Güncelleme Tarihi:
HA APO, HA FETO HİÇBİR FARKI YOK
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden rahatsız olanlar var, bunu biliyorum. Diyorlar ki ‘Bu geleneğimize ters bir yapı’. Yeri geliyor diyorlar ki ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’. Acaba Gazi, parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi? Gelişmiş ülkeler ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Dert başka. Dert, kiminle geldi? AK Parti iktidarıyla. Bu rahatsız ediyor.
Şu anda bu terörist başı FETÖ bir projedir. Bir proje olarak da şu anda Amerika’da 400 dönümlük arazi üzerinde yaşamaktadır. DEAŞ’ın başı kendini öldürdüğünde tüm dünya ayağa kalktı. O ne kadar sizin için önemli ise FETÖ denilen bu terörist başı da bizim için o kadar önemlidir. Atmış olduğu adımlarla, yaptıklarıyla benim 251 kardeşimi şehit ettiler, 2 bin 193 vatandaşımı gazi ettiler. Bunun bir bedeli olmayacak mı? Bunun bir bedeli de kesinlikle bu adamın Türkiye’ye teslimidir. Bunun için, ha Apo, ha Feto, hiçbir farkı yok.
ABD ÇEKİLMEDİ, OYALIYOR
(ABD) ‘Askerimizi çekiyoruz’ dediler, çektiler mi? Hayır. Oyalıyorlar. Hep oyalama taktikleri. DEAŞ’a karşı kazanılan bu muazzam başarı karşısında dahi samimiyetle Türkiye’nin yanında yer alan kimse neredeyse olmadı. Çünkü bunlar kendileri zaten DEAŞ’la beraber hareket ediyorlar. Bu kez sessiz kalmadılar, oldukça ağır bir şekilde ülkemizi eleştirmeye kalktılar. Tabii önce söylenen laflara baktık, sonra söyleyenlere baktık ve hiçbirini kale almadık. Amaçları, Türkiye’yi takatsiz bırakıp, güney sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları terör koridoruna razı etmekti. Buna fırsat vermedik.
HER ŞEYİN ALTERNATİFİ VAR
Savunma sanayii alanında tam anlamıyla örtülü ambargoya maruz kaldık. TSK’nın operasyonlarında kullandığı her türlü silahın, mühimmatın, teçhizatın tedarikini engellediler. Bir basit tabancanın bile bize satışını engellediler. Bunlar bizim için leblebi çekirdek. Biz bunu zaten üretiyoruz. Bunu Karadeniz’deki vatandaşım zaten yapıyor, üretiyor. Bunlar problem değil. Madem stratejik ortağız, bunlar nedir? Kimini kendimiz üreterek, kimini başka yerlerden temin ederek bu engelleri aştık. Mesela sınırlarımıza yapılan yoğun saldırılar sebebiyle acil ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemlerini bize satmadıkları için gidip Rusya’dan S-400 aldık. Buna rağmen durmadılar. Projenin kurucu ortağı olduğumuz, üreticisi konumunda bulunduğumuz, parasının da bir kısmını ödediğimiz ki 1 milyar 400 milyon dolardır, F-35 savaş uçaklarımızı bize teslim etmek istemediler. Bunun üzerine kendi milli muharip savaş uçağımızın geliştirilmesi sürecini hızlandırdık. Aynı zamanda alternatif tedarik yollarını araştırıyoruz. Dünyada her şeyin alternatifi var. Yeter ki paran olsun, verirsin alırsın.
BUNLARIN İŞİ SİNSİLİK
Bunların her işi sinsilik, iki yüzlülük, tuzak kurma, oyuna getirme üzerine kuruludur. Her gün birileri çıkıyor ülkemizi tehdit ediyor. Meclislerinde bizim için hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor? Siz YPG/PKK’yı terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca, bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor? Elbette hayır. Bizi yaptırımla korkutanlar, bizim için tek yaptırım merciinin Allah olduğunu bilmiyorlar galiba. Bize kendi isteklerini dikte etmeye çalışanlar, bizim sadece milletimizden emir alacağımızı da bilmiyorlar galiba.
TERÖRİSTLERDEN ARINDIRILMADI
Mutabakatlara bağlıyız. Bir şartla. Muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmeleri halinde bu geçerlidir. Belirlediğimiz güvenli bölge sınırları içinde halen teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Bizi ‘Teröristleri buradan çıkardık, buralar teröristlerden arındırıldı’ laflarıyla aldatamazlar. Buralar teröristlerden arındırılmış değil. Ne Tel Rıfat’ta ne de Münbiç’te; halen teröristler oralardan çıkarılmış değil. Aynı şekilde Resulayn’ın doğusunda, güneyde yine teröristlerden bu bölgeler arındırılmış değil. Bir taraftan zaten ‘Petrolü ben çok severim’ dediği zaman ne var orada? Petrolün yanında petrolü beraber üreteceği teröristler var. Oraları bu teröristler işletiyordu. Bütün geçim kaynakları orasıydı. Güvenli bölge sınırları ötesindeki teröristler de güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar düzenliyor. Bu duruma seyirci kalmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Türkiye ile eşit şartlarda konuşmaya, müzakere etmeye, anlaşmaya hazır olan herkese ülkemizin kapıları da gönül kapılarımız da sonuna kadar açıktır.
ABD DE YPG İLE DEVRİYE YAPIYOR
(Barış Pınarı harekâtı kaldığı yerden devam eder mi?) Ne demek...Şu anda biliyorsunuz bugün devriye çalışmaları yine devam ediyor. Ama biz Rusya ile mutabakatımız çerçevesinde bu devriye çalışmasını yürütürken, maalesef Amerika da bu terörist örgüt YPG/PYD ile ayrıca devriye yapıyor, kendilerine göre, halbuki bunlar çekileceklerdi. Çekilme kararı verdiler. Bu kararı verdikleri halde şu an bölgede böyle bir devriyeyi Amerika’nın bu terör örgütleri ile yapmasını ne ile izah edeceğiz? Bunlar bizim mutabakatımızda yok.”
ABD ZİYARETİ: GÖRÜŞMEYE GÖRE KARAR VERECEĞİM
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken 13 Kasım’da yapılması planlanan ABD ziyaretiyle ilgili, “Gitmeden önce kendileriyle telefon görüşmesi yapacağız. O telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim. Arkadaşlar irtibat kurmaya çalışıyorlar” dedi. Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın “KHK bir facia” açıklamaları için de Erdoğan, “Esefle karşıladım. Bunu kabullenmek de doğru değil, kendi aramızda değerlendireceğiz” açıklamasını yaptı. Erdoğan, DEAŞ’ın öldürülen elebaşı Bağdadi’nin kız kardeşinin yakalanmasıyla ilgili ise “Hukuki süreç, bizim hukukumuzda neyse bu şekilde ilerleyecek. Arkadaşlarımız bunları yakaladılar ve geri gönderme merkezlerinde şu anda tutacaklar” diye konuştu.
ALTIN MADALYALI TEKVANDOCU DA KATILDI
- AK Parti’nin TBMM grup toplantısına İspanya’da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda bayanlar kategorisinde birinci olarak altın madalya kazanan Sude Yaren Uzunçavdar da katıldı. Uzunçavdar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la fotoğraf çektirip sohbet etti. - Mert Gökhan KOÇ/ANKARA