Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, dün AK Parti’nin Meclis grup toplantısında özetle şunları söyledi:
KAÇ SURİYELİ KABUL ETTİNİZ?
“Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeli’yi kabul ettiniz? Siz Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkardınız, şimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz. Arap Ligi’nin mültecilerle ilgili bir Allah kuruşu destek verdiği vaki mi? Hayır.
Mesele DEAŞ, hele PKK hiç değil, sadece ve sadece bölgemize yönelik bir projenin hayata geçirilmesi olduğu gerçeği attığımız her adımda bir kez daha karşımıza çıktı. Bu durumda önümüzde iki yol vardı. Ya Avrupa’da ve Amerika’da yazılan bu senaryoda bize biçilen role teslim olacak, yanı başımıza gelenlere ve geleceklere rıza gösterecek, kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Biz de yapmamız gerekeni yaptık. Bu defa çok daha aleni bir dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız. Birkaç tane batılı lider harekâtı durdurmamız için bizi arıyor. Ama teröristlerce ülkemize atılan 900’e yakın havan ve roketler için üzüntülerini bildirmek üzere kimse aramadı. Bunlara hiç güvenmeyin. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe alacağını bunlar beklemiyordu. Baktılar ki hesap tersine döndü, aramaya başladılar.
ETME BULMA DÜNYASIDIR
Ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa ahlak ve vicdan sahibi tüm ülkeler, hepinize sesleniyorum. Bu devran elbet dönecek. Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz. Ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalacaksınız. İşte o zaman birileri de sizin karşınıza teröristlere kol kanat germek için çıkacak. Emin olun o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız. Unutmayın, bu dünya, etme bulma dünyasıdır. Teröristler canınızı yakmaya başladığında da yine bu asil millet yanınızda olacaktır.
MACRON, AYNAYA BAK AYNAYA
Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye’nin karşısında değil, yanında yer alın. En azından karışmayın, hele hele NATO üyesi ülkelere sesleniyorum. Bu PKK/YPG ne zaman NATO’nun üyesi oldu da benim haberim olmadı? Bunların durumu deve kuşu gibi. Saklayamıyorlar, her şey meydanda. Ama bunların da hesabını verecekler. Geçen Sayın Macron’a (Fransa Cumhurbaşkanı) söyledim. ‘Ruanda’da, Cezayir’de yüz binleri katleden siz değil misiniz? Aynaya bak aynaya’ dedim. Maalesef bu tür kara kaplı defter ve kitaplarla bunların mazisi dolu.
1220 KİLOMETREKARE ALANI TEMİZLEDİK
Kiliseden sniper’larla ateş ediyorlar, ‘Kiliseyi vuralım’ diye. Ama biz vurmadık. Çünkü orası bir ibadethaneydi. Bu kadar hassasız. Teröristleri takip ettik, sivillerden uzaklaştıkları anda da imha ettik. Bu şekilde adeta adım adım ilerleyerek şu ana kadar 1220 kilometrekare alanı temizledik.
Bu teröristlerle bize arabuluculuk yapmaya çalışan bazı liderler var. Arabulucu filan aramıyoruz. Biz ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAŞ’lıları bir şekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceği diğer yerlerin yöneticileri düşünsün. Kontrol altına aldığımız yerlerde PKK/YPG’lilerle birlikte DEAŞ’lıları da etkisiz hale getirmeyi sürdüreceğiz. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygılıyız. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. Bu ülkede tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda güvenliğini sağladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Cerablus’ta, El Bab’da, Afrin’de olduğu gibi. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz ama asla zulmetmeyiz.
KENDİLİĞİNDEN SONA ERER
Madem terör örgütüyle bu kadar içli dışlısınız, bu kadar seviyorsunuz ve kolluyorsunuz, madem masumların akan kanının değil de teröristlerin ezilen başlarının derdindesiniz, madem teröristlerin gönlünü etmek uğruna Türkiye’nin müttefikliğini hiçe saymayı göze alıyorsunuz, öyleyse size bir teklifimiz var. Bizim terörist bile olsa kimseyi taammüden öldürmek gibi bir niyetimiz zaten olamaz. Çünkü biz, sizler gibi değiliz. Suriye’deki sorunun en kestirme yolu... Bunun için de teklifimiz, hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini, her şeylerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Bölgede bu dediğimiz yapıldığında, sadece teröristleri hedef alan Barış Pınarı harekâtımız zaten kendiliğinden sona ermiş olacak. Gerçek derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin, bu teklife derhal olumlu cevap vermesi gerekir. Yok dert, terör örgütünün ülkemize saldırılarının ve bölge halkı üzerindeki baskısının devamı ise kimse kusura bakmasın, böyle bir şeye rıza göstermeyiz.”
