Teröristin ailesinden ‘şehit tazminatı’ istendi

Güncelleme Tarihi:

Teröristin ailesinden ‘şehit tazminatı’ istendi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2005 00:00

Milli Savunma Bakanlığı, teröristlerle girdiği çatışmada ölen iki askerin tazminatlarını çatışmalarda ölen 5 PKK'lının ailelerinden tahsil etmek için dava açtı.Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında teröristlerle girdiği silahlı çatışmada 1 Ağustos 2002 günü şehit düşen Osman Altınsoy’un Samsun’un Havza ilçesinde oturan 2 kardeşine ödediği 3 bin 502 YTL (3 milyar 502 milyon lira) tazminatı, 2'si çatışmada, 3'ü de daha sonraki çatışmalarda ölen 5 PKK'lının (KADEK) ailelerinden tahsil etmek için dava açtı.Milli Savunma Bakanlığı adına Lice Askerlik Şubesi Başkanlığı dava dilekçesini Lice Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne 22 Nisan 2005 günü verdi. Dava edilenlerden Kars’ın Kağızman İçesi'nde oturan Ergön Ailesi de avukatları aracılığı ile ‘Ölen kişilere karşı dava açılamayacağını’ gerekçe göstererek karşı dava açıp, Milli Savunma Bakanlığı'ndan 5 bin YTL manevi tazminat istedi.DEVLET DE BİZE ÖDESİNLİCE'de er Osman Altınsoy'un şehit olduğu Lice'deki çatışmaya katılan ve bu olaydan 4 ay sonra başka bir çatışmada ölen terörist Mehmet Ergön'ün Kars'ın Kağızman İlçesi'ne bağlı Aydınkavak Köyü'nde oturan annesi Aliye ile babası Şahmettin Ergön, oğulları yüzünden kendilerinden tazminat istenmesine tepki gösterdi. Oğlunun İstanbul'da askerliğini yaptıktan sonra kaybolduğunu söyleyen Aliye Ergön, “Mehmet 20 yaşında askere gönderdi, askerliğini bitirdi bir daha göremedik. Sonradan bize öldürüldüğünü söylediler. Öldürülen askerler için para istiyorlar. Peki o zaman benim oğlumu öldüren askerlerden para alacaklar mı? O kadar paramız yok, biz fakiriz. Diğer çocuklarım başka illerde hamallık yapıyor. Günlük ekmeğimizi kazanamıyoruz. O zaman gelip canımızı alsınlar. Askerin tazminatını istiyorlar, peki oğlumun tazminatını kim ödeyecek? Biz de onları mahkemeye verdik” dedi.Terörist Mehmet Ergön'ün babası Şahmettin Ergön de “Bu nasıl bir kanundur? Önce oğlumun tazminatını ödesinler, ben de asker ailesine ödeyeyim. Bizden istenen parayı zaten ödeyemeyiz. Devlet oğlum için tazminat verirse ben de veririm” diye konuştu.Lice'de konuşlanan 2’nci İç Güvenlik Tugayı’na bağlı 1’inci İç Güvenlik Tabur Komutanlığı’nda 1981/1 tertip olarak vatani görevini yapan 20 yaşındaki er Osman Altınsoy, kırsal alandaki operasyona katıldı. Lice’nin Kilhoz ve Homet tepeleri arasında 1 Ağustos 2002 günü ilerleyen güvenlik kuvvetleri teröristlerle sıcak temasa geçti. Atik Dere kesiminde çatışmaya giren güvenlik kuvvetlerinden Altınsoy, teröristlerin açtığı ateş sonucu yaralandı, hastaneye kaldırılırken yolda şehit düştü. Dini nikahla 6 ay önce evlenen ve 5 aylık asker olan Piyade Er Osman Altınsoy’ın cenazesi, memleketi Samsun'un Havza İlçesi'ne bağlı Gidilli Köyü'nde törenle toprağa verildi.BABAYA ÖDEME YAPILDI, KARDEŞLERİ DAVA AÇTIŞehit Altınsoy'un, Gidilli Köyü’nde oturan babası İbrahim Altınsoy'a devlet 30 bin YTL (30 milyar lira) tazminat ödedi. İbrahim Altınsoy, “Oğlum Osman, vatanı için şehit oldu. Biz kimseye dava açmadık. Devlet olaydan sonra bana 30 bin YTL (30 milyar lira) para verdi. Bende bu paranın 5 bin YTL’sini (5 milyar lira) oğlumla askere gitmeden bir ay önce imam nikahı ile evlenen aynı köyden olan ve dul kalan gelinime verdim” dedi.Şehit Osman Altınsoy’un kardeşleri Şaban Altınsoy ve Hülya Altınsoy (Açar) ise ayrı ayrı olarak 1000’er YTL (1 milyar lira) manevi tazminat davası isteminde bulundu. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2’nci Daire Başkanlığı, 22 Ekim 2003 tarihinde verdiği kaarla şehidin kardeşlerine 1000'er YTL ( 1 milyar lira) manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi. Böylece şehit kardeşleri Şaban Altınsoy ve Hülya Altınsoy'a (Açar), yasal faizi, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 3 bin 502 YTL (3 milyar 502 milyon) tazminat, 16 Aralık 2003’te ödendi.TAZMİNAT GEREKCESİ NE?Milli Savunma Bakanlığı, şehit Osman Altınsoy’un iki kardeşine ödenen 3 bin 502 YTL tazminatı tahsil etmek için, 22 Nisan 2005 günü Lice Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği'ne başvurdu. Milli Savunma Bakanlığı'nı temsilen Lice Askerlik Şubesi Başkanı Personel Üsteğmen A. Murat Ayşen imzalı ‘Rücuen (geri dönme, cayma) tazminat’ davası dilekçesinde gerekçe olarak şu görüşlere yer verildi:“Olayda vefat eden Osman Altınsoy’un KADEK terör örgütü mensuplarınca açılan ateş sonucu şehit olduğu anlaşılmıştır. