Terörün kaynağı Avrupa

Güncelleme Tarihi:

Terörün kaynağı Avrupa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2001 00:00

ABD'de yapılan saldırının faillerinin belirlenmesi çalışmaları sürerken dünya basınında bazı Türkiye kökenlilerin isimleri anılmaya başlandı. Dünyayı kana bulayan İslami terördü ve Türkiye'de bir İslam ülkesiydi. Kimse şaşırmıyordu. Türkiye de İslami teröre destek veren unsurları barındıran bir ülke olarak dünya kamuoyu önünde.Kazın ayağının aslında öyle olmadığını ise sadece biz biliyoruz. Belki başka bilenler de var ama onlar bilmemezlikten gelmeyi yeğleyecekler emin olun. İşin aslına bakarsanız, terörün dünya medyasına yansıyan Türk yardakçıları Türk kökenli ama bunların hiçbiri Türk değil. Tam aksine bunlar Türkiye'ye rağmen korunmuş, saklanmış, statü kazanmış Avrupalılar. Çünkü Türkiye yıllardan beri Avrupa ülkelerini bu kişilere karşı uyarıyor. Bunların kimi İslami terörün, kimi PKK'nın, kimi sol terörün aktörleri ya da aktrisleri.Bunlar yıllardan beri Türkiye tarafından terör suçuyla aranırken, Avrupalı ‘‘medeni’’ dostlarımız tarafından ‘‘siyasi mülteci’’ sıfatıyla kucaklandılar. Bunların örgütlenmelerine ‘‘demokratik hak’’, terör odağı olmalarına ‘‘fikir özgürlüğü’’ adı altında izin verenler Avrupalı ‘‘demokrasilerdi’’.Türk kökenli İslami terör Almanya'da, PKK terörü Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Yunanistan'da, sol terör ise bütün Avrupa'da kendine ‘‘yuva’’ buldu. Bunlar ister istemez Avrupa'daki diğer terör odaklarıyla işbirliği içine girdiler. Evrenselliklerini pekiştirdiler. Uyuşturucu ve kara para trafiğiyle birlikte yayıldılar. Türkiye ise yıllarca Avrupalı ‘‘müttefiklerine’’ bunların terörist olduğunu haykırdı durdu. Karşısında ise her seferinde sözde bir ‘‘insan hakları ve demokrasi’’ duvarı oluşturuldu. Aslında o duvarın koruduğu ve arkasında büyüttüğü şey terördü. Şimdi terör büyük bir dev olarak Batı'nın en yüksek kalesini vurdu. Ve müthiş bir insan avı var. Bu avda ortaya çıkan isimlerden bazıları Türk, bazıları Suud, bazıları diğer İslam ülkelerinden olabilir. Ancak özellikle Türkiye bu konuda söyleyecek çok şeyi olan bir ülke olarak bu vatandaşlık illiyetinden dolayı bu işlerden hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. . Yıllardan beri kendi teröristlerine karşı amansız bir mücadele veren Türkiye, Avrupa'nın koruyup kolladığı teröristler yüzünden bugün zan altında kalamaz.Çünkü o teröristler Türkiye vatandaşı değil. Onlar özbeöz Avrupalı. Kimi Alman, kimi Fransız, kimi İtalyan, kimi Belçikalı. Bir bütün olarak onlar Avrupa'nın koruduğu, kolladığı, büyüttüğü teröristler. ABD eğer terör odaklarına yönelik bir operasyon planlıyorsa, Avrupa'yı da unutmamalı. Her ne kadar şimdi en çok onlar bağırıyorsa da!Görün bakalım terörle mücadele neymiş!İNGİLTERE Başbakanı Tony Blair, CNN'de Christian Amanpour'un konuğuydu ve teröre karşı nasıl bir mücadele verilmesi gerektiğini anlattı. Konuşan Batılı bir lider değil, PKK'nın en güçlü döneminde Güneydoğu'da görev yapan bir Özel Harekátçı polisti sanki. Batılı dostlarımız henüz nasıl bir bela ile karşı karşıya olduklarının farkında değiller anlaşılan. Dağa taşa bomba atmakla terörün sona ermeyeceğini, karadan yapılacak harekátlarda ‘‘dost ile düşman’’ı ayırmakta nasıl zorlanacaklarını, yerli halktan zorla veya gönüllü olarak verilen lojistik desteği kesmekte nasıl güçlük çekileceğini bilmiyorlar. Dünyanın en büyük vurucu gücü ABD Afganistan'ı havadan vuracak. Oysa Afganistan'ın havadan veya karadan vurulmamış zaten milimetrekaresi kalmamış yıllardır. Üstelik de vurmayı planladığı teröristler çoktan Pakistan sınırındaki mülteci kamplarında kadın ve çocukların arasına yerleştiler bile. ABD o kampları vursa bu kez masum siviller de ölecek. Karadan harekát yapsa aynı ırktan insanların hangisinin terörist, hangisinin masum vatandaş olduğu alınlarında yazmadığı için bilip ayıramayacak. Terörle mücadele batağına şimdi ABD ve müttefikleri giriyor. Blair'in CNN'deki sözleri ABD ve müttefiklerinin, ki aralarında biz de varız, bu batağa nasıl yanlış bir açıdan girmeye hazırlandıklarının da göstergesi. Türkiye hálá ve her şeye rağmen bu harekátta önemli bir unsur olma şansını koruyor. Bu operasyon her şeyden çok istihbarata dayanmak zorunda. Türkiye'nin deneyimleri istihbarat olmadıkça terörle mücadele olmayacağını gösterdi. Bölgede etkin olabilecek bir iki istihbarat örgütünden biri ise Türkiye.Gerçi ABD'ye yönelik son saldırı başta CIA bütün istihbarat örgütlerinin kendi hükümetlerini dolandırdığını gösterdi ama Orta Asya'da istihbarat toplamakta etkili olabilecek tek Batılı istihbarat örgütü Türkiye'ninki.ABD belki de yavaş hareket ederek kalıcı ve doğru bir yöntem ve çözüm arıyor. Burada bir numaralı danışman Türkiye olmak zorunda. Ve tabii ABD bir de bu işin Mehmet Ağar'ını bulmak zorunda.Kızsak da, sevsek de, bazı şeyleri yapıp, sorulan hesaplara göğüs gerecek türde birini. Duyduğum kadarıyla Tony Blair bu işe aday. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Eşekten düşenin halinden anlamak için eşekten düşmemiz gerekmediği zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!