cazda yoğunlaşmış, Nat King Cole ile başlayıp Chet Baker, Dave Brubeck, Bill Evans, Gerry Mulligan'la zenginleşen bir diskotek. Caz triolarını da çok seviyor.Celasin Paşa'ya olan sevgimin doruğa çıkışını sona bıraktım: En çok sevdiği şair Özdemir Asaf.Az kelimeyle, büyük bir şiir yarattığı için, diyor.Yarına dönük düşüncesini özetleyebilirim: Sanat-kültür-bilim üçgeninde, bireyin yaratıcılığı ile dünya standartlarını yakalayacağımız kanısında. İçinde spor da var. Bilim-spor-sanat birlikteliğini kurarak, bireyin gücü ve saygınlığı gözönünde bulundurularak, demokrasi ve laiklik temelli dünya görüşüyle yarınlara ulaşacağımıza inanıyor.* * *VEDA konuşması şöyle bitiyor: ‘‘1953 sonbaharında Kuleli'de başlayan şiir, maviliğin derinliklerinde uzayıp gitti... gitti... ve uçuş bitti.’’Hayır paşam. Tevfik Fikret ‘‘Yükselmeli, dokunmalı alnın semalara;/doymaz beşer dedikleri kuş itilalara (yükselmeye)’’ diyordu. Siz öylesiniz.Gene Fikret'in dediği gibi kendi semalarınızda kanat açacaksınız (kendi cevvim, kendi eflakimde tairim).Size kendi maviliklerinizde iyi bir yaşam diliyorum.