AZDAN AZ ÇOKTAN ÇOK GİDER
SURİYE’deki gelişmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere de diyoruz ki azdan az gider, çoktan çok gider. Bizde açtığınız her yaranın çok daha büyüğü sizin ekonominizde açılır. Bizim kesilen sakalımız bir süre sonra çok daha gür şekilde yerine gelir ama sizin kayıplarınızın telafisi o kadar kolay olmaz. Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar, onların da iyi düşünmeleri lazım. Bu ne demektir? Türkiye gibi bir devlete siz ülkenize girme yasağı koyacaksınız. Bize düşen nedir? Hayırlı olsun... Gelmesek de olur. Batar mıyız, biter miyiz, öyle bir şey mi var, çok mu meraklıyız? Düşünün. Şahsıma, aileme, bakan arkadaşlarıma, 3-4 bakan arkadaşıma vize yasağı koyuyorlar. Bu, siyasetten zerre kadar nasibini almış olan insanlara yakışır mı, bir ülkeye, bir devlete bu yakışır mı? Siyaset, duygusallık sanatı değildir. Siyaset, birinci derecede insan yönetme, iki ülke yönetme sanatıdır.
VEKİLLERE: SİZİ BAHÇEDEN TOPLAMASINLAR
ARKADAŞLARIMIZIN Meclis’e iştirak noktasında zayıf olduklarını grup başkanı ve başkanvekili arkadaşlarımdan istihbar ettim. Bu bizim gibi güçlü bir partiye yakışmıyor. Arkadaşlar bizim salı, çarşamba, perşembe fevkalade haller dışında üç günümüzü Meclis çalışmalarına örnek bir parti olan AK Parti olarak vermezsek, bize yazıklar olsun. Burada hassas olmamız lazım. Hele hele bu dönem çok daha hassas olmak lazım. Arkadaşların sizleri bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım.
AKAR’DAN SELAM
- MECLİS’in yeni yasama yılı açılışının ardından AK Parti Grubu ilk toplantısını yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşması salondaki partililerin alkış ve tezahüratlarıyla sık sık kesildi. Toplantıda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da “Her Türk asker doğar”, “Hulusi Baba bizi Suriye’ye götür”, “Türkiye seninle gurur duyuyor” gibi tezahüratlarla karşılandı. Akar da asker selamıyla karşılık verdi. -Rıza ÖZEL/ANKARA
ERDOĞAN SALI GÜNÜ RUSYA’DA
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 22 Ekim Salı günü Rusya Federasyonu’na günübirlik ziyarette bulunacak. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de görüşecek.
ŞAM-SDG ANLAŞMASINA İHTİMAL VERMİYORUM
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Suriye rejiminin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile anlaşma yaptığı iddiasına ihtimal vermediğini söyledi. AK Parti grubunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“(ABD ve Rusya ziyareti) Şu an itibariyle Rusya seyahatimizle ilgili herhangi bir olumsuz durum yok. Büyük ihtimalle o gerçekleşecek. Fakat Amerika seyahati buraya gelecek olan heyetlerle yapılan görüşmelerden sonra değerlendirilecek olan bir durum. Çünkü kongredeki bu yapılan tartışmalar, müzakereler, konuşmalar şahsım, ailem, bakan arkadaşlarımla ilgili bütün değerlendirmeler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı çok büyük bir saygısızlıktır, haddini bilmemezliktir. Dolayısıyla böyle bir durum karşısında bunun değerlendirilmesinden daha doğru bir şey olamaz. Değerlendirip ondan sonra kararımızı veririz. Benim şu anda Pence ve Pompeo dışında diğerleriyle görüşmem söz konusu değil.
(Rejimin SDG ile anlaştığı iddiası) Rejimin, SDG ile herhangi bir anlaşması olduğuna ihtimal vermek istemiyorum. Zira burayla ilgili bizim Rusya ile daha önce bir anlaşmamız var. Zaten Sayın Putin ile bir araya geldiğimizde o haritaları, bunların Türkçesi, Rusçası hepsi var, kendilerinin önüne sereceğiz. Kaldı ki bizim zaten özellikle Münbiç’te olmak diye bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var; o da şudur. Ama Rusya ama rejim, terör örgütü YPG/PYD’yi buradan çıkarmalarıdır. Bizim derdimiz bu toprakları sahiplerine teslim etmektir. Yoksa, ‘Bize bunu verin’, böyle bir derdimiz yok.” -ANKARA