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20 Ekim 2004 gün, Hazırlık No: 2002/ 1175, Emanet No: 2002/ 208-2003/ 74 sayılı daimi arama kararında 1 Ağustos 2002 tarihinde Lice kırsalında operasyon esnasında Kilhoz Tepe- Homet Tepe istikametinde ilerlerken Atik Dere bölgesinde KADEK terör örgütü mensupları ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada teröristlerden Tahir Belek ile Vedat Koç ölü olarak ele geçirildiği belirtilmiştir. Başsavcılığın 20 Ekim 2004 gün ve Hazırlık No: 2002/ 1175, Karar No: 2004/ 267 sayılı ek takipsizlik kararı ile sanıklardan Tahir Belek ve Vedat Koç isimli örgüt mensuplarının olaya sebebiyet verdiği, ayrıca 17 Ocak 2003 tarihli Lice ilçesi Çeper Köyü Hasbeğen Mezrası kırsalında güvenlik güçleri ile KADEK terörü örgütü mensupları arasında meydana gelen çatışma sonucunda, Veysi Azar, Mehmet Ergön, Mehmet Kadri Çiçek ve Mehmet Kaplan isimli teröristlerin de ölü olarak ele geçirildiği, bu örgüt mensuplarının da 1- 2 Ağustos 2002 günü meydana gelen ve Osman Altınsoy’un vefatına sebep olan silahlı çatışma olayına da katıldıkları belirlenmiştir. Olaya karışan Tahir Belek, Vedat Koç, Veysi Azar, Mehmet Ergön, Mehmet Kadri Çiçek, Mehmet Kaplan’ın askerlik görevinin ifası sırasında Piyade er Osman Altınsoy’un vefat etmesine sebebiyet vererek, idarenin tazminat ödemesine neden olduğundan, ödenen toplam 3 bin 502 YTL’nin fazla ilişkin haklarımız saklı kalmak şartıyla yasal faizi ile birlikte tahsili için dava açma gereği doğmuştur.”TERÖRİSTLERİN MİRASÇILARINA DAVA AÇILDIHukuki ve ispat sebeplerinin sıralandığı dilekçede, ölü olarak ele geçirilen teröristlerin Kars’ın Aydınkavak Köyü’nden Mehmet Ergön'ün babası Şahmettin ve annesi Aliye Ergön, Diyarbakır’ın Yorulmaz Köyü’nden Vedat Koç'un babası Abdulkerim ve annesi Feride Koç, Diyarbakır Fatihpaşa Mahallesi’nden Mehmet Kadri Çiçek'in babası Reşit ve annesi Fatma Çiçek, Siirt’in Tatlı Köyü’nden Mehmet Kaplan'ın babası Süleyman ve annesi Nefize Kaplan, Muş’un Köprüyolu Köyü’nden Veysi Azar'ın babası Mehmet Ali ve annesi Mülkünaz Azar davalı olarak gösterildi. Terörist Tahir Belek’in ise yakınları tesbit edilemediğinden dilekçede onun yakınlarına yer verilmedi.KARŞI DAVA AÇTILAR17 Haziran’da başlayacak yargılama öncesi Lice Sulh Hukuk Mahkemesi’ne terörist Mehmet Ergön'ün annesi Aliye ve babası XŞahmettin Ergön, avukatları aracılığıyla karşı dava açtı. Ergön Ailesi'nin avukatı Kars Barosu'a kayıtlı Fahrettin Kaya, örgüt mensuplarının ailelerine yönelik açılan davanın bir hukuk skandalı olduğunu iddia etti. Milli Savunma Bakanlığı’nın açtığı davanın usul yönünden reddini istediklerini belirten  Avukat Kaya, karşı dava açarak müvekkilleri için de 5 bin YTL manevi tazminat talebinde bulundu.Avukat Kaya, mahkemeye gönderdiği dilekçesinde şu gerekçelere yer verdi:“Açılan dava, Usul Hukuku’na aykırıdır. Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu'nun 80 ve 179’uncu maddelerine göre dava şartı yerine getirilmemiştir. Çünkü ölen kişinin mirasçıları, dava açabildiği halde, ölmüş kişilere karşı dava açılamaz. Ayrıca Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın 4. 5.1978 gün ve 4/ 5 sayısında, ‘ölen kişinin taraf ehliyeti bulunmadığından mirasçıları aleyhine dava ikame edilmeyeceği’ belirtilmiştir. Biz de açılan davaya karşı usul yönünden itiraz ettik ve Mehmet Ergön'ün ailesi adına karşı dava açtık. Olayda kaç kişilik grupla çatışmaya girildiği, müvekkillerin çocuklarının kusurlarının hangi kriterlere göre yapıldığı hususu açık değildir. Kaldı ki çatışmada yaralanan asker Osman Altınsoy, hastaneye kaldırılırken kan kaybından ölmüştür. Müvekkillerimin bu olaydan dolayı ruh sağlığı bozulduğundan 5 bin YTL manevi tazminat talebi için dava açmak ve açılan davaya itirazda bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur.”Avukat Fahrettin Kaya, Türkiye hukuk tarihinde böyle bir davayla ilk kez karşılaşıldığını ileri sürerek “Bu bir hukuk skandalıdır. Gerekirse bu davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğiz” